SEKRETER

8.Bölüm

  Odaya girdiğimde Burak Bey sandalyede oturmuş dönüyordu.

Furkan Bey ise raftaki marvel karakterleri ile oynuyordu.

"Söylediklerimi not al."

"Not defterimi alıp geliyorum Efendim."

Burak Bey aniden dönmeyi bırakıp ayağa kalktı.

"Gerekirse o defteri boynuna as. Ama yanından ayırma!"

Üstüme üstüme yürüyordu.

Furkan Bey araya girip Burak Beyi durdurdu.

"Sen git al gel. Buna bakma."

Kafamı hızlıca sallayıp odadan çıktım. Yeni aldığım mat siyah ajandayı poşetlerin içinde bulamayınca Burak Bey'in verdiği ajandayı ve siyah ince uçlu keçeli kalemi alıp odaya tekrar girdim.

Burak Bey ve Furkan Bey fikir ayrılığı yaşadığı için kavga ediyorlardı.

Burak Bey marvel karakteri olan Iron Man oyuncağını alıp oynarken Furkan Bey'in söylediklerine karşı çıkıyordu.

"Sana diyorum ki daha önce rakip firma sahilde çekti. Zaten içecek reklamı yapan her firma ya sahilde çekiyor, ya da sıcak mahalle ortamında çekiyor."

Furkan Bey elindeki kağıt uçağı Burak Bey'in kafasına atıp söylediğine karşı çıktı.

"Bende sana diyorum ki yeşil arka plan kullanarak değişik bir reklam çekelim. Sen yok diyorsun!"

Burak Bey Furkan Bey'in yaptığı kağıt uçağı avucunda sıkıp çöp kocasına basket attı.

"Saçma saçma reklamlar çekip rezil olmamızı istiyorsan tabiki yapabiliriz."

Furkan Bey yayıldığı kanepeden oflayarak kalkıp bana baktı.

"Sen ne düşünüyorsun? Sence klasik içecek reklamları gibi bir reklam mı çekelim? Yoksa saçma ama akılda kalıcı bir reklam mı çekelim?"

Işaret parmağımla kendimi gösterip kaşlarımı kaldırdım.

"Bana mı soruyorsunuz?"

Furkan Bey arkama bakıp tekrar gözlerimin içine baktı.

"Arkanda başka kimse olmadığına göre... Evet sana soruyoruz."

Elimdeki kalemin kapağını kapatıp Burak Bey'e baktım.

Bir nevi konuşmak için izin alıyordum.

Kafasını sallayıp onay verdi.

"Bence Furkan Bey bu konuda haklı. Çünkü eğer yeşil perde kullanıp saçma bir reklam yaparsak daha fazla reyting alırız. Ama sizde yeşil perde istemiyorsanız sahilde veya nereden isterseniz o ortamda yeşil perde kullanalım. Hem ikinizde isteği olur."

Lafımı bitirmeden Burak Bey araya girmişti.

"Nasıl olacak o?"

Gülerek lafıma devam ettim.

"Günümüz gençleri biliyorsunuz ki her şeyle dalga geçen bir kitleye dönüşüyor. Yani bunu kötü olarak algılamayın. Onlar yaptığımız reklamı görünce paylaşıp büyük ihtimalle dalga geçecek. Bu da diğer insanlarda merak uyandıracak böylelikle reklamımız daha çok izlenecek. Çünkü Türk insanı çok fazla mizah yapan ve her şeyi dalgaya vuran bir millet. Şahsen bu huyumuzu seviyorum."

Furkan Bey işaret parmağıyla beni gösterip bingo diye bağırdı.

"Işık var sende."