49.Bölüm

178 9 1
                                    

"Diadem mi emin misin" diye sordu hermione.

"Evet eminim ama nerede olduğunu görmedim onu aramamız gerekecek" dedi harry.

"Hayır önce okula girmemiz gerek şu anda müdürün snape olduğunu hatırlıyorsun değil mi" diye sordu ron.

"Hogsmeade deki gizli geçitlerden gireriz" dedi harry.

"Tabi o geçitler kapanmadiysa" dedi "hermione snape gizli geçitleri biliyor işini şansa bırakmayacak" diye devam etti.

"Daha iyi bir fikrin varsa söyle hermione" dedi harry arkadaşına dik dik bakarak.

"Sadece bunun tuzağa düşmek için iyi bir yol olduğunu söylüyorum ama başka bir çıkış yolu olmadığı da bir gerçek sonsuza kadar saklanamayız" dedi hermione.

"O zaman kesinleşti hogsmade'e gidiyoruz. Ne yapacağımızı sonra düşüneceğiz her zaman ki gibi" dedi ron.

"Evet" dedi harry "artık kaçmak istemiyorum bundan çok sıkıldım" diye devam etti.

Hermione ve ron endişe ile birbirine baktı evet aylardır kaçıyorlardı ve yorgundular yetersiz beslendiler.

Ama bunların hiçbiri altın üçlünün umrunda değildi sadece ailelerine ve arkadaşlarına geri dönmek istiyorlardı.

"Ne zaman hogsmade'e cisimlenegiz" dedi hermione sessizliği bozarak.

"Bu gece karanlıkta saklanmak daha kolay olur" dedi harry.

Öyle olmadı hogsmade kasabasına ayak basar basmaz koruyucu büyüler olum yiyenlere orada olduklarını fark ettirdi.

Harry ve arkadaşlarının hogsmade'de olduklarını sadece olum yiyenler değil yoldaşlıkta biliyordu.

Albus dumbledore kardeşine bir patronus gönderip durumdan haberdar etti.

Aberfort dumbledore evinde harry ve arkadaşlarının tam olarak ne zaman kasabaya geleceklerini bilmiyordu.

"Albus daha net bilgi veremezmiydin" diye homurdandı.

Odanın bir ucundan diğerine volta atarken tüm kasabada tiz bir ses yankılandı hemen arkasından olum yiyenlerin "Potter" diye bağırısları.

Aberfort sans ve zaman denen olgulara sahip değildi. Bir an önce çocukları guvenli bir bölgeye cekmeliydi.

"Potter" haykırışları alarm seslerine karışırken kendisininde bir an önce harekete geçmesi gerektiğini fark etti.

Aberfort evinin kapısını açtı ve hayatında bir kere tanrı'nın ona merhamet ettiğini düşündü.

Harry ve arkadaşlarının evinin oldugu çıkmaz sokakta olduklarını gördü.

"Potter bu Tarafa" dedi aberfort ve kapıyı açık bırakıp geri çekildi.

Harry ve arkadaşları kisa bir tereddutten sonra eve girdiler.

"Ona iyi bakabildin mi" diye sordu ron "tıpkı şeye benziyor" dedi.

"Dumbledore" diye sözünü kesti hermione.

"Evet" dedi ron.

Harry bir genç kiz portresinin önünde durdu.

"Siz aberfort dumbledore sunuz değil mi" diye sordu cevap zaten apaçık bir şekilde ortaydı.

"Evet öyle" dedi aberfort kısaca.

"Yoldasliktan haber aldınız mı" diye sordu harry heyecanla.

Savasan tek kişinin onlar olmadığını üçü dışında birinden duymaya ihtiyacı vardır.

Ama istediği cevabi alamadı.

"Yoldaşlık dağıldı kim olduğunu bilirsin sen kazandı bunu inkar etmenin bir anlamı yok" dedi aberfort.

Çocuğa yalan söylemek istemiyordu ama kardesi hakliysa her ne kadar inkar etsede o her zaman haklıydı plandan voldemortun haberi olmamalıydı.

"Yoldaslik dağılmış olamaz bir kaç hafta önce abimin yanındaydık" dedi ron.

"Savaşta bir kaç saniye bile çok şeyi değiştirir evlat bu son da onlardan biri kaybettik bunu ne kadar erken kabul edersen o kadar fazla yaşarsın evine git" dedi aberfort.

"Hayır "dedi harry öfkeyle "buraya bir görev için geldik onu tamamlamaliyiz" diye devam etti.

"Bir görev öyle mi kardeşim mi verdi nasil kolay mı eğlenceli mi... sen sadece bir çocuksun Potter kardeşim sana görev vermiş olamaz" dedi aberfort.

"Hortkuluklari arıyoruz biri okulda" dedi ron harrynin sinirlendiğini görünce.

Aberfort daha fazla uzatmanın anlamsiz olduğunu biliyordu çocukları yeteri kadar oyalamisti ama...

Belkide geçmişin tozlu raflarında bir kaç anının gün yüzüne çıkma vakti gelmisti. Aberfortun gözleri genç kız portresine kaydı en büyük pişmanlığına.

"Bu kız kardeşiniz ariana değil mi çok genç yaşta ölmüştü" dedi hermione yaşlı adamın bakışlarını takip ederek.

"Genç yaşta öldürüldü" dedi aberfort "onu öldüren kardeşimin güç arayışıydı" diye devam etti.

Bu tamamen doğru değildi yalanda değildi küçük kız kardeşinin ölümü hala büyük bir sırdı. Onu öldüren büyüyü kimin yaptığını hiç biri bilmiyordu.

Aberfort bu konuda albusu suçladı. Albus pişmanlığının farkındaydı ve bu nefreti kabul etti.

Aberfort arinaya döndü ve "ne yapman gerektiğini biliyorsun" dedi aci ve pişmanlık dolu bir sesle.

Ariana tablosunda arkasını döndü ve patika bir yolda ilerlemeye başladı bir süre sonra tamamen gözden kayboldu.

Hermione merakla "nereye gitti" diye sordu.

"Geri dönünce anlayacaksın merak etme bayan granger" dedi aberfort.

Aberfortun kendisine bayan granger diye hitap etmesi tuhaf bir durumdu ses tonu profesör dumbledorunki gibi diye düşündü hermione.

Neredeyse bir yıldır sevdiklerini kaybetmenin acisiyla yaşıyordu ama onlar için hiç birsey yapamadığı için kendisine kizgindi bu yüzden yas tutmadı belki savaştan sonra diye hep erteledi hermione.

Düşünce dünyasında daha derinlere dalmaya başladığında ronun sesiyle kendine geldi.

"Ariana geliyor" dedi ron.

"Yanındaki kim "diye sordu hermione.

"Bilmiyorum göremedim" dedi harry.

Ariananin portresi açıldı arkasında gizli bir gecit olduğunu dusunmemislerdi bile.

"Merhaba çocuklar görüşmeyeli çok uzun zaman oldu" dedi neville.

Öncekinden çok farklı görünüyordu herkes gibi o da değişmişti. Artik korkak ve sakar değildi.

"Merhaba neville" dedi altın üçlü aynı anda şaşkınlıkla.

Onu son gördüklerinden farklıydı yuzunde taze yaralar vardı biraz zayıflamıştı ve artık fazlasıyla kendinden emin görünüyordu.

Harry "neville sana ne" oldu diye sormaktan kendini alamadı onu böyle görmeye alışkın degildi.

"Carrow kardeşlerin hediyesi bugün birinci sınıflar için affedilmez lanetleri uygulama dersi vardı ben iyiyim siz bir de seamus'u görün" dedi hafif bir gülümseme ile neville.

Iyi olmadığını biliyordu ama aylardır  neredeyse hiç haber alamadığı arkadaşlarına sitem etmek haksızlıktı.

"Hadi diğerleri sizi gordugune çok sevinecek" dedi neville onları gecite sürüklerken bir an arkasını döndü ve "bu gece bir parti daha gelecek aberfort" dedi.

Yasli adam çocuklar geçitte kaybolmadan önce başını salladı ve tablonun kapanışını izledi kederle.



 Amaryllis Dursley Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin