Harry ve amaryllis siriusun evinde yaşamaya başlamışlardı. Remusda onları sık sık ziyaret ediyor hatta bazı geceler onlarla kalıyordu. Birlikte çok eğleniyorlardı.
Sirius dünya quidditch dünya kupasına bilet almıştı. Weasley ailesinde yapılan kahvaltıdan sonra birlikte anahtar adı verilen bir cisimle maça gideceklerdi. Sirius çocuk gibiydi. On üç yıl sonra quiddicth maçı izleyecekti. Harry ve amaryllis bunu sevimli buldu. O hapishanede pek çok şey kaçırmıştı.
Maça üç gün kala weasley ailesinin evine geçtiler. Charlie ve bill'de quidditch macı için gelmişlerdi. Amaryllis charlieyi isim olarak tanıyordu. Evet ilk iki yılında okuldaydı ama doğru düzgün tanışmamışlar yada konuşmamışlardı. Amaryllis büyü dünyası na uyum sağlamakta sorun yaşamıştı. Kendisini kitaplara gömmüş ve bu dünya ile ilgili ogrenebildigi her şeyi öğrenmeye çalışmıştı. Kendisine güvenini kazandığında charlie'nin mezun olma zamanı gelmişti. Bu zaman içinde arkadaşları olmuştu tabi ama genellikle kendi yaşındaki insanlardı. Charlie ondan altı yaş büyüktü. Onun yanında çekingen hissetmişti.
Charlie ikizlerin çekingen arkadaşını sosyal olmaya zorlamamıştı. Amaryllis onu hatırlayıp hatırlamadığını bile bilmiyordu. Şimdi tam karşısında abisi bill,sirius ve remusla oturuyordu.
Amaryllis dedi bayan weasley neden yemek yemiyorsun canım beğenmedin mi sana başka bir şey hazırlayabilirim.
Hayır hayır bayan molly yemekleriniz her zamanki gibi çok güzel ben sadece başka bir şey düşünüyordum.
Charlie onun kim olduğunu tam olrak hatırlayamadı. Ama amaryllis adı ondan bir anı tetikliyordu. Küçük çekingen bir kitap kurdu. Onun karşısındaki güzel ve çekici kadin olmasına imkan yoktu yoksa varmıydı. Sormaya karar verdi.
Sen okuldaki çekingen kitap kurdu amaryllis değilsin değil mi.
Aslında dedi ikizler tam olarak kendisi oluyor. Merak etme artık eskisi kadar kitap kurdu değil.
Bunun nedeni ilk iki yilda okuldaki kitapların yarısını okuması okuyacak kitap kalsın diye yavaş yavaş okuyor.
Tanrım hermione gibi dedi ron.
Bu herkesi güldürmüştü.
Hayır okuldaki kitapların hepsini okumadım yarısını belki ama hepsi değil. Sadece ilk iki yıl uyum sorunu yaşadım. Yeni bir dünya ve etrafınızdaki çoğu kişi konuşurken neden bahsettinigini biliyor ama sen bilmiyorsun insana kendini...
Dışlanmış hissettiriyor dedi sirius küçük bir gülümsemeyle. Teyzemde böyleydi james onunla sürekli konuşmaya calisiyordu. Kitaplarını alıp kaçardı. Yada kütüphanede oturur onu izlerdi. Ilerleyen yıllarda oda kendi büyüsünü icat etmeye çalışmıştı bu konuda çok meraklıydı.
Gülümsemesi soldu eski güzel günleri hatırlamak güzeldi ama bunun bir bedeli vardı bitmek bilmeyen bir keder.
Ama senin bunu başardığını ve bu konuda çok iyi olduğunu bilseydi seninle gurur duyardı çok mutlu olurdu herkese senin onun yeğeni olduğunu söylerdi.
Amaryllis harry gibi teyzesi hakkında bir şeyler duymayi seviyordu annesi onun hakkında hiç konuşmazdı. Remus ve siriusun söylediğine göre annesi cadı olduğu için teyzesini kıskanmıştı. Bu onun büyüye karşı dayanılmaz nefretini açıklıyordu. Acaba dudley kendisi ve harry hakkında gerçekten ne düşünüyordu. Kıskanıyor muydu yoksa gerçekten nefret mi ediyordu.
Düşüncelerine daldığında Charlie'nin sorun olmazsa ne düşünüyordun sorabilirmiyim diyen sesiyle kendine geldi.
Ah hayır sorun yok sadece okuldan mezun olduktan sonra ne yapacagimi düşünüyordum.
Sihir bakanlığında çalışmak istemiyor musun dedi bill.
Remus, sirius,arthur,molly ve arkadaşları aynı anda sihir bakanlığında çalışamaz dediler.
Charlie ve bill koro halinde söylenen sözler karşısında şaşırdılar. Neden diye sordular aynı anda.
Herkes kıkırdamaya başladığında merakları artmıştı.
Şey dedi amaryllis önce bakanlığa dava açtım sonra bakana hakaret ettim ve son olarak onu tehdit ettim dedi ve omuzlarını sanki yaptığı sıradan bir şeymiş gibi silkti.
Bill ve charlie önce birbirine baktı sonra bir kahkaha attı.
Ne zaman oldu bu dedi bill.
Ikinci yılında kendini klonlama büyüsü diye bir büyü icat etmiştim. Onay için bakanlığa başvurdum ama onlar benim icat ettiğim büyüyü bir safkan büyücünün üzerine geçirdi bende dava açtım.
Ve kazandı dedi bay weasley tabi Dumbledorun desteği sayesinde tazminat ödemek zorunda kaldılar hem bakanlık hem safkan aile.
Sonra dedi charlie sonra ne oldu
Ben yakalanınca yargılanmam için bakanla tartismislar. Ben o sırada okuldaki kulelerden birinde kilitliydim. O zaman ona hakaret edip tehdit etmiş.
Aslında o gün ben oradaki herkese hakaret etmiştim. Ama okul yönetimi üzerine alınmadı seherbazlarda. Sanırım hepsi bakanın bu hakaretler için uygun kişi olduğunu düşündü. Ama onu açıkça tehdit ettim.
Sonuç olarak dedi remus bakanla çalışamaz. O adam bunu unutmaz ona bakanlıkta sorun çıkartır.
Vay canına çok şey kaçırmışız dedi bill ve charlie.
Zaten ben kendi işimi kurmak istiyorum. Emirlere itaat etmek benim işim değil. Iki günde kafayı yerim orada.
Bu sözleri herkesin kahkaha atmasına neden oldu.
Charlie o çekingen kızın bu özgüvenli ve kendinden emin kadına dönüşmesine hayran kaldı. Bunu fark eden yalnızca abisi bill'di. Kardeşinin bir ejderha dışında bir şeye hayran olmasından memnun oldu. Annesi amaryllisi bir gelin olarak onaylardı. Zaten kızı çok sevdiği belliydi.
Yemekten sonra herkes kısa bir eğlence turu yaşadı molly onların geç saatlere kadar oturmasına izin vermedi quiddicth maçına iki gün kalmıştı ve onların yarin dünya kupasının yapılacağı kamp alanına gitmeleri gerekiyordu. Bu yüzden erkenden yatmaları gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amaryllis Dursley
Fanfictionpetunianin bir kızı olduğunu düşünün dudley ve harryden iki yaş büyük.Hogwarts öğrencisi bir gryffindor. Bu onun hikâyesi... hogwartsa nasıl mi gitti hadi öğrenelim. 21.yy