𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁

9.

Keyifle okuyun ❤️
Medya ki hikayede bakmayı unutmayın 😘 profilimde diğer BxB hikayelerime ulaşabilirsiniz. 

Tufan, evine girdiğinde arkasından gelen oğlana döndü.
"Duş al, yorgun gözüküyorsun."

Baran, odasına giren adamın arkasından baktı.
Neden bu kadar iyi davranıyordu ki?

Çantasını ayakkabı dolabının yanına koydu ve salona ilerledi. Boş evde hiç bir ses yoktu.
Tufan, kafeden çıktıklarında genç adamın çok yorgun olduğunu fark etmiş ve bugün idman yapmamayı tercih etmişti.

Ayrıca Baran, ateşinin olduğunu fark etmemişti. Tufan ateşini ölçmek için elini alnıma koyduğunda, alnında dökülen saçlarını kenara ittiğinde bile neler olduğunun farkında değildi.

Kalbi öyle bir atmıştı ki göğsünün titrediğini hissetmişti. Bir adamın ona böyle şefkat ve yumuşak davranması ilk değildi ama Tufan, ona her dokunduğunda içinde volkanlar patlıyor, damarlarındaki arzu kılıcını bedenine ele geçiriyordu.

Odaya girdiğinde arkası dönük olan Tufan dolabı karıştırıyordu. Elinde bir tişört ve şortla genç adama döndü.

Onun üzeri ise çıplaktı. Yaptığı kaslar göz dolduruyor, her hareket ettiğinde kusursuz bir şekilde raks ediyordu.

Derin nefes alıp gözünü tablolara dikti. Sanattan anlamazdı ama bu tablolar ona bile güzel gelmişti.

"Bunları giy, sonra da yemek yer uyuyorsun." Genç adama yaklaşıp elindekileri ona uzattı.

"O kız kimdi?" Aklımda dönüp duran soruya son verdi. Eve gelene kadar sormamak için çabalamıştı ama artık dayanamıyordu.

"Eski kız arkadaşım. Pek iyi bir geçmişimiz yok." Kendisiyle alay edercesine gülüp genç adamın nerdeyse kaşlarını kapatan saçlarına daldırdı ellerini.

Bu Tufan'ı rahatlatıyordu. Saçları yumuşacıktı. Yükselen kokunun ciğerlerine bayram yarattığını hissetti. Oğlanın ateşini hissettiğinde daha fazla dikilmedi ve onu omuzlarından tutup çevirdi "Hadi banyoya gir."

Genç adamı banyoya soktuğunda sırtını duvara yasladı. Avuç içleri az önce dokundukları yüzünden yanıyordu. Daha fazlasını istediğine inanamıyordu. O bir erkekti.

İkiside erkekti. Neler dönüyordu aklında böyle, neden sürekli ona dokunmak istiyordu ki?

Ona ilgi duymadığını kendisine kanıtlarken, bu çocuk yüzünden kül olacaktı.

Mutfağa girip pizza siparişi için dolaba astığı mönüyü aldı. İki orta boy pizza siparişinden sonra parayı masaya bıraktı. Banyoya girerse eğer oğlanın buradan almasını istiyordu.

Dakikalar sonra banyo kapısı açıldığında, Baran mutfak kapısında dikildi. Gözlerini masanın parlak yüzeyinden çekip oğlana çevirdi.

Okyanus mavisi gözleri, parlak bir ifadeye bürünmüştü. Yanakları kızarmış, saçları nemliydi. Hala saçlarından dökülen damları görebiliyordu. Evinde saç kurutma makinesi yoktu ama havluyla en azından suyunu almalıydı.

"Saçlarını kurutsaydın." Ayağa kalkıp mutfaktan çıktı. Odasından saç havlusu alıp geri döndüğünde oğlanın yorgunlukla masaya çöktüğünü gördü. Başında dikilip, ona dönmesini bekledi.
"Gerek yok, ben hallederim."

"Yorgun görünüyorsun, ben yaparım." O saçlara tekrar dokunmak istiyordu. Havluyu saçlarına bırakıp yavaşça  kuruturken parmak uçlarına dokunan ıslak saçları hissediyordu.

Dudaklarında yer edinen gülümsemenin farkında değildi. Baran'da ondan farksız sayılmazdı. Şuan da başını karnına bastırmak istiyor, ellerini beline dolayıp bu keyifli anı daha da uzatmak istiyordu. Ama hala o kadar yakın değillerdi. 

'Çocuk saçlarını kurutuyor, daha ne kadar yakın olacak?'

Gülümseyerek iç sesini onayladı. Havlu başından çekildiğinde ne zaman kapattığını bilmediği gözlerini açtı.

Başını kaldırıp ona yukarıdan bakan adama dikti okyanus mavilerini.

Kapı çaldığında birbirlerinin gözlerine daldıkları hülyalı dakikalardan sıyrıldı ikisi de.
"Ben hallederim. Sen giyin." Tufan, sadece başını sallayarak onaylamıştı.

Parayı alıp kapıya ilerlediğinde kendi kendine homurdandı "Yarı çıplak başkasını karşısında dikilmeyi hiç sorun etmiyor herhalde."

Onun başkasının yanında bu kadar rahat olduğu düşüncesi sinirlerini gerdi. Ters bir ifade ile pizzacı çocuktan siparişleri aldığında, kibar bir şekilde gülümsedi.

Çocuğun suçu yoktu tüm suç içerideki muhteşem, kaslı adamdaydı..

Muhteşem kaslı mı?