57.

6.1K 496 148
                                    


Öncelikle ben bir bok yedim ve nasıl düzelteceğimden gram fikrim yok. Bu kitabın finali düşündüğümden farklı bir şekilde ilerliyor. Az önce bölümü bitirirken şok oldum. ıshdhjdjsdjksajkask Neyse keyifle okuyun ve destek vermeden geçmeyin lütfen. 💜

🌈 

Gecenin karanlığın sarmalandığı parkın sessizliği kafasının içindeki gürültüyü daha net hissettiriyordu. Başını ellerinin arasına aldı. Migren ağrısının tetikliyordu düşünmek. Sanki kafasının arkasından birileri çivi çakıyor ve kafasının içinden ilerleyip başının ön kısmından çıkıyordu.

Ağrıyı ancak böyle tanımlayabilirdi. Yanında oturan adamın ağzına attı cipslerin sesi yükseldi. Dakikalar önce iki paket jelibon yemişti.

"Fatih, bir dakika ağzın boş dursun, kardeşim." Başını çevirip yanında oturan adama döndü.

"Açım ama." Elindeki cipsi bıraktı dudaklarını büzerek. Küçük bir çocuk gibiydi. "Saat gecenin üçü neden çağırdın beni?" Parmaklarına bulaşmış cipsi temizlerken.

"Yarın gidiyorum."

"Okul daha bitmedi. Baran'ın sınavları? Senin sınavların? Bitirme tezi?" Başını ellerinin arasına alan genç adama döndü. Tufan, birkaç günde çökmüştü. Sürekli bir koşuşturmanın içindeydi.

"Okul yönetimi ile konuştum. Özel olarak dilekçe verdim ve erken sınav olma hakkını verdiler."

"Nasıl? İkinize aynı anda mı?" Şaşkınlıkla baktı dostuna. Okul yönetimi kimseye bu hakkı tanımazdı. Ya Tufan iyi bir sebep sunmuştu ya da araya birilerini sokmuştu.

"Hayır, sadece bana. Baran'ın haberi yok." Fatih oturduğu yerden dikildi. Kaşları dostunun kurduğu her cümlede daha da çatılıyordu.

"Onsuz mu gideceksin?" Korkuyla fısıldadı. Baran ayrılmak istediğinde ortalığı yıkan adam şimdi neler söylüyordu.

"Evet, dedem gitmeden önce dayımların buraya geleceğini söyledi. Beni bulursa sağ çıkarmaz. Bizi birbirini siken iki erkekten fazlası olarak görmüyorlar. Namus temizleyeceklermiş." Alayla güldü. Olduğu durumun absürtlüğünü düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Gelmeden önce annesiyle de konuşmuştu. İstanbul'da onu bekliyorlardı.

"Sen gidersen Baran'ı kim koruyacak? Onu sağ mı bırakacaklar*"

"Bulamayacaklar. Ayrıca dedem benim gittiğimi anladığı an yapar bir şeyler." Oturduğu yerden doğruldu. Aldığı nefesleri dar geliyordu göğsüne. Gözlerini her kapattığında engelleyemediği düşünce yığını oluşuyordu.

"Erkan'a haber verdim. Konuştuk. Hem Baran'ı izleyecek hem de babasını."

"Babası ne alaka?" Ayakta dikilen Tufan'a baktı. Gerginlikle dikleşen omuzları, bir türlü odaklayamadığı gözleriyle yorgunluğu ve endişesi belli oluyordu.

"Bizimkiler onu bulur ve babası ile bir olur. Adam hala onu dövmemi gururuna yedirememiştir. Bir olup zarar vermeleri işten bile değil." Fatih, oturduğu yerden doğruldu. Dostunun karşısında durduğunda elini omuzuna koydu.

Tufan hayatında tanıdığı en cesur ve sadakatli adamdı. "Baran'ı bırakacak mısın?"

"Asla!" Kelimelerindeki keskinlik kanatan cinstendi.

"O zaman? Ona haber vermeden gitmeler, sınava girmeler. Eminim ailenin Londra da yaşayacağından bile yeni haberi olmuştur." Elini ceketinin cebine yerleştirdi. Bahar rüzgârı ağaç dallarını her kıpırdattığında ortaya çıkan ses geceye karışıyordu. "Amacın ne? Seviyorsun sanıyordum."

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin