10.Bölüm

1.7K 83 13
                                    

  "Yemeğini yedin mi?"

Burak Bey masaya koyduğum tabağı görünce gidip tabağı alarak yanıma geldi.

Tabağı elime tutuşturdu.

"Yemeğini ye yoksa tansiyonun düşer."

Burak Bey yanımdan giderken arkasını döndü.

"Ha bu arada biraz acele et."

Burak Bey yanımızdan giderken kadınlar bana baktı.

En sağdaki kadın diğerlerine bakarak konuşmaya başladı.

"Az önceki Burak Bey miydi?"

"Çalışanlarına karşı tutumu çok fazla değişmiş."

Elimdeki tabağa bakarak gülümsedim.

"Insanları tanımadan yargılayan bir sürü insan var değil mi?"

Kadınlar susup bir şey diyememişti.

Elimdeki tabağı masaya koyup açık büfenin önüne gidip yeni bir tabak alarak Burak Bey'e tabak hazırladım.

Çilekli ve frambuazlı hiçbir şey koymamaya dikkat edip tabağı hazırlamayı bitirdim.

Elimdeki tabakla Burak Bey'in yanına gidip Burak Bey'i kalabalıktan kurtardım.

"Burak Bey telefonda sizi bekleyen önemli biri var."

Telefonumun iç ekranını göstermeden telefonumu uzattım.

Burak Bey müsade isteyip kalabalıktan sıyrıldı.

"Yeni sekreterimsin numaran kimde var?"

Elindeki telefonumu alıp çantama koydum.

"Kimsede yok. Sadece yemek yememiz için pembe bir yalan söyledim. Zaten sıkılmışa benziyordunuz."

Burak Bey elimdeki tabağı alıp masaya koyarak yemeye başladı.

"Aferin zeki kızsın."

Burak Bey'e bakarken kapıdan giren Keremi görünce şok geçirdim.

Kerem beni fark edip yanıma geldi.

"Hadi gidelim."

Burak Bey'e Kerem'e bakarken Keremin koluna girip götürmeye çalıştım.

"Burada konuşun. Benim için problem yok."

Burak Bey yanında konuşmamıza izin vermesine rağmen Keremi götürmeye çalışıyordum.

"Yanında konuşmamıza izin verdi işte. Neyse hadi gidelim."

Kerem Burak Bey'in tabağından aldığı atıştırmalıkaları yerken Burak Bey tınlamayıp yemeye devam etti.

Keremin kolunu çimdikleyip durmasını söyledim.

"Kerem daha mesaim bitmedi. Sen git en iyisi."

Dişlerimi sıkıp gülerek Kerem'e bakıyordum.

"Saat sekizde anlaştık. Saat şu an sekiz."

"Kerem, canım benim mesaim bitmedi. En iyisi benim evime git. Hani daha çok seviyorsun ya evimi izin veriyorum git artık."

Kerem evimi daha rahat bulduğu için hemen ikna olmuştu.

"Anahtarı yine unuttum. Kendi anahtarını ver."

Çantamdan anahtarımı çıkarıp Kerem'e uzattım.

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin