30.

21.6K 1.2K 441
                                    

Dikkat ⚠️ Günah dolu sahneler içerir.

Ayrıca 1K için hepinize çok teşekkür ederim. Lütfen desteklerinizi esirgemeyin. Öpüldünüz 💜

Arabadan inen adamın arkasından inerken, bedeni titriyordu beklentiyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Arabadan inen adamın arkasından inerken, bedeni titriyordu beklentiyle. Daha önce bir birliktelik yaşamıştı. Ama hiç bu kadar heyecanlı hissetmemişti. Teni karıncalanıyor, bedeni alev alıyordu. Acaba ne olacaktı? Çok mu sinirlendirmişti Tufanı?

Adam sert sırt kasları, büyük adımlar ile merdivenlere yönelmişti. Bedeni kaskatı kesilmişti. Öfkelenmiş olmalıydı. Herkesin ortasında onu kışkırtmak, başını iki yana salladı. Aklından ne geçiyordu böyle?

'Kudurdun. Başka açıklaması yok.'

Evin önünde durduğunda, yüzüne bakmayan oğlan kapıyı açtı. Açılan kapının önünden çekildi.

"İçer geç!"

Kesinlikle sinirliydi. Çok fazla sinirliydi.
İçeri girdiğinde çantasını kenara bıraktı. Ardından ayakkabılarını çıkardı. Tufanda aynı onun gibi fazlalıklarını çıkarıp yanından geçip gitti.

Öfkeliydi. Oğlanın kendisini bu kadar kolay ateşe atmasına öfkeliydi. Telefonunu koltuğun üzerine fırlattı.
"Tufan, özür dilerim. Ben-"

"Sen! Ya biri görseydi? Oğlum bilmiyor musun bu sikikleri? Seni öldürmek, dayaktan komalık etmek için boş anını kolluyorlar."

Ellerini geçirdi saçlarından. Baran karşısına dikildi. Öfkesini anlıyordu elbet ama onu sevip uzak kalmak zordu. Bedeninde, kalbinde hep onu hissetmek istiyordu.

Saklanmak, aşkı kapalı kaplılar arkasına saklamak zordu.

"Baran, anlıyorum seni, gerçekten anlıyorum. Ama bu kadar rahat davranma. Seni öldürürler. Hayatını kaydırırlar. O fotoğrafı kaldırmak, basit bir dedikodunun yayılmasını önlemek ne kadar zordu biliyor musun? Bu sefer bir şey çıksa asla engelleyemeyiz. Dikkatli ol. Senden istediğim tek şey bu. Dikkatli olman."

Okyanus mavisi, dalgaları çarpıştırdı kıyıya. Bunu düşünmediği için ne kadar aptaldı? Biri görse bu sefer kolay sıyrılmazdı.

Kendisi bir yana, Tufanın tüm hayatı biterdi. İş bulmak, okulu bitirmek, boks hayatı....

"Özür dilerim." Kollarını sardı Tufanın beline. Genç adamda onu sarmalayıp bedenine bastırdı. Kıyamıyordu ama anlamlıydı bir şeyleri.

"Senin istediğin her şeyi bende istiyorum. Ama bu kadar kolay değil." Dudaklarını bastırdı saçlarına. Gizlenmek, öldürülme korkusuyla yaşamak zordu.

Birileri onların varlığını desteklese de ölüm her zaman enselerindeydi. Yaşamak onlar için kolay değildi. En ufak bir hareketlerinde göze çarparlardı. Okulda sürekli gözlerin üzerinde olması bile bunu kanıtlıyordu.

"Çok düşüncesizim." Başını kaldırdı. Çenesini göğsüne dayarken oğlanın koyulaşmış gözlerine baktı.

"Daha çocuksun. Bu kadar masum, istekli olman normal. Ama yaşadığın ülkeyi unutma. Gece iki erkeğin pornosunu izleyen adam, sabah seni gördüğünde öldürmek istiyor."

Parmak uçlarında yükselip yanağına öpücük kondurdu. "Ben toyum. Hatalar yapacağım, düşeceğim, belki de seni ve kendimi çok üzeceğim. Ama eğer yanımda olup bana öğretirsen..." Hafif yutkundu. Bunu söylemek çarpan kalbinin kıvranmasını sağladı.

"Her zaman yanında olurum. Şunu unutma ama, bana ihanet ettiğin an her şey biter. Öyle bir yok ederim ki seni, tek bir kişi hatırlamaz." Gözlerindeki ateş uyarıydı Baran için.

Tufan eğilip dudaklarını bastırdı, sıcak dudaklarına. Tüm o süre boyunca onu öpmek, tadını almak ulaşılmaz bir hayal gibi duruyordu. Ama şimdi etli dudakları kendi dişleri arasındaydı.

İnleyen oğlanla daha da hırslı öptü  bal dudakları. Dişlerini geçirdi, ısırdı yerin üzerinden diliyle geçtiğinde kendisini ona bastıran oğlanı duvarla arasına sıkıştırdı. Haftalardır etrafında saran elektrik çatırdadı bedenlerinde, arzu sinsi bir yılan gibi akarken damarlarında, dudaklarından daha önce içmedikleri kadar büyük bir özlemle içtiler birbirlerini.

Baran dudaklarının arasından kendi diliyle buluşan ıslak dil, başını döndürmüştü. Kapalı gözlerinin önünde yıldız tozları uçuşuyordu. Nasıl bir adamın tadı bu kadar güzel olurdu?

Tufan'ın temiz nefesi kendi dudaklarında can buluyordu. Hafif geri çekildi. Nefesiz kalan ciğerleri oksijenle buluşurken kabaran erkekliğinin ağrısını hissediyordu. Tufanında kabarıklığı amansız bir arzu çukuruna itiyordu bedenini.

Okyanus mavisi gözlerini kaldırdığında oğlanın ateşle yana kahvelerinde başka duygular gördü. O kadar güzeldi daha önce ona böyle bakan olmamıştı. Her bir parıltı kendi mavilerine düşen yıldız gibiydi.

İntiharını yapan her bir yıldıza kucak açtı. Bu sefer daha yavaş öpüştüler. Tufanın büyük, kemikli elleri kalçasını avuçlarken parmak uçlarında yükseldi. İstediğini anlayan genç adam onu kucağına alırken, ince beline sardı bacaklarını. Parmakları Tufan'ın saçlarına dalarken oğlanın odaya ilerlediğini hissetti.

Karnında gezinen kelebekler, her bir kanat çırpısında daha da mahvediyordu onu. Böyle bir istek arzu, hissetmemişti. İri bedenin ona sahip olma düşüncesiyle hırsla ısırdı dudakları.

İkisinin de inlemesini tablolardaki her bir renge bulandı. Bedeni yatakla buluştuğunda üzerinden ayrılan oğlanla homurdansa da üzerindekileri çıkarmasını izledi. Tufanın kıvrımlı ve şekilli vücudu ahlaksız her bir isteği gölgeledi gözlerinde.

Elleri pantolona ilerlediğinde "B-ben yapsam?" Kuruyan dudaklarını ıslattı. Mavileri rengini nerdeyse siyaha bırakmıştı.

Tufan ellerini çekti. Gözleri ile onay verirken yavaşça dizlerinin üzerinde ilerledi oğlana. Temiz, tek kıl bulunmayan çıplak göğsü kalbine amansız bir hastalıktı. Bu güzelliği unutmamak için kafasının içine çiviyle kazıdı. dudaklarını bastırdı göbeğine, titreyen adamla gülümsedi.

Parmakları, kemerin tokasını çözdü. Ardından pantolonun düğmesi ve fermuarı. İç çamaşırın altındaki heybetli erkekliği gördüğünde nefesi tekledi.

Pantolonu tamamen dizlerine indirdi. Başını kaldırıp oğlanın gözlerine baktığında masum bir erkek çocuğu gibiydi. Saçları Tufanın parmakları altında dağılmış, yanakları kızarmış ve okyanusları geceye soyunmuştu.

Eğilip alnına bastırdı dudaklarını. Baranın terli alnıyla buluşan dudaklarını çekmedi. Yavaşça kulaklarına indirdi. Fısıltısı bir masal gibi dudaklarından döküldüğünde bedeni titreyen oğlanla gülümsedi.

"Bu kadar masumken, nasıl aynı zamanda bu kadarda vahşi bakabiliyorsun?" Geri çekildi. Gözlerindeki ışık, ayı kıskandırdı.

"Okyanuslarında rotamı kaybettim ama hiçbir kayboluş bu kadar güzel değil. Teknemi fırtınalarınla devirsen, canımı yaksan, tenimde tuzunu bıraksan daha fazlasını isterim."

Dudaklarını öptü şefkatle, kendisi daha önce bir erkekle birlikte olmasa da, içinden geldiği gibi davranacaktı. Baran kısık gözlerle oğlanı izlerken onu soymasını memnuniyetle kabul etti. Bedenin üzerine devrilen adamı, her bir noktasında gezen kıvrak dili, teninde rüzgar estiren temiz nefesi ile tekrar tekrar yükseldi gökyüzünde.

Bedenler buluştuğunda yaşanan birleşme ilk olsa da onların ruhları çoktan ilk sevişmelerini yaşamışlardı.




Sonunda djndkdkd
Tufanın hislerini anlatmak çok zor bana göre, o kapılarını Baran'dan başka kimseye açmamış bir adam. Elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Umarım beğenmişsinizdir. 💜

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin