SEKRETER

51.Bölüm

Odanın kapısını çalıp Burak Bey'in gel demesini bekledim.

Biraz bekle dedikten sonra gel diye seslendi. Odaya girdiğimde sızlanarak gömleğinin düğmelerini ilikliyordu.

Kremleri yatağın üstüne koydum. Yanına gittiğimde kaburgası mosmordu.

Doktorun kaburgası için verdiği kremi alıp hemen sürdüm.

Kafamı kaldırıp Burak Bey'in yüzüne baktığımda gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

"Hastaneye gitmeliyiz. Çok kötü durumdasınız."

Burak Bey kaburgasında duran elimi tutup gözlerimin içine baktı.

"Bana bakarsan çabucak iyileşirim."

Elimi elinden çekip bakışlarımı kaçırdım.

"Sargı bezi var mı?"

Burak Bey arkasındaki çekmeceden sargı bezi çıkarıp elime verdi.

Sargı bezini sarıp gömleğini iliklemesine yardım ettim. Kravatını taktıktan sonra takım elbisesinin yeleğini giydirip üstüne ceketini giydirdim.

Burak Bey parfümünü sıkarken onu izlemeye başladım.

Beni öpmesi... elimi tutması... bana karşı bir ilgisi mi var? Yoksa sadece kafamı karıştırmak mı istiyor?

"O kadar bakıyorsun bari nazar duası oku. Mükemmel biri olduğum için çok çabuk nazara geliyorum."

Kollarımı bağlayıp kafa salladım.

"Artık şirkete mi geçsek?"

Yaptığı yaşlı amca esprisine gülmeyince bozulmuştu ama fark ettirmemeye çalışıyordu.

Burak Bey odanın kapısını açınca annesi öne doğru sendeledi.

"Otuz iki yaşındaki oğlunun kapısını dinlemeyi ne zaman bırakacaksın?"

Kadın saçını düzeltip beni baştan aşşağı süzdükten sonra Burak Bey'e baktı.

"Etrafında para avcıları olmadığı zaman bırakacağım kapı dinlemeyi."

Bana mı laf sokmuştu? Tam ağzımı açıp ağzının payını verecekken Burak Bey araya girdi.

"Kimseyi tanımadan yaptığın yorumlar yüzünden kendinden soğutuyorsun."

Burak Bey önden giderken kadına aşağılayıcı tavırla bakıp kafamı sağa ve sola salladım.

Aşşağı inince Veronica Hanım yanımıza gelip Burak Bey'e sarılıp bana gülümsedi.

Evden çıkarken Savaş Bey ve diğer korumalar ceketinin önünü ilikleyip kafa selamı verdikten sonra arabaya bindik.

Ben ve Burak Bey arabaya binerken Savaş Bey beni öne alıp Yiğit Bey'i arkasına oturttu.

"Bu ne şimdi!?"

Savaş Bey emniyet kemerini bağlarken Burak Bey'in sorusuna yanıt verdi.

"Dediğiniz adamın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyoruz. Her ihtimale karşı bir saldırı gerçekleşirse diye Yiğit sizi koruyacak. O yüzden bu oturma düzeni hep böyle kalacak."

Savaş Bey arabayı çalıştırıp evin bahçesinden çıkarken Yiğit Bey camı açıp etrafı kontrol etti.

"Bu adam o kadar tehlikeli biri değil."

Savaş Bey yarım ağızla gülüp dikiz aynasından Burak Bey'e baktı.

"O yüzden mi perişan haldesiniz?"