Bu bölümde oğluşum çok kırılgan. Umarım beğenirsiniz. Keyifle okuyun ❤️
Çantasını omuzuna atarken, dudaklarından keyifli bir ıslık dökülüyordu. Tufan ile erken ayrılmışlardı. Tufan, eve gidip duş alması gerektiğini söylemişti.
Baran da kafasını veremediği için erken bitirmeye itiraz etmemişti. Ayrıca solana aylık olarak para vermeye çalışmıştı ama Rıfkı Bey, misafir olduğunu söylemişti. Öğrendiği kadarıyla Tufan'ın amcasıydı. Öz olup olmadığını bilmese de Tufanın ailesi ile tanışmak onu mutlu etmişti.
Ara sokağa girdiğinde babası ve amcasını gördü. İkiside ayakta dikilmiş bir şeyler konuşuyordu.
"Baran! Gel lan buraya." Yutkunup ona seslenen amcasına doğru ilerledi. Babası ise tiksinerek bakıyordu. Yönelimini öğrenmeden önce o gözlerdeki gurur hatırlıyordu, Baran.
Lise de babasına söylemişti. Annesi çok tepki vermese de babası düşüncesiz bir adamdı.
"Nereye lan, ibne?" Dişlerini sıktı öfkeyle. Bir babanın oğluna bu şekilde seslenmesi yaralıyordu. Baran ise de içini söken acıyı görmezden gelmeye çalıştı. Biliyordu ki ne kadar üstüne düşse o kadar acıyacaktı canı.
Bazen kan bağı olmayan biri bile yanında durup, önündeki duvarları kırarken kendi ailen sana sırt dönebiliyordu. Hayat garipti.
"Nereden geliyorsun böyle?" Amcası, babasının aksine umursamazdı. Hiçbir şeyi takmazdı ama söz konusu gelenek ve din olduğunda gözleri kör olurdu. Baran hayatında onun kadar saçma insan görmemişti. Başkasının dinine, inancına karışırken o içki içer, kumar oynar, çocuklarının geleceklerini kuracağı parayı çarçur ederdi.
İnançlı biriyim derdi ama söz konusu kendi inancı oldu mu Allah onu görmüyor, es geçiyormuş gibi davranırdı.
"Amcan sana bir soru sordu lan!" Öfkeyle soludu babası, neyden bu kadar nefret ediyordu. Kendi tanrısının oğlunu bu şekilde yaratmasına mı?
"Antrenmanım vardı, oradan geliyorum" Çantasını yere bıraktı. Hemen bırakacaklarını düşünmüyordu.
"Ne antrenmanı lan? Şimdi paranı boşa mı harcıyorsun?""Paranı boca harcıyorsun diyene bak!" Alayla sırttı babasına bakarken. "Parasını içkiye yatırıyor, kumar masasında kaybediyor." Yüzüne yediği tokatla başı yana savruldu. Dudağından aşağıya akan kanın metalik kokusunu alabiliyordu. Elini dudağına bastırdı.
"Ne oldu zoruna mı gitti?" Gülüp babasına doğru bir adım daha attı. Baba dediği için kendisine öfkeliydi aynı zamanda. "Karının kazandığı paraya göz koyuyorsun. Oğlunun eğitimi için biriktirdiği üç beş kuruşu, kumar masasında başkaları için harcıyorsun. Nerde lan senin Allah'ın? Senin inandığın Allah bir bizim gibilere mi günah yazıyor?"
"Sen kimsin ki beni sorguluyorsun?"
"İşinize gelince 'sen kimsin 'oluyoruz. Ama sıra bize geldi mi 'babanım ben senin Allah bunun hesabını bana soracak' demeyi biliyorsunuz."
"Baran! Haddini aşma.""Niye amca? Yine dövüp bir kıyıya mı atarsınız? O gün cebimden aldığınız parayla ev alışverişi yapacaktık. Ama siz bunu düşünmeyecek kadar sarhoşsunuz." Adım atıp babasına acımayla baktı .
"Senin Allah'ın, sana hesap soracak ama ben ibneyim diye değil, sen ailene sırt çevirdin diye, sen ailenin ekmeğini, harama harcadın diye!" Bir adım daha yaklaşıp "Oğlun ibne diye başkasının altına soktun diye!"
Amcası bir anda kaskatı kesildiğinde, ona döndü. "Ne oldu amca? Sen bilmiyor musun babamın beni bir adama sattığını. Para için neler yaptığını bir duysan." Gülerek baktı babasına.
İçindeki yangınları kusuyordu. Kendisini değil de amacı tüm dünyayı yakmaktı. "Anlatsana baba, beni evde adamın biriyle para için yalnız bıraktığını, eğer camdan kaçmasaydım neler olacağını anlatsana!" Öfkeyle bağırdı. Sokak onun acısını sırtlarken, babası sigarasını yere atıp sırıttı. Onun umurunda değildi oğlanın acısı.
"Senin gibi herkesin altına giren bir orospu bunu dert etmez dedim." Bedeni kasıldı. Öfkeliydi ama en çok kendisine öfkeliydi. O günden sonra kaçmadığına, kendisini öldürmediğine öfkeliydi.
"Kardeşini görüyor musun?" Amcasına baktı. Gözleri dolmuştu ama ağlamayacaktı ne zaman ağlamıştı ki şimdi ağlasındı. Hemde değmeyecek adamlar için. "Ne kadar aşağılık, şerefsiz bir..."
Yüzüne yediği yumrukla yana savruldu. Bedeni sert zeminle buluştuğunda gözlerinden taşırdı dalgaları, tanrının kurtuluş şansı vermesini istedi. Çünkü öyle bir acıyordu ki canı burada ölse sessini çıkarmazdı.
"Baran!" sokağın başında duyduğu ses ise tanrının eliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Göğüs oluğuna bastırdı dudaklarını. "Tanrı sevgiyi yasak kılmadı bize. Ama şehvet yılan gibi bedenlerimize dolanırken günaha boyandık seninle." Tufan ve Baran 🖤 Eşcinsel hikayedir 🌈 Cinsel içerik ve küfür içerir ! Başlama: 09.11.20 Bi...