30.Bölüm

1.4K 57 5
                                    

"Burak Bey! Uyanın geldik."

Burak Bey gözlerini açıp bana baktı.

"Yol boyunca uyudum mu?"

Kalkmasına yardım ediyordum.

"Evet çünkü bedeniniz çok yorgun görünüyordu."

Burak Bey, çıkarttığım ayakkabıların giyip hemen bavullarımızı alıp uçaktan indik.

Burak Bey arabasını park ettiği yerden çıkarıp yanıma geldi.

Bavulları arabaya koyup hızlıca sürmeye başladı.

Burak Bey ailesinin evine gelmişti.

Arabadan koşarak inip eve doğru koştu.

Arkasından inip bende koşmaya başladım.

Kapıyı kıracak gibi çalıyordu. Evin çalışanı olan kadın kapıyı açınca koşarak merdivenlerden çıkınca onu takip ettim.

Veronica Hanım'ın kapısını çalmadan direk odaya girmişti.

Uykudan sıçrayarak uyanan Veronica Hanım Burak Bey'i görünce ağlayarak boynuna sarıldı.

"Abi, yaşamak için hiç gücüm kalmadı..."

Burak Bey Veronica Hanım'ın göz yaşlarını silip kafasını ellerinin arasına aldı.

"Şşş öyle deme. Yaşam enerjin olarak ben buradayım. Bana bir söz ver. Sakın kendine bir daha zarar vermeyeceksin. Eğer sana bir şey olursa kendimi asla affetmem."

Veronica Hanım sıkıca abisine sarılıp daha çok ağlamaya başladı.

"Seni çok sevıyorum abi. Beni hiç bırakma."

Burak Bey Veronica Hanım'ın saçlarını okşuyordu.

"Seni herkesten her şeyden çok seviyorum. Seni asla bırakmayacağım."

Veronica Hanım Burak Beyden ayrılıp göz yaşlarını sildi.

"Annemle gezmek çok sıkıcı beni dışarıya çıkartır mısın?"

Burak Bey Veronica Hanım'a gülerek baktı.

"Tabiki çıkartırım. Ama ilk önce şirkete gitmem gerek."

"Bende gelmek istiyorum. Bu odada tıkılı kalmak istemiyorum."

"Tamam o zaman hazırlan ben bekliyorum."

Burak Beyle odadan çıkarken Veronica Hanım beni durdurdu.

"Miray Abla hazırlanmam için yardım eder misin?"

Arkamı dönüp odaya girdim.

"Tabiki ederim."

Burak Bey bana teşekkür eder gibi bakıp odadan çıktı.

"Seni peri kızı yapalım mı?"

Veronica gülerek yataktan kalktı.

"Yapalım."

Giysi odasına gidip beyaz elbiselerine doğru yürüdüm. O kadar fazla elbisesi vardı ki adeta mağaza gibiydi.

Elime ayak bileğinin iki karış üstünde bir elbiseyi aldım. Düz sade bir elbiseydi.

Beyaz renk Veronica Hanım'ın rengiydi.

"Bu bence size çok yakışır. Ama biraz sade."

Veronica elimden elbiseyi alıp baktı.

"Bunu giyince biraz hayaletlere benziyorum ama bu elbiseyi çok seviyorum. O yüzden bunu giyeceğim."

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin