Medyada Teoman'ın bölümde geçen şarkısı ; Mavi Kuş ile Küçük Kız. Çok severim şarkıyı :)
🌿
Tufan, odaya geri döndüğünde Baran, uzanmış onu bekliyordu. Genç adamın kollarının arasına uzandı. Baran'ın kolları omuzlarına sarındığında yüzünü boynuna gömdü. Kokusu ciğerlerine nüfus ederken iç çekti.
"Annenle konuşmalısın. Gideceksek eğer haberi olmalı."
"Akşam konuşurum." Annesini bırakmak konusunda rahat olmasa da artık güvende olduğunu, iyi yaşadığını biliyordu. Şüphesiz kadında onların mutluluğunu isterdi.
"Hastaneye gitmeyecek misin?" Dudakları teinde hareketlendikçe Baran'ın bedeni kasılıyordu.
"Gideceğim." Tufan'ı yana itmeye çalıştı ama adamın kolları belini sıkı sıkıya sarmıştı. "Tufan, beni bırakmazsan gidemem."
"Elinin iyileşmediğini söyle." Ellerini dolgun tutamların arasına daldırdı. Yüzü boynuna olduğundan sesi boğuk çıkmıştı.
"Olmaz. Bir haftadan fazla oldu ve sürekli bahaneler üretiyorum." Tufan, bedenini yana yığdığında yataktan doğruldu.
Hızla banyoda işlerini haletmiş ardından odaya geri dönmüştü. Tufan, günlerin verdiği yorgunlukla uykunun kollarına bırakmıştı bedenini. Baran üzerine ince bir tişört ve pantolonunu geçirdi. Yaz geliyordu ve hava artık sıcaklamaya başlamıştı.
Evden çıkmadan önce uykuya dalmış olan sevgilisinin saçlarına öpücük kondurdu.
Hastane yolunu tuttuğunda akşamki konser için erken çıkmaya çalışacaktı. Elini daha rahat kullandığından bugünün zor geçmeyeceğinden emindi.
Öyle de olmuştu. Saatlerce hastanedeki koşturmacanın içinde elindeki ağrıyı, sızıyı bir kere bile düşünecek vakti olmamıştı. Üç saat süren bir ameliyata girdiğinde ise heyecanın tarifi yoktu. Stajyerliğini geçirdiği yerde olduğundan daha rahattı.
Akşama doğru telefonu çaldığında soyunma odasına üzerini değiştiriyordu. Günün yorgunluğu ve acıktığını yeni yeni hissetmeye başlıyordu.
Çalan telefonu aldığında Tufan'ın ismi parlıyordu ekranda. Okyanusları heyecanla parladı. "Tufan?"
"Aşağıdayım, bekliyorum." Sesi sakindi.
"Geliyorum beş dakikaya." Eşyalarını alıp çıkarttığı formayı astı. Hızla çıkış kapısına ilerledi. Saat dokuzda konser başlayacaktı ve öncesinde yemek yiyebilirlerdi.
Tufan'ın arabası yolun karşısında dörtlükleri yakmış bekliyordu. Dikkatli bir şekilde karşıya geçti. Üzerine sindiğini düşündüğü hastane kokusunun onu rahatsız etmemesini umdu.
Aracın kapısını açıp içeri girdi. Tufan'ın kendisine has kokusu sinmişti araca. Çantasını arka koltuğa bıraktı.
Tufan'a döndüğünde adamın onu izlediğini gördü. "Günü nasıl geçti?"
"İyiydi ama yorucu geçti. İlk ameliyatıma girdim." Gözleri parlıyordu. O yaptıklarını anlatırken Tufan, anlamasa bile dinliyordu. Arabayı çalıştırıp akşam trafiğine karıştı.
"Aç mısın?"
"Çok, ameliyat yüzünden yemeğe fırsatım olmadı."
"Güzel, yemekten önce Yeliz Hanımla görüşeceğiz." Araba sol şeride geçerken oğlana kısa bakış attı.
"O kim?" Telefonuna gelen bildirimi kontrol ederken mırıldandı.
"Okul işlemleri için bize yardım edecek biri. Geçiş işlemleri ve toplamamız gerekenler belgeler gibi birçok konuda yardımcı olacak. Dönem bitmeden her şeyi halledersek eğer gidişimiz daha kolay olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Göğüs oluğuna bastırdı dudaklarını. "Tanrı sevgiyi yasak kılmadı bize. Ama şehvet yılan gibi bedenlerimize dolanırken günaha boyandık seninle." Tufan ve Baran 🖤 Eşcinsel hikayedir 🌈 Cinsel içerik ve küfür içerir ! Başlama: 09.11.20 Bi...