53.

6.4K 501 99
                                    


Baran biletleri koltuğa koyarken doğruldu. Tufan'ın öfkeli sesi sertti. Gözlerinde gezinen şeytanın ayak izlerini görebiliyordu. Öfkeli ve kırgın bakışları Baran'ın yüzündeydi.

"Fatih, çık sen!" Öfke sinmişti kelimelere. Az önce konuştuklarını duyduğundan emin olmuştu Baran. Kurduğu cümlenin pişmanlığı okunuyordu yüzünden ama bir kere söylemişti söylenmemesi gereken her şey.

"Tufan?" Fatih, dostunun kararmış yüzüne baktı.

"Fatih!" Gözleri Baran'ın yüzünden, Fatih'e döndü. "Çık dedim! Ona zarar verecek biri değilim." Fatih, Baran'a kısa bakış attı. Ardından bir şey demeden ayrıldı evden. Kapanan kapının sesi evin sessizliğini bozan tek şeydi.

"Benden ayrılmayı mı düşünüyorsun?" Acısını belli etmemek için sıktı dişlerini. Duyduğu şeylerin bir yalan olmasını, kendi uydurması olmasını söylemesini bekledi. 

"İşi kabul etmeni istiyorum." Elindeki kitapları sertçe bıraktı yere. Tok sesle irkilse de belli etmedi. Tufan'ın öfkesini hissediyordu. Bu kadar erken geleceğini düşünmemişti.

"Bana gelmeyeceğini söylemek yerine, ayrılmayı düşündün?" Ellerini saçlarından geçirirken güldü. "Neden? İyi bir hayat yaşamam için mi?"

"Tufan?"

"Sikerim başarılı hayatı, iyi bir işi!" Baran'ın önünde dikildi. "İstediğin bu mu? Benden ayrılmak mı?" Sesindeki öfke gitmiş yerini kırgınlık almıştı. Bunu konduramıyordu. Neden bu kadar kolay vazgeçiyordu?

"Sana yük olmak istemiyorum. Sırtından geçinen, paranı kullanan biri de olmak istemiyorum. Bir ilişki böyle yürümez." Adama doğru bir adım attığında Tufan geri çekilmişti. Kalbi ayaklarının altında eziliyordu şu an. 

"Bir ilişki önüne çıkan ilk engelde de bitirilmez!" Öfkeyle bağırdı. Baran, onu anlıyordu ama söz konusu gururu olduğunda aptal bir adam oluyordu.

"Beni anlamalısın."

"Seni anladığım için sana seçenekler sunuyorum." Gözlerini kapattı saniyelik olarak. Öfkesine yenilip kırmak istemiyordu onu. Baran'ın kırılıp, üzülmesi bu hayatta isteyeceği son şeydi. "Sana eğer gelmek istemezsen yine Türkiye'de kalacağımı söyledim. Bu da seçenek sayılmaz mı?"

"Ben bu işi reddetmeni istemiyorum. Bunun için çalışmadın mı?"

"Bu bir şey değiştirmez. Senden önceydi bu. O zaman çalışmak dışında yapacak bir şeyim yoktu. Bir şeylere sahip değildim, uğruna çalışıp çabalamak için bir şeylere ihtiyacım vardı." Derin bir nefes aldı. ellerini saçlarından geçirip sırtındı döndü Baran'a. Gözleri yanıyordu, kalbi karşısındaki çocuk tarafından sökülüyordu acımasızca. 

"Tufan, ben..." Sırtını dönen adamla gözlerinde akmak için bekleyen yaşlara engel olamadı. Uzanıp kendisine çevirmek, deli gibi öpmek olanları unutmak ve hayatlarına aynı şekilde devam etmek istiyordu.

"Baran, şimdi sen varsın. Geçmişte çok çalışmam şimdi seni bırakıp gideceğim anlamına gelmiyor. Ama belki senin için o anlamı taşıyor." Baran'a döndü büyük bir hayal kırıklığıyla. 

"Asla! Sadece paranı yiyen, cüzdanında gözü olan biri gibi görünmek istemedim." Gözlerinden akan yaşları silip adama bir adım attı derin bir nefes almadan önce. Tufan'a kendini anlatmak zor geliyordu ama yıllarca kendi çabalayıp kazanmış, hayatta kalmıştı.

"Seni böyle görmeyeceğimi biliyorsun. Sana bana geri ödeyeceğini söylüyorum." Koltuğa çöktü. Günlerdir yorgundu. Sürekli onun için seçenekler düşünmüştü. Elbette ki Baran'ın parayı sorun edeceğini biliyordu ama bu kadarını da beklemiyordu. "Ben elimi taşın altına koydum. Bizim için güzel bir geleceğin olacağını söyledim ama sen inatla görmüyorsun."

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin