SEKRETER

54.Bölüm

  Burak Bey omzumdan tutup duvara yaslayıp yaklaşınca kafamı sağa çevirdim.

"Neden benden kaçıyorsun?"

Burak Bey'in sorusunu yanıtsız bırakınca ellerimi yukarı kaldırıp bileklerimi tutarken tüm gücümle ittirip kenara çıktım.

"Burak Bey yaklaşık bir saat sonra randevunuz var. Benimle uğraşmayı bırakın!"

Terziciden çıkıp Burak Bey'i bekledik. Yeni diktirdiği takımı giymiş eski takımı taşımam için bana fırlattı.

Takımı tutup Ales Bey'i öne oturtup Burak Bey'in yanına oturdum.

Randevusu için hazırlarken bakışlarını üstümde hissediyordum.

Telefonuna mesaj gelince telefonu çıkarıp okurken kendime hakim olamayıp çaktırmadan baktım. Annesi mesaj atmıştı.

"O sekreterin büyüsüne kapılıp kızı reddersen seni evlatlıktan reddederim."

Aniden Burak Bey bana dönünce irkildim.

"Mesajlarımı okuma yetkisini nereden alıyorsun?"

Korkarak gözlerinin içine baktım.

"Yaptığım hadsizlikti. Özür dilerim bir daha olmayacak."

Kafamı eğip Burak Beyden en uzak noktaya oturdum.

Rezervasyonunu yaptırdığım restorana gelince Burak Bey ve korumalar inince bende öne oturup kafamı cama yasladım.

"Off! Biz bu adamın randevusunu beklemek zorunda mıyız!?"

Kendi kendime isyan ederken Savaş Bey'le göz göze gelince utanarak gülüp özür diledim.

Karnım acıktığı için sinyal gönderiyordu.

Karnımdan gelen garip sesleri duyan Savaş Bey bana bakıp güldü.

"Bizde Seninle randevuya çıkalım mı?"

Savaş Bey'in sorusuyla ağzım o şeklini alırken gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Savaş Bey daha fazla gülmeye başlayıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yanlış anladın. Sadece yemek yemek için öyle söyledim."

Utanıp saçımı kulağımın arkasına koyarken güldüm.

Telefonumu çıkarıp Savaş Bey'e baktım.

"Siparişinizi alayım."

Savaş Bey telefonumu eliyle indirip kendi telefonunu ceketinin iç cebinden çıkarıp bana baktı.

"Ben teklif ettim ama. O yüzden ben siparişinizi alayım."

"Ama ben çok yerim."

"Sadece siparişini söyle."

Mutluluktan gözlerim parlarken alt dudağımı ısırıp düşündüm.

"Büyük boy kova tavuk yanında ise ekstradan barbekü sos."

Savaş Bey dediklerimi telefondan sipariş ederken kendi içinde hamburger sipariş etti.

Sessizce siparişlerin gelmesini bekledik. Teslimatçı gelip arabanın camını çalınca Savaş Bey camı açıp siparişleri alıp bana uzatırken parasını ödedi.

Siparişleri açıp yerken gözlerimin içi gülüyordu.

"Cüssene göre fazla yiyorsun. Halbuki küçücüksün."