SEKRETER

40.Bölüm

  Yürürken bir anda hava soğuduğu için herkes şikayet ediyordu.

Bende üşüdüğüm için kazağımın şapkasını kafama geçirip kollarımı bağladım.

Cahit Bey Burak Bey'in yanına gelip bütün dikkati üstüne topladı.

"Bugün için duygularını alalım küçük Bey."

Burak Bey önce etrafa sonra bana baktı.

Üstündeki ceketi çıkarıp bana verdiğinde herkes ooo demeye başladı.

Utandım ve bu hareketinden dolayı Burak Bey'e sinirlenmiştim.

"Bugün hayatımın en heyecanlı anıydı."

Bana bakarak konuştuğu için gözlerimi kaçırıp etrafıma baktım.

"Birçok kez yurt dışına açıldık. Fakat bugünkü imzaladığımız anlaşma hepsine denkti."

Bakışlarını benim üstümden çekip çalışanlara baktı.

"En şanslı patron olabilirim. Çünkü en yakın arkadaşımla ortağım. Beni destekleyen bir abim var. Ve en önemlisi sizler gibi çalışkan ve açık fikirli arkadaşlarım var. Gün geldi sırf iş için üç gün evine gitmediğiniz oldu, gecelere kadar çalıştınız, sizi azarlayıp kızsam bile asla bana karşı olan saygınızı yitirmediniz. Bu yüzden kalbimde en özel yerde olacaksınız!"

Herkes Burak Bey'i alkışlayıp iltifatlar ederken Furkan Bey dolmuş gözleriyle Burak Bey'e sarıldı. Cahit Beyde dayanamayıp ikisine sarıldı.

Kameramı alıp fotoğraflarını çekmiştim.

Daha sonra duygusal bir topa dönüşen Furkan Bey göz yaşlarını silip sarılmayı bitirdi.

"Hava kararacak gidip ateş yakıp başında oturalım."

Herkes önden giderken Burak Beyle arkada yürüyordum.

"Böyle iyi ve çalışanlarını düşünen bir patron olduğunuz için sizinle gurur duyuyorum."

"Bende onlarla gurur duyuyorum."

Burak Bey'in elimdeki ceketini geri uzatıp giymesini söyledim.

"Benim kazağım kalın siz sadece bir gömlekle duruyorsunuz."

Ceketi elimden alıp omzuma attı.

"Sadece giy."

Ceketi giymem için gözlerimin içine bakıyordu. Ceketi alıp hiç istemeyerek giydim.

Kamp alanına geldiğimizde ateş yakmaktan vazgeçip şişe çevirmece oynamaya karar verdiler.

Ama ondan önce meyve yemek istediklerini dile getirdiler.

Herkes banklara oturunca ben ve Burak Bey ayakta kalmıştık.

Burak Bey katlanan sandalyeleri getirip oturmam için açtı.

Hep birlikte oturup meyve yiyorduk.

Furkan Bey, Burak Bey'e meyve soruyordu. Burak Bey ise soyulan meyveyi bana veriyordu.

Furkan Bey sinirlenip meyve vermeyi bırakınca Burak Bey meyve soyup bana vermeye başladı.

Burak Bey'in bu davranışları bütün dikkatleri üstümüze çekiyordu. Herkes bize bakıp pis pis sırıtırken Burak Bey oralı bile olmuyordu.

Sadece anın keyfini çıkarıp soyduğu meyveleri yiyordum. Furkan Bey bizi kıskandığı için elma kabuklarını bana atınca Burak Bey elma kabuklarını tekrar ona atıyordu.