Sonunda gelip masama oturdum. Masamdaki poşetler bıraktığım gibi duruyordu.
Burak Bey'e ve Cahit Bey'e kahve götürmek için masamdan ayrılıp kahve köşesine gittim. İki tane filtre kahve yapıp yanlarına bırakıp odadan çıktım.
Yanımdan geçen temizlikçi abladan toz bezi ve cif istedim.
Masama gelip poşetleri sandalyeme koydum. Masamı silerken yanıma yakışıklı bir oğlan geldi.
Elindeki kahvelerin birini bana uzatıp gülümsedi.
"Teşekkürler ama şu an işim var."
Kahveyi reddetmeme rağmen ısrar edince elinden alıp teşekkür ettim.
Masamı silmeye devam ederken beni izliyordu.
"Herkes senin güzelliğinden bahsediyordu. Gerçekten dedikleri kadar varmış. Bembeyaz bir ten, inci gibi dişler, kaküllü saçların, fiziğin ve kendine has tarzınla ön plandasın."
Burak Bey odadan çıkıp arkadan bizi izlerken adama güldüm.
"Fiziğim gerçekten güzel. Dört çocuk doğurmama rağmen."
Adamın içtiği kahve boğazında kalmıştı.
"Evli misin? Ama yüzüğün yok."
"Haklısın temizlik yaparken takmıyorum. Hazır hatırlamışken takayım."
Çantamdan çıkardığım sahte alyansı parmağıma takıp adama gösterdim.
"Ben en iyisi gideyim."
Adam hemen yanımdan çekip gitmişti. Adam gidince Burak Bey gizlice sırıtırken yanıma geldi.
"Şu dört çocuğunla bende bir tanışayım."
Burak Bey'in dediğine gülüyordum.
"Neyse... Ben çok açım. Bana kebap al. Canım çok çekti. Çok hızlı ol. Ha! Dört porsiyon al."
Elimdeki toz bezini masaya bırakıp cüzdanımı alarak şirketten çıktım.
Biraz yürüdükten sonra önceden gördüğüm kebapçıya girip kebap siparişi verdim. Kebabı beklerken telefonum çaldı.
Telefonum ekranına bakınca moralim bozuluyordu. Ekran paramparça olmuştu resmen.
Daha fazla Keremi bekletmeyip telefonu açtım.
"Eve ne zaman geliyorsun?"
Kredi kartıyla ödeme yaparken kebapları alıp kebapçıdan çıktım.
"Belli değil. Işim ne zaman biterse."
Kerem küçük çocuklar gibi mızmızlanmaya başlamıştı.
"Yaa! Ben hastayım burada. Ölüyorum... ölüyorum!"
"Kerem abartma! Işim bitince geleceğim!"
Telefonu Keremin yüzüne kapatıp şirkete doğru yürüdüm.
Asansöre binip yukarı kata çıkarken yüzüme baktığımda ödüm koptu.
Öcü gibiydim. Bembeyaz olmuştum.
Bugün pudra veya fondöten sürmedim ki. Sadece güneş kremi sürdüm.
Bir kaç ay evde oturup aniden bu kadar çalışınca böyle oluyormuş demek ki.
Hayalet Casper'ın Yeni arkadaşı benim.
Asansörün kapısı açılınca asansörden inip Burak Bey'in odasına gittim.
"Burak Bey!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKRETER
Romance~Tüm hayatı değiştiren küçük tesadüfler...~ Patronunuz eski sekreteri tarafından dolandırılırsa ve bu eski sekreter manyak olursa sizin hayatınız tehlikeye girmiş sayılır mı? +18 yaş sınırı!! ~Yetişkin içerik~