Bu sefer kumaş takım giyecektim. Gri kumaş olan takımımı gardroptan alıp üstüme tuttum.
Aynadan kendime bakarken Burak Bey'in aldığı beyaz topuklu ayakkabılara gözüm takılmıştı.
Kumaş takımımı üstüme giydikten sonra beyaz ayakkabıları giyip aynadan ayaklarıma baktım.
Ayaklarım mi çok güzeldi? Ayakkabı mı çok zarifti?
Gardroptan beyaz çantalarımın içinden küçük ve askılı olan çantamı çıkarıp içine kişisel eşyalarımı koydum.
Makyaj masasına oturup günlük makyajımı yaptıktan sonra saçımı tarayıp ensemin hizasında bağladım. Ve yine kaküllerimi ortadan ayırıp Burak Bey için ayırdığım çantayı ve yiyecekleri koyduğum poşeti alıp evden çıktım.
Saate baktığımda çok erken olduğu için Burak Bey'in malzemelerini alamazdım.
Merdivenlerden inip kapının önüne geldiğimde Burak Bey'in beni beklediğini görünce şaşırarak yanına gittim.
"Burak Bey?"
Burak Bey arabaya yaslanmayı bırakıp göğsünde bağladığı kollarını çözdü.
"Geç kaldın. Ceza olarak olarak bir yere gideceğiz."
"Özür dilesem yeterli olmaz mı?"
Bırak Bey arabaya binip benim binmemi bekledi.
Elimdeki çanta ve poşetle arkaya oturdum.
"Reklamı izlemiyor muydunuz?"
Burak Bey elinde tabletle bir şeylere bakarken bana laf yetiştiriyordu.
"Adı üstünde reklam. Film değil. Neyse ney, ben çok açım."
Kendi kişisel çantamı kolumdan çıkarıp ön koltuğa koyduktan sonra hazırladığım krepleri saklama kabından çıkardım.
"Bu ney?"
Elimdeki krepe çikolata sürerken kafamı kaldırıp Burak Bey'e baktım.
"Bizde mango olmadığı için krep yaptım."
"Bir dahakine beslenme programına uy."
Elimdeki çikolata sürdüğüm krepe muz ve biraz ceviz ekleyip Burak Bey'e uzattım.
"Elim çikolata olacak!"
"Çikolata! Magma değil ya!"
Sinirlendiğim için sesim ister istemez yükselmişti.
Sert surat ifademi değiştirip gülerken Burak Bey'e yaklaştım.
"Siz zahmet etmeyin ben yediririm. Ne de olsa köleyim. Ay pardon! Sekreterim."
Burak Bey'e yaklaşıp elimdeki krebi yedirirken diğer yandan suyunu içiriyordum.
Krebi afiyetle yemişti. İkinci krebi hazırlayıp yedirirken elindeki tabletten pastel renginde bir takım gösterdi.
"Bu nasıl?"
Takıma bakıp aşk yaşarken Burak Bey'e baktım.
"Pastel renklerin hepsi güzeldir."
Burak Bey fotoğrafa tekrar bakıp burun kıvırarak başka takım elbiselere baktı.
"Senden kardeşimin doğum gününü organize etmeni istedim. Konsept mi ne varmış? Pastel renk konsepti. Ona göre bir organizasyon yap."
Burak Bey elimdeki krebi tam ısırırken ağzından çekip saklama kabının içine koydum. Heyecandan bağırarak konuşmaya başladım.
"Ne!? Pastel renkler mi!? En iyi olduğum konu bu! Kesinlikle bana güvenin muhteşem bir iş çıkaracağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKRETER
Romansa~Tüm hayatı değiştiren küçük tesadüfler...~ Patronunuz eski sekreteri tarafından dolandırılırsa ve bu eski sekreter manyak olursa sizin hayatınız tehlikeye girmiş sayılır mı? +18 yaş sınırı!! ~Yetişkin içerik~