41.

9.9K 583 69
                                    

⚠️ Günah dolu sahneler içerir. Ona göre okuyun. ⚠️

Baran, ormanın ve gölün güzelliğinden aldı gözlerini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Baran, ormanın ve gölün güzelliğinden aldı gözlerini. Kucağında oturduğu adama baktı. Kar yavaş yavaş atıştırırken aslında meleklerin onlar için en eşsiz anıyı yarattığını düşündü.

Eğilip dudaklarından öptü. Sıcak dudaklar bedenindeki ateşi başlattı. Boşta olan elini saçlarına daldırdı. Omuzlarına düşüp, cesede dönen kar tanelerinin farkında değildi.

Tufan ise yangınına çıra olan oğlanı yudum yudum içti. Alt dudağını kendi dişlerine kıstırdığında inlemesi yükselen türküye karıştı.

Kendisini ona sürterken taşan suyun sesini duyabiliyordu. Bir ateş vardı göğsünde ve bunu söndürecek cesarete sahip değildi.

Baran'ın kalçalarını avuçlayıp şişen erkekliğine bastırdı. Nefes almak için ayrıldığında oğlanın titrediğini fark etti.

"Üşüyor musun?"

"Hayır." Gözleri kızarmış etli dudaklardaydı. Titremesinin sebebi bedeninde gezinen arzuydu soğuk değil.

"Çıkalım, titriyorsun." Kendisiyle birlikte Baran'ı da kaldırıp çıktılar. Hızla üzerlerine bornoz geçirip eşyaları alırken eve doğru merdivenleri çıktılar büyük hızla.

Yarın sabah buradan gideceklerdi ama içinden gitmek gelmiyordu. Mutfaktan içeri girdiklerinde Tufan elindekileri bir köşeye fırlatıp oğlanı çekti kendine. Bedenleri çarpışırken ikisinde inlemesi sessizliğe hançer gibi saplandı.

Bedeni camdan duvara yaslandığında, kendini Tufan'a bastırdı. Omuzlarına tutunan eli bornozunun içinden alev alev yanan tenine dokundu.

Tırnaklarını sırtına geçirirken daha da çekti kendine. Asla yeterli gelmiyordu. Tufan'ın dudakları boynuna kaydığında başını geriye attı. Böyle hissetmek, böyle yanmak inanılmazdı.

Tufan onu kalçaların tutup kaldırdığında bacaklarını beline sardı. Salondaki geniş L şeklindeki koltuğa ilerledi. Sırtı koltukla birleştiğinde, bornozunu çıkarıp bir köşeye atarken onunkinin de iplerini çözüp beyaz tenini ortaya çıkardı. Yukarıdan oğlanı izledi.

"Cehennem çukurunda zincirledik. Kurtulmak istiyoruz ama şeytan günahkâr ruhlarımızın yanmaya mahkûm olduğunu söylüyor."

Göğüs oluğuna bastırdı dudaklarını. "Tanrı sevgiyi yasak kılmadı bize. Ama şehvet yılan gibi bedenlerimize dolanırken günaha boyandık seninle. Ve tanrı nefsine yenilen hiçbir kulu temizlemeden cennetine kabul etmez." Sol göğüs ucunu öptü. Dikleşmiş göğüs ucunu aldı ağzının içinde. Diliyle oynarken altında kıvranan oğlanla daha da şevkleniyordu.

"Tufan." Başını geriye attı. Bacaklarını beline dolarken, saçlarına daldırdı ellerini. Çekmek istemiyor ama daha fazlasını da isteyemiyordu.

Yavaşça dudaklarını kaydırırken alttan oğlanı izledi. Okyanus mavileri karanlığa bulanmıştı.

Göbeğinin altında, kasıklarının sınırına dudaklarını bastırdığında bedeni titredi. Belini kıvırdı. Tufan şişmiş erkekliğine dudaklarını bastırdığında Baran onun bu ahlaksız görüntüsü karşında delirecek gibi hissediyordu. Bedeni istekle kavrulurken onun böyle oyalanması işkenceydi.

"Tufan!" Okyanuslarında bir fırtına başlatmıştı. "Lütfen!" İç çamaşırını çıkarırken yeniden uzandı oğlanın dudaklarına. Dudaklarındaki tadı almanın verdiği zevkle kendisini altında çıplak şekilde uzanan Baran'a bastırdı.

Erkekliğinin şiştiğini ve acımaya başladığını hissediyordu. Bir de dudaklarını talan ederken kendisini sürekli ona bastıran adam ile derdeyse patlayacak durumdaydı. Tufan onu öldürmek istiyordu.

Geri çekildi. Altında yatan ve ona büyük bir ihtiyaçla bakan Baran'ı izledi. Parmaklarını deliğinin etrafında gezdirdiğinde kasılan oğlanın alnına bastırdı dudaklarını. Saçları nemden parlıyordu.
İkisi de dışarda başlayan fırtınanın farkında değildi. Asıl fırtına içinde oldukları odanın içindeydi.

"Vazelin çok uzakta. Biraz canın acıyacak." Başını salladı. Artık ne olacaksa olsundu.

"Yap şunu." Tufan'ın ilk parmağı içine girdiğinde acıyla inledi. İkinci parmağı da katıldığında makas hareketiyle oğlanı genişletti iyice. Parmaklarını çektiğinde bedenini yerleştirdi bacaklarının arasına.

Kolları başının iki yana koyarken tek seferde girdi içine. Tırnaklarını sırtına geçirdi acıyla.
Tufan'ın git gelleri başladığında acı toz bulutu gibi dağıldı bedeninde. Başını kaldırıp adamı öptü.

"Hızlı ol." Belini kaldırıp karşılık verdiğinde, dudaklarının arasından çıkan nefesi alıyordu kendi ciğerlerine. Tufan geri çekilişinde yeniden gömüyordu kendisini derinlerine, o noktayı bulduğunda ikisinin de inlemeleri doldurdu boş salonu.

Zevkin doruğun da yükseldi bedeni, gökyüzünde uçsuz bucaksız bir noktada Tufan'la sevişiyordu sanki. Bedeni üst üste infilak ettiğinde onun gibi içine sıcaklığını akıtan adamı hissetti.

"Ruhumun ipliği elinde ve sen bana cehennemden çıkmaktan bahsediyorsun." Baran başını boynuna gömen adamın kulağına fısıldadı. "Cehennem ateşi benim tenimde, cehennem ateşi benim ruhumda."




Smut yazmak hala zor geliyor. Bu bölüm çok içime sinmedi ama ikinci defa da yazamayacağım kdmdkdkkdkdkdkd

Öpüldünüz. 💜

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin