Genişçe gerildiğinde bedenini yanındaki adama çevirdi ama Tufan yüzüstü uzanmış ve yüzü kapı tarafında kalmıştı. Kaşları çatıldı. Üzerindeki yorganı ayağıyla iteledi.Gözü duvardaki saate kaydı. On biri çeyrek geçiyordu. Battaniyeyi Tufan'ın üzerinden de atığında adamın dudaklarından dökülen homurdanmayla gülümsedi. Geniş sırtına uzandı. Bacakları adamın aralık duran bacaklarının arasında, erkekliği ise adamın kalçalarındaydı.
"Tufan?" Adamın homurdanmasıyla sırıttı. Yüzünü boynuna gömdü. Kokusunu aldığında gözleri yumuldu. Sabahları bununla uyanmaya o kadar alışmıştı ki Tufan 'sız uyanmak, uyumak imansız gibi geliyordu.
Geceleri bedenine dolanan kolların verdiği huzuru asla yerini dolduramazdı.
"Tufan?" Adamın boynuna küçük bir öpücük kondurdu.
"Ne var?" Sesi uykunun mahmurluğunu taşıyan bir tınıda çıkmıştı. Dün gece bitirme tezi için çok çalıştığını hatırlıyordu. En son kitap okuyordu ve Tufan'da yanında asla anlamayacağı mekaniklerle ilgili bir yazı okuyordu.
"Acıktım ben, uyansana!" Elleri adamın gür saçlarına daldırdı.
"Baran, biraz daha uyumama izin ver. Hem aksam Semih'in doğum günü partisi var."
"Gidecek miyiz ona?" Adamın kahvelerinin ortaya serilmesini izledi. Gözleri koyu bir tona bürünmüştü. Uykusuzluk yüzünden gözaltları şişmiş, halkalanmıştı.
"Evet, Erkan'da gelir belki." Başını kaldırdı. "Fatih, herkesin orada olmasını istiyor."
"Erkan kim?" Tufan'ın duraksamasıyla kaş çattı.
"Çok yakın bir dostumdur. Buralı ama asker olduğundan başka yerde görev yapıyor."
"Kaç yaşında?" Neden onu bilmiyordu. Daha önce Erkan denen adamdan bahsettiğini hatırlamıyordu bile.
"Bilmem. Benden büyük ama en fazla yirmi sekizdir." Başını salladı.
"Uyanmayacak mısın?" Tufan bir anda sırt üstü döndüğünde sırtından düştü.
"Uyandım. Ne gerek varsa?" Ters şekilde homurdanmasına kıkırdadı. Sabah uyandığında gerçekten huysuz bir adam oluyordu. Özellikle kendi uyanmadığında daha bir huysuz oluyordu.
"Sevişiriz" Tufan, omuzunu üstünden onun sırıtan yüzüne baktı.
"Dün sabah koltukta seviştik, hem de üst üstte üç defa. Doyumsuz bir adam oldun." Bunda rahatsız değildi ama avucu yarılıyken onu bu kadar zorlamakta gelmiyordu içinden. Nefsine yenilen bir adam olmak onu yaralamak istemiyordu.
"Hmmm" Tufan'a doğru yuvarlandı. Avucundaki sargı yüzünden rahat hareket edemiyordu ama sorunda etmiyordu. "Bu senin suçun." Gözlerini adamın geniş sırtına dikti. "Belki bir gün bende senin canını okurum."
Adamın gerilen sırtıyla duraksadı. "İçimde olduğunu düşünmek bile alev almama yetiyor." Doğruldu Baran'a bakmadan. "O günün gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum." Baran şaşkınlıkla baktı adama.
Yutkundu, yatakta bıraktığı adama bakmadan çıktı odadan. Baran'ın üzerinde olma düşüncesi o kadar kavurucu bir düşünceydi ki erkekliği uyarılıyordu.
Banyoya girdiğinde hızla soğuk bir duş aldı. Aklında dönüp duran sahneleri bir şekilde durdurmalıydı. Belinde havluyla odaya geri döndüğünde Baran yatakta bıraktığı gibiydi.
"Hadi gir banyoya o yatakta bir saniye daha durursan seni yastıkla öldürürüm." Kendisi uyanmışken onun yatakta kalmasına asla izin vermeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] Göğüs oluğuna bastırdı dudaklarını. "Tanrı sevgiyi yasak kılmadı bize. Ama şehvet yılan gibi bedenlerimize dolanırken günaha boyandık seninle." Tufan ve Baran 🖤 Eşcinsel hikayedir 🌈 Cinsel içerik ve küfür içerir ! Başlama: 09.11.20 Bi...