46.Bölüm

1.3K 63 1
                                    

  Kahve hazırlarken Furkan Bey ve bir çocuk odaya girdi.

Çocuğu hiç görmemiştim. Furkan Bey ve çocuk içinde kahve yapıp küçük tepsiye koydum.

Kahveyle odaya giderken masamın üstünde poşet görünce bakıp daha sonra etrafıma baktım.

Herkes işinin başındaydı. Kim koydu bunu buraya? Poşete bakarken odaya girip kahveyi ilk önce Burak Bey'e daha sonra Furkan Bey'e uzattım. Son kahveyi ise çocuğa uzattığımda kafasıyla teşekkür etti.

Gülümseyip odadan çıktım. Tepsiyi masama koyduktan sonra tekrar arkamı dönüp baktım.

Poşeti açtığımda az önce otomatta gördüğüm yiyeceklerdi. Gülerek içindekileri çıkarıp baktım.

Bu poşet... Burak Bey'in elindeki poşet değil miydi? Kesinlikle oydu.

Poşetin içindeki çilekli sütü alıp içerken aklıma sürekli Burak Bey ve Burak Beyle birlikte geçirdiğim anlar geliyordu.

Koltuğa yaslanıp gözlerimi kapattım. Dün bana sarıldığı an aklıma gelince gülüp yüzümü kapattım. Cidden çok utanıyordum.

Gözlerimi aniden açıp karşımda duran bilgisayarıma baktım. Duvar kağıdını sevdiğim yabancı bir ünlünün fotoğrafını yapmıştım.

Ayy... cidden çok yakışıklısın. Seninle evlenip mutlu olabilirdik aptal!

Alnıma vurup kendime geldim. Konudan konuya atlayıp duruyordum.

Kafamın içinde kendimle tartışırken Furkan Bey ve çocuk çıktı.

"Bu Miray. Burak'ın sekreteri. Arkasındaki masa senin. Alışman için sana yardımcı olur."

Furkan Bey çocuğun omzuna vurup giderken bana göz kırptı.

Çocuk yanıma gelip elini uzattı.

"Merhaba ben Ayaz."

Havadaki elini sıkarken ne zaman ve nasıl geldiğini görmediğim Burak Bey araya girip çocuğun elini sıktı.

"Bende Burak. Geç hadi masana."

Çocuk garipseyip arkamdaki masaya geçip oturdu.

Burak Bey bana bakınca bende ona baktım.

Gözlerini benden kaçırıp parmaklarını masama koydu.

"Sen şey yap... devam et."

Kravatını eliyle gevşetirken odasına gitti.

Kitap okuyormuş gibi yaparken çaktırmadan beni izliyordu. Kitabın ters olduğunun bile farkında değildi.

Elime kitap alıp Burak Bey'in dikkatini üstüme çektim. Kitabı ters tutarken düzeltip elindeki kitabı gösterdim.

Kitabı ters tuttuğunu anlayınca hemen düzeltip kitabın içine gömüldü.

Önümdeki yiyeceklerden yerken sandalyemle arkama dönüp yeni çocuğa baktım.

Oda bana bakıp gülümsedi.

Elimdeki keklerden gösterdim.

"Yemek ister misin?"

Çocuk hemen kabul edip sandalyeyle yanıma geldi.

Kekin birini açıp çocuğa uzattığımda teşekkür edip elimden aldı.

"Bana biraz şirkettekilerden bahseder misin?"

Keki yerken kafamı sallayıp kendimden başladım.

"Ben Miray. Insanlara tahammül edemem. Sinir olduğum kişileri dövmek isterim ama iyi kızımdır."

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin