49.Bölüm

1.2K 62 0
                                    

  "Yanıma gel."

"Geliyorum hemen."

Savaş Bey'e dönüp baktığımda yemeğini yiyordu.

"Yemeğiniz bitince beni çaldırın. Tabağı gelip alırım."

"Peki. Ayrıca ellerinize sağlık."

Gülerek afiyet olsun dedikten sonra eve girip Burak Bey'e baktığımda yemeğine hiç dokunmamıştı.

"Neden yemediniz?"

"Başkalarıyla konuşacağına gelip patronuna yemek yedir."

Çatalı boynuna batırmak daha ideal geldi.

Göz devirerek yanına oturup makarnayı yedirirken çizgi film izlemeye devam ediyordu.

Bugün beni öptüğü an aklıma gelince bir anda duraksadım. Çatal elimde halıya bakıyordum.

"Çatalı ağzıma götürecek misin yoksa bekleyeyim mi?"

Gözlerimi halıdan alıp Burak Bey'e baktım.

"Efendim?"

"Çatal diyorum baya uzakta yetişemiyorum."

Çatala bakıp haa diyerek ağzına götürdüm.

Son lokmayı ağzına götürürken telefonum çalınca elime alıp kimin aradığına baktım.

Savaş Bey'in aradığını görünce çatalı Burak Bey'in eline tutuşturup dışarı çıktım.

Tabağı Savaş Bey'in elinden aldım.

"Tekrardan ellerine sağlık."

"Afiyet olsun."

Eve girerken iki tane siyah takım elbiseli adam gelince Savaş Bey'le birlikte eve girdiler.

Arkalarından gidip Burak Bey'in yanına oturdum.

Savaş Bey ortalarına oturdu.

Sağdaki adamı gösterip lafa girdi.

"Adı Ales. Gece nöbeti Ales'e ait. Geceleri bende yanınızda olacağım fakat acil durum olmadığı sürece nöbet tutmayacağım."

Solundaki adamı gösterdi.

"Adı Yiğit. Benimle birlikte gün içinizde yanınızda olacak. Ayrıca şirketteki güvenlik önlemi iki katına çıkardık."

Burak Bey kafasını sallayıp eliyle çıkın işareti yaptı.

Korumalar evden çıkarken ayağa kalkıp bulaşıkları makineye dizdim.

Salona geldiğimde Burak Bey uyuyordu.

"Ee şimdi git demedi gitme de demedi. O yüzden gideceğim."

Çantamı alıp parmak ucumda gidip kapıyı açtığımda üç koruma bana bakınca tırstım.

Adımımı dışarıya attığımda Burak Bey'in sesi kulağımı doldurdu.

"Sana git demedim."

Dişlerimi sıkıp gözlerimi devirdim. Bana bakan korumalara gülüp kapıyı geri kapattım.

Arkamı dönüp Burak Bey'e baktığımda bana bakıyordu.

"Burak Bey hani bende insanım. Uyumam gerekiyor, yemek yemem gerekiyor, dinlenmem gerekiyor."

Burak Bey koltukta doğrulup bana baktı.

"Yemek yemek istiyorsan mutfak orada. Dinlenmen ve uyuman gerekiyorsa evde sayamayacağın kadar oda var. En önemlisi patronun biriyle dövüşürken merdivenden düştü."

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin