SEKRETER

34.Bölüm

  Mutfaktan gelen seslerle gözümü açıp yatakta dikildim.

Ellerimle gözlerimi ovuşturup etrafa baktım.

Daha üç hafta öncesine kadar iş bulmak için bu yataktan kalkıyordum. Şimdi ise işe gitmek için kalkıyorum.

Gerçekten insan ümidini yirtirmemeli. Aslında aklımı karıştıran bir sürü soru var.

En başarılı şirketlerden biri neden benim gibi yetersiz birini aldı? İlk aradıklarında telefon numaramı nereden buldular? Cvm bile yoktu. Ayrıca o cvme ne oldu Allah bilir?

Derin nefes alıp önüme bakarken bunları düşündüm.

Ama mutfaktan gelen sesler düşünmeme engel oluyordu.

Sinirle yataktan kalkıp odadan çıktım.

"Sana kaç kere dedim ben uyurken ses yapma diye!"

Karşıma baktığımda Burak Bey İki elini havaya kaldırmış bana bakıyordu. Sağ elinde tavayla bana bakıyordu.

"Evinde ilk defa kaldığım için hiç öyle bir şey demedin."

Burak Bey oldukça korkmuş ses tonuyla cevap verdi.

İlk uyandığım zaman çok sinirli ve korkunç görünüyorum.

Kafama vurarak Burak Bey'in yanına gittim.

"Burak Bey ben sizin burada kaldığınızı unuttum. Bir an Kerem sandım sizi. Kerem demişken o bugün taşınacak!"

Burak Bey elindeki tavayı masaya koydu.

"Taşınmak normal bir şey ne var, bu kadar tepki veriyorsun!? Sabah sabah!"

Burak Bey bağırdığım için beni azarlarken yere bakıp düşünüyordum.

"Kerem bugün taşınıyor o yüzden kampa bensiz gideceksiniz. Eşyalarınızı ben ayarlarım."

Burak Bey yüzünü ekşitip bana baktı.

"Yok öyle bir şey. Ya tek taşınsın ya da adam tutup işini halletsin."

Kafamı yerden kaldırıp kaşlarımı yukarı aşşağı kaldırıp indirirken Burak Bey'e baktım.

"Ya daa... bizimle kampa gelsin!"

Burak Bey masaya koyduğu tavayı alıp suratıma vuruyormuş gibi yaptı.

"Bi koyacağım şimdi!"

Bende bu tavrına karşılık gözlerimi kocaman açıp dişlerimi sıkarak güldüm.

"Ne var gelse!?"

Burak Bey sinirden derin nefes alıp veriyordu.

"Alttan alttan bana laf sokmazsa gelsin. Eğer beni sinir ederse daha önce yapmadığım şeyi yapıp ağzını burnunu kırarım."

Burak Bey'e öldürücü bakışlar atarken eğilip suratıma çok yaklaştı.

Sesini inceltip şirinlik yapmaya başladı.

"Anlaştık mı boyu kısa sekreterim?"

Yüzüne gülerek bakıp bende sesimi incelttim.

"Anlaştık narsist patronum. Ay pardon aşırı özgüvenli patronum diyecektim."

Burak Bey'in şirin yüzü şeytani bir yüze dönüşürken arkamı dönüp banyoya yürüdüm.

Banyonun kapısını açıp içeri girdim. Kafamı yarıdan tekrar çıkarıp Burak Bey'e seslendim.