48.Bölüm

1.2K 58 5
                                    

  "Alo Burak Bey."

"Acilen şirkete gel."

"Ama... şu an..."

"Merdivenden düştüm."

Masadan kalkıp bağırdım.

"Merdivenden mi!? Hemen geliyorum."

Kapıdan çıkarken Kerem arkamdan gelince kızacak diye korktum.

"Kerem kızma ama merdivenden düşmüş."

Kerem iç çekip kafasını salladı.

"Seninle geleyim mi?"

"Gerek yok. Gidip yemeğini ye. Ayrıca dışarıda beni bekleme."

Merdivenden çıkıp evden sadece çantamı alıp spor ayakkabımı giyip koşarak durağa gittim.

Otobüsün gelmesini beklerken durmadan sağa sola yürüyordum.

Otobüs geldiğinde hemen binip koltuğa oturdum.

Sürekli telefonumdan saati kontrol ediyordum.

Yeter ama ya! Koskoca adam! Ne kadar dikkatsiz biri!

Burak Bey'e sinirlenip söylenirken otobüs geldiği için inip koşarak asansöre bindim.

Asansör gidene kadar tırnağımı yiyordum. Asansör açılınca inip odaya doğru koştum.

Odaya girdiğimde Burak Bey uzanıyordu.

Yanına gidip diz çöktüm.

"Nasıl düştünüz!? Ayrıca asansör varken neden merdiven!?"

Burak Bey gözlerini açıp bana baktı.

"Biraz susar mısın?"

Burak Bey'in dudağıda patlamıştı.

"Merdivenden düşerken dudağınızı nasıl patlattınız!?"

Burak Bey oturma pozisyonu alırken yardım ettim.

"Nereleriniz ağrıyor?"

"Boynum, sağ ayak bileğim, kaburgam ve dudağım."

"Hastaneye gidelim mi?"

Burak Bey dolabı işaret etti.

"İlk yardım çantasını getir."

Ayağa kalkıp çantayı getirdikten sonra yanına oturup dudağına pansuman yaptım.

Sağ ayak bileği için buz dolabından buzu alıp ayak bileğine koydum.

"Boyun çok tehlikeli. Hastaneye gitmeliyiz."

"Çok konuşuyorsun."

Elimdeki sargı bezini sıkıp kendimi tutamayıp patladım.

"Otuz iki yaşında eşek kadar adamsınız! Birgün çilekli dondurma yersiniz farkına varamazsınız! Birgün ne hikmetse merdivenden düşer her yerinizi incitirsiniz! Üstelik inatçılık yapıp hastaneye gitmezsiniz!"

Burak Bey aniden yaklaşıp dudağımı öpünce dona kalmıştım.

Burak Bey benden ayrılıp patlayan dudağına eliyle dokundu.

"Sana susmazsan kendi yöntemlerimle sustururum demiştim."

Hala dona kalmış bir şekilde Burak Bey'e bakıyordum.

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin