SEKRETER

18.Bölüm

  Telefonuma baktığımda Selimden ne bir mesaj ne bir arama vardı.

Gerçekten beni kullanıyor muydu? Yoksa gerçekten sevgime karşı çabalayıp duruyor muydu?

Selimle kurduğumuz en büyük hayal o yurt dışında üniversiteyi okuyup bitirecek. Sonra zengin biri olup benimle evlenip yurt dışında birlikte yeni bir hayata başlayacağız.

Selimle dört yıllık bir beraberliğimiz var. Annem ve babam bilmiyor. Çünkü bilirlerse babam beni keser. Annem ise ona sürekli para yolladığımı duyarsa babamla birlikte beni keser.

Babam çok korumacı biri. Çünkü lisede birine çok fazla aşıktım. Ve o kişi Keremdi. Kerem salağı beni reddedince çatıdan atmaya kalkışmıştım. Kerem'e altı yaşından beri aşıktım. Bazen aklıma gelince gülüyorum. Kerem için çatıdan atlamaya çalışmak ne ya?

Ister istemez şu an kahkaha atıyordum.

Ağır ergenlik geçirmiştim Kerem yüzünden. O yüzden babam bir daha aşık olursam beni keseceğini söylemişti.

Kereme olan aşırı aşkım nasıl bitmişti?

Doğru ya Kerem yüzünden aşk acısı çekerken Kerem lisede popüler çocuğun kankası olduğu için popüler çocuğu bana ayarlamaya çalışıp benim onun yüzünden aşk acısı çekmeme engel olmuştu.

Daha sonra popüler çocukla araları bozulunca popüler çocuk onun yüzünden beni terk etmişti. Tekrar aşk acısı çekerken Kerem çocuğu Mirayı nasıl terk edersin diye dövmüştü.

Hep birlikte disipline gidip son anda kurtulmuştuk.

Ayrıca Selimle bu kadar uzun bir ilişki yaşamamıza rağmen nasıl yakalanmadık bende bilmiyorum.

Sanırım annemle babam benimle aynı şehirde olmadığı için.

Eski anıları düşünüp gülerken dış kapı açıldı.

Keremin geldiğini düşünerek kapıdan çıktığımda Kerem elindeki boyalarla bana bakıp gülümsedi.

"Kendimi affettirmek için para almadan boyayacağım."

Kerem'e gidip sarılarak gülmeye başladım.

"Az önce aklıma lise anılarımız geldi."

"O defterleri sakın açma. Bana takıntılı bir psikopattın. Senden kurtulmak için okulun en popüler ve yakışıklı çocuğunu senin gibi çirkin ve ezikle sevgili yapmak için kırk takla attım."

Keremin poposunu çimdikleyip ondan ayrıldım.

"Boyama işini terasta yapalım. Sen kolileri ve eşyaları yukarı çıkar. Ben yiyecek bir şeyler alıp geliyorum."

Kerem dediklerimi yapıp kolileri ve boya malzemelerini terasa çıkarırken mutfağa gidip abur cubur ve içecek bir şeyler alıp terasa çıktım.

Terastaki tahta divana oturup kum saatlerini beyaza boyarken birbirimize eski anılarımızı anlatıyorduk.

Terasa çıkan birinin ayak seslerini duyunca konuşmayı ve gülmeyi bırakıp terasa gelecek kişiye dört gözle bakıyorduk.

Terasın merdivenini çıkarken erkek birinin kafasını görüyorduk. Ama o taraf karanlık olduğu için gözüm ayıramıyordu.

Bir kaç merdiven daha çıkınca Burak Bey olduğunu anladım.

Hemen ayağa kalkıp onu karşıladım.

"Burak Bey! Burada ne arıyorsunuz!?"

Burak Bey eliyle kafasını kaşıyıp etrafa baktı.