Diğer bölümlerdeki yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Hepsini okuyup cevaplamak aşırı mutlu ediyor beni.💜
Araba evin önünde durduğunda Tufan yanında oturan genç adama döndü. Onun endişesini hissediyordu. Anlıyordu da.
Dedesi uzun zamandır aramazken, sormazken bir anda çıkıp gelmesi endişe vericiydi. Ama çocuk değillerdi. İstekleri dışında bir şeyler yaptıramazdı kimse. O hayatta olduğu sürece kimse ikisine dokunamazdı.
"Endişelenme, hiçbir şey olmayacak." Elini kaldırıp oğlanın dağılmış saçlarına baktı. Dakikalar önce geçirdikleri anın yarattığı his hala bedeninde geziniyordu.
"Ya bir şey yaparsa?"
"Dedem güçlü bir adam. İstediğini yaptırır ama bilmediği şey ise benim ondan daha güçlü ve zeki olduğum." Baran'ın kaşları çatıldığında gülümsedi.
"Bu ne demek şimdi?" Tufan'ın parmakları yanaklarını okşadı. Gözleri hafif kısıldığında dudaklarını bastırdı adamın avuç içerine.
"Anlatacağım ama önce dedeme görünelim." Arabanın kapısını açıp indiğinde soğuk bir rüzgâr çarptı bedenine. Binaya doğru giderken Baran'ın geldiğinden emin şekilde ilerliyordu.
Dedesi için aklında bir plan vardı. İşe yarayıp yaramayacağını bilmese de denemeye değerdi. Binan içine girip merdivenlere yöneldiğinde durdu. "Dedeme birkaç yalan söyleyeceğim." Omuzunun üzerinden Baran'a baktı. "Ne söylersem söyle korkma ve inkâr etme. Tamam mı?" Başını salladı. Göğsünde öyle bir korku vardı ki yürürken her an yere yığılacak gibiydi.
Tufan'ın dik ve geniş omuzlarına baktı. Adam şu an güçlü bir duruş sergiliyordu. Neler geçiriyordu aklından bilmiyordu ama her şeyin iyi olmasını umut etti.
Evin önüne geldiklerinde kapıyı açıp içeri adımladırlar. "Kapıcıya mesaj atmıştım eve alması için." Tufan, mutfağa doğru ilerledi. Muhtemelen çay yapıyordu. Adamın çay tiryakisi olduğunu hatırlıyordu.
Mutfak kapısında içeri girdiğinde adamı gördü. Bükülmüş beli, beyazlaşmış saçları, yaşının verdiği ağırlığı taşıyan yüzündeki çizgilerle dikiliyordu Bekir Bey mutfak penceresinin önünde.
"Hoş geldin, dede." Adamın kahverengi gözleri karanlık sokaktan ayrılıp torunun üzerine düştü.
"Hoş buldum, aslanım." Mutfak masasına doğru yürüdü. Yeni yaptığı çay ocağın üzerinde dinlenmeye bırakılmıştı. Torunun arkasında dikilen oğlana düştü gözü. "Yalnız konuşalım mı?"
Tufan, başını sallamış ardından ise çay koymak için tezgâha ilerlemişti.
"Hoş geldiniz." Baran'a bakmadan başını sallamış elinde çevirdiği tesbihe düşürmüştü gözlerini. Oğlan Tufan'a kısa bakış atmış ardından ise odaya yönelmişti.
Çayları ince belli bardağa koyan Tufan, aklındakileri toplamaya çalıştı. Bardaklardan birini dedesinin önüne koydu. Diğerini de kendisine alıp sandalyeye yığdı iri bedenini.
"Oğlan bu mu?" Başını kaldırıp tıpkı babasının kopyası gözleri taşıyan genç adama baktı. Yıllardır görmüyordu Tufan'ı. Şimdi oğlana baktığında çok güzel büyüdüğünü, kendisini geliştirdiğini görebiliyordu.
"Evet."
"Her neyse, seni götürmeye geldim. Anan mahvoldu oralarda." Dumanı tutan çayının yanına konulan şekeri aldı konuşurken. Çayı karıştırmaya başladı kaşığın sesi mutfakta yankılanıyordu. "Komşular daha duymadı. geldiğin gibi de Bilge ile nişan işini halledersiniz. Yıllardır seni bekliyor kız."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁
Roman pour Adolescents[TAMAMLANDI] Göğüs oluğuna bastırdı dudaklarını. "Tanrı sevgiyi yasak kılmadı bize. Ama şehvet yılan gibi bedenlerimize dolanırken günaha boyandık seninle." Tufan ve Baran 🖤 Eşcinsel hikayedir 🌈 Cinsel içerik ve küfür içerir ! Başlama: 09.11.20 Bi...