21.Bölüm

1.5K 67 16
                                    

  Araya girdiğim için Furkan Bey yumruğunu indirdi.

"Sen... Sen iğrenç bir abisin!"

Furkan Bey odadan çıkarken Burak Bey eliyle bütün masayı dağıttı.

Masadaki sivri uçlu eşyalardan biri elini kestiği için odadan çıkıp hemen çekmecede dizim yaralandığında sürdüğüm krem ve yara bandını alıp odaya tekrar girdim.

Sakince konuşurken bir anda neden bu kadar şiddetli bir kavga ettiler?

Burak Bey kanamayan diğer eliyle alnını okşayıp derin derin nefes alırken yanına gidip kanayan elini tuttum.

Koltuğa doğru sürükleyip oturttum.

Elindeki kanı temizledikten sonra krem sürüyordum.

"Sence kötü bir abi miyim?"

Burak Bey'in sorusuyla kafamı kaldırıp ona baktım.

"Tabiki hayır. Sadece bazen istediğimiz ve verdiğimiz kararlar farklı olabilir. Sizi pek tanımıyorum ama iyi bir insan olduğunuzu hissediyorum. Gerçekten de öyle birisiniz."

Kremi sürdükten sonra yara bandını yapıştırdım.

Kafamı tekrar kaldırıp Burak Bey'e baktığımda gözlerinin dolduğunu görünce ne yapacağımı bilemeyip elim ayağıma girdi.

"Siz çok iyi bir abisiniz. Gerçekten Veronica için çok çabalıyorsunuz."

Burak Bey'e mesafeli şekilde omzunu okşarken teselli etmeye çalışıyordum.

Burak Bey bir anda bana sarılıp kafasını göğsüme koydu. Dona kalmıştım.

"Gerçekten güçsüz bir adamım. Artık sorunlarla başa çıkamıyorum. Ve her şey git gide büyüyor."

Havadaki ellerimi sırtına koyup korkarak ve çekinerek okşuyordum.

"Burak Bey, kendinize gelin! Birde koca şirketin patronu olacaksınız! Şuna bak koskoca adam oturmuş ağlıyor!"

Teselli etmede çok kötüyüm. Kafama vururken Burak Bey belimi bırakıp benden ayrıldı.

"Koca adamlar ağlayamaz diye bir kural mı var?"

Göz yaşlarını eliyle silip kravatını düzenleyip ayağa kalktı.

"Terastayım ben. Burayı toplamadan bir yere gitme."

Burak Bey odadan çıkıp gittiğinde odada tek kalmıştım.

Dıştan bakılınca soğuk biri gibi gözükse de benden daha duygusal biri.

"Oh ya her tarafı yıksın! Nasılsa bir kölesi var topluyor!"

Arkasından bağırarak söylenirken yerdeki eşyaları toplayıp masaya dizdim.

Odanın kapısını çekip çıktım. Kendime kahve alıp masama geçerken lanet olası vicdanım Burak Bey'i tek bırakamadı. Onun içinde bir kahve alıp terasa çıktım.

Terasın duvarına çıkmış ayakları aşşağı sarkan Burak Bey'i görünce elimdeki kahveler yere düşmüştü.

Koşarak yanına gidip ağlayarak yalvarmaya başladım.

"Burak Bey! yapmayın! Gerçekten dünyanın en iyi abisi sizsiniz! Hatta mucize gibi bir insansınız! Sizin sayenizde işim oldu! Yapmayın! Hem daha çok gençsiniz! Veronica sizsiz ne yapar!?"

İlk defa intihar etmeye kalkışan bir insan gördüğüm için çok korkmuştum. Ve bütün duygularım birbirine girmişti.

Burak Bey gülerek duvardan indi.

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin