33.Bölüm

1.4K 59 16
                                    

  "Balkonun çok güzel."

Dondurmamı yerken Burak Bey'e döndüm.

"Teşekkür ederim..."

Burak Bey'in dudağının kenarı dondurma olunca yaklaşıp dondurmayı temizledim.

Burak Bey donup beni izliyordu.

"Burak Bey yüzümde bir şey mi var? Öyle bakıyorsunuz."

Burak Bey hemen önüne dönüp boğazını temizledi.

"Yurt dışında anlaştığımız adamlar yarın şirkete geliyor. Eğer tamamen ikna edersek çalışanlarım için ikramiye verip kutlama yapmak istiyorum. O yüzden bana mekan ayarlayabilir misin?"

Sandalyemi Burak Bey'e çevirdim.

"Ikramiye vermeniz çok güzel. Fakat kutlama yapmak için bir mekan değilde bir kamp alanına gitsek...?"

Burak Bey dondurmasını külahını yerken düşündü.

"Güzel ama çalışanlar gelir mi?"

Dondurmamın külahını poşetin üstüne koydum.

"İki-üç saatlik kutlama yerine bir günlük de olsa kampa gitmek. Herkes için iyi olur. Ayrıca şirketinizdeki çalışanlar ve patronlar çok fazla çabalıyor bir günlük doğaya kaçmak onlar için harika olur."

Burak Bey arkaya yaslanırken gökyüzüne baktı.

"Yarın birde toplantı var. Ben toplantıdayken bütün çalışanlara kampa gideceğimizi bu yüzden hazırlık yapmalarını söyle. Toplantıdan çıktıktan sonra kamp için malzeme almaya gideriz."

Burak Bey'i dinlerken elimi masaya koydum.

"Peki ya toplantı olumsuz geçerse...?"

Burak Bey gözlerini kapatıp iyice sandalyeye yayıldı.

"Çalışanlarımın buna ihtiyacı var."

Burak Bey'e hayran kalmıştım. Çok iyi ve çalışkan bir patrondu.

"O zaman eve gidip dinlenin. Yarın önemli bir gün."

Burak Bey ensesindeki iki elini çekip gözlerini açtı.

"Sana bunu daha öncede söyledim. Evim çok büyük ve hiç kimse yok. Oraya gitmeyi sevmiyorum."

O kadar büyük bir evi almak sizin suçunuz. Ayrıca ailenizle kalsanız ölür müsünüz? Zorla gülümseyip Burak Bey'e baktım.

"O zaman burada kalın."

Burak Bey ne kadar ciddi ve soğuk biri görünse de sadece 32 yaşında koca bir bebekti.

"O zaman uyuyalım. Uykum geldi."

Balkondan çıkıp odama girdik.

"Kerem'in pijaması ve tişörtü vardı. Biraz bekleyin."

Odadan çıkıp banyoda katlanmış elbiselerin arasından Kerem'in tişörtü ve eşofmanını alıp odaya tekrar geldim.

Elimdeki giysileri Burak Bey'e uzattım.

Burak Bey giysileri alıp garipseyerek baktı.

"Burak Bey... tişörtün üstünde yedi tane adam olmasının sebebi... Kerem k-pop hastası. Eşofman ise onu açıklayamam. Çok utanç verici."

Eşofmanın arka kısmında popo fotoğrafı vardı. Gülmemek için kendimi kasıyordum.

"Bunlar seninde Kerem'e iftira atıyormuşsun gibime geldi."

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin