22.

21.3K 1.4K 141
                                    

Keyifle Okuyun💜


Yağmur şiddetiyle gökyüzünden inerken, adımlarını daha da hızlandırdı.
İçinde çözemediği bir sıkıntı vardı. Dün Tufan'la antrenmandan sonra ev bakmaya gitmişti ama istediği gibi değildi.

Küçük bir ev için tüm bursunu veremezdi. Ülke şartları yaşamasına da okumasına da el vermiyordu.

Başındaki bereyi kulaklarına biraz daha indirdi. Eve gidecek, bavulunu alacak ardından da çocuklardan birine gidecekti.

Bir kaç gün onlarda kaldıktan sonra, Tufan sayesinde yeni bir ev bulabilirdi. En azından biriyle ev arkadaşı olsa yeterdi.

Tufan, ev arkadaşlığı teklifi etmemişti. Etseydi kabul eder miydi? İste orası ayrıydı. Muhtemelen adamı sapık gibi izler, takip eder en sonunda da onu öperdi.  Ama Tufan'ın, kendisini daha da mahcup hissetmemesi için teklif etmediğini de düşünüyordu.

Kendi kendine gülerken sokağın başında duran gruba takıldı gözleri. Mahallenin kabadayıları yine toplanmıştı demek.

Başını iki yana salladı. Bıkmıştı bunlardan. Lisede az dayak yememişti ,eve hep yüzü kan içinde dönerdi.

"İbnemiz de gelmiş."  Kirli sakallı aptalın söylediğini umursamadı "Baban, birine verdiğini söyledi. Sıra bize de gelecekmiş." Yağmur bedenini ıslatırken, Tufana ait bereyi çıkarıp cebine attı. Öfke kanını kaynatmaya başlamıştı bile.

"Sende ibnenin altına girmeye ne meraklısın." Sırıttı "Kabul et, sende de az orospuluk var."

Öfkeyle atıldığında yana çekildi. Artık dövüşmeyi biliyordu. Korkmuyordu ve kendini koruyacak kadar da özgüvenli hissediyordu.

"Seni öldürürüm lan, pezevenk."

"Pezevenk dediğin adamın seni sikmesini istiyorsun." Alayla baktı, öfkeyle kızarmış yüze.

Arkasından birinin sırtına koyduğu tekmeyle yere savrulduğunda, dizlerinin parçalandığını hissetti.

"Öyle korkaklarınız ki, anca arkadan vurmaya adamlığınız yeter." Ayağa kalktı. Beş kişiye karşı yürek yemiş gibi davranması ne kadar mantıklıydı?

'En azından şerefimle dayak yerim'

Biri üzerine atıldığında, yana çekilip kendini korudu, fazla uzaklaşmadan yüzüne bir yumruk geçirdi. Aynı anda iki kişi üzerine geldiğinde, kendisini savunacak kadar hızlı olamadı. Yüzüne inen yumruğu engelse de, karnına inen  tekmeye engel olmadı. Acıdan yüzü buruşmuş, dudaklarından sesli bir inleme kaçmıştı.

Tufan'dan yediği dayak yetmemiş gibi birde üstüne üstlük burada dayak yiyordu. Sızlayan kaburgasıyla doğruldu.

'Sikerler böyle işi'

Az önce yüzüne yumruk yiyen tekrar üzerine geldiğinde saniyeler içinde etrafı çevrilmişti. Çabaları ile kendisini  korusa da dayak yemekten kaçamamıştı. Yüzüne, karnına yediği sayısız vuruştan sonra yere düştüğünde kirli sakallı adam üzerine eğildi.

"Baban, seni dövemeyecek kadar korkak. İyi bir parayla işi bize verdi." Sırıtıp, Baran'ın saçından tuttu. "Bir sonraki gelişimizde dayak yemeyeceksin. Bir dahakine seni bıraktığımız da ölmek isteyeceksin. Bileceklerini kesecek, ölmek için seni cennetten kovan tanrına yalvaracaksın." Kafasını sertçe geriye ittiğinde Baran başına aldığı darbe ile gözleri karardı.

Nefesi o kadar zor göğsünden çıkıyordu ki, kan kusacağından korktu.

Dakikalar, belki de saatler içinde birinin ismini seslendiğini duydu. Gözlerini araladığında gördüğü yüz Marketçi İrfanın yüzüydü.

"Oğlum...Allah belalarını versin. Ambulansı ara Lale!"

Gerisi karanlık, gerisi kimsesizlikti.

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin