44.

8.3K 571 52
                                    

Merdivenleri sakince çıktılar. Baran'ın merakla aklında dönen sorular için kıvranırken Tufan sakindi. Onun aklında sadece arkasındaki genç adamın bedeni vardı. Kıvrımları düşündükçe bedeni titriyordu. Düşündükçe bile delirebiliyordu. Başını iki yana salladı gülümserken.

Üçüncü katın koridorunda ardı ardına yürüdüler. Tuhaf sessizliğe anlam veremiyordu. Tufan kendi odasının kapısını açıp içeri girdi. Baran bir an duraksadı ama ardı sıra girdi.

Oda geniş, sadeydi. Kahverengi tonları beyaz ile birleşmiş hoş ferah bir hava katmıştı. Duvarı kaplayan geniş camlar, iki kişilik yatak, kahverengi ve siyah gömme dolap.

Yatağa bedenini bıraktığında köşede duran banyoyu gördü.
"Benim odamda banyo var mı?" Tufan üzerindekileri çıkarmaya başladığında ona kısa bakış attı.

"Var sanırım." Banyoya ilerledi sakince. Aklında dönüp duran anılar yüzünden erkekliği kabarmış, gözleri kararmıştı. Soğuk su ile düşüncelerine bir sınır koymalıydı.

Adamı düşünürken bile bu hale gelmesi inanılmazdı. Hiçbir zaman bu kadar iradesiz olmamıştı ama Baran'ın beyaz tenini düşündükçe delirecek gibi oluyordu.

"Duşa giriyorum." Banyoya girerken kapıyı kapatmamış, hafif aralık bırakmıştı. Bu bir davet miydi acaba? Gelmesini istiyor olabilir miydi?

Yatakta doğrulup, su sesinin yükseldiği banyo kapısına baktı. Yataktan doğrulup üzerindekileri çıkarıp sadece boksırla kaldı. Heyecanla banyoya ilerlediğinde dudaklarını ısırıyordu.

Kalbi göğsünde kıvranıyordu resmen. Kapısını itip, gri tonlarındaki banyoya girdi sessizce.
Tufan cam kabin ardındaydı. Heybetli bedeni flu görünse de Baran tüm her şeyi hatırlıyordu.

Kapıyı kapatıp kilitledi. Tufan'ın kabindeki dikleşen bedenini izledi. Onun da kendisine tepki vermesi aşırı heyecanlandırıyordu.

Kabinin kapısında durdu. "Bilge, ne istiyor senden?" Kızı hatırlamanın verdiği sinirle kaşları çatıldı. Tufan ise altında olduğu su da gerginlikle bekliyordu. Bu durumda Bilge'den bahsetmek zorunda mıydı?

"Hoş geldin dedi." Kapıyı kaydırıp kabinin içine girdi. Okyanusları öfkeyle çalkalanıyordu. Tufan'ın arkasında durdu. Geniş sırtı kaslarla bezenmiş, üzerinden akan suyla daha da bir ihtişamla parlamıştı. Yutkundu. Öfkesi arzuya dönüşüyordu buna izin vermemeliydi.

"Kenara çekmeden söyleyemiyor muymuş?"
Genç adama döndü. Okyanusları parlak bir renkteydi. Hafif kaslanmaya başlayan bedeni göz dolduruyordu. Beyaz teni, okyanus mavilerine meydan okurcasına cansızdı.

"Kıskandın mı?" Belinden tutup kendisine çekti. Çarpışan bedenleri ile dişlerini sıktı. Kahverengi gözleri siyaha boyanmıştı. Arzu kanında dolaşan zehir gibi talan ediyordu bedenini.

İç çamaşırının üzerinden baskı yapan adamın erkekliğiyle gözleri karardı. Ama iradesini kaybetmeyecekti.

"Ne söyledi başka?" Ellerini kaldırıp ıslanmış saçlarını çekti alnından. "Bu kadar uzun süre sadece hoş geldin diyemez." Tufan dudaklarını boynuna dokundururken onu da suyun altına çekti.

Ilık su ikisinin bedeninden akarken, Tufan parmak ucuyla çamaşırını kaydırdı. Ayaklarına düşen ıslak çamaşırı kenara attı. Onun karşısında çıplak olmanın verdiği hisle titredi bedeni, daha fazlasını ikisi de istiyordu ama aşağıdaki kadının gözlerindeki ışıltıyı unutamazdı.

"Dikkatimi dağıtma cevap ver!" Ellerini yanaklarına koyup kendisine bakmasını sağladı. "Başka ne söyledi?" Onun bu inatçılığı karşısında gülümsedi ama birazdan söyleyeceği şeyin yaratacağı etkiden de korkuyordu.

Baranın üzülmemesi için her şeyi yapardı. Ondan saklamayı bile düşünmüştü
"Annem beni evlendirmeyi düşünüyormuş." Okyanus gözleri süzüldü. Elleri düştüğünde bir adım geri çekildi. Tufan bundan korkmuştu işte. Baran'ın korkusu ve endişesi gözlerine işlenmişti.

"Ne?" Bedenini soğukla karşılaşmış gibi titredi.

"Böyle bir şey olmasına izin vermem." Ellerini yanaklarına koyup kendisine bakmasını sağladı. Gözlerin de ışık sönmüştü. "Asla izin vermem!"

Onu başkasıyla birlikte düşünemiyordu. Onun başka birini sevmesi, öpmesi belki de çocuk yapması. Kaşları çatılırken içeride bir şeylerin eksildiğini hisseti. Göğsü korkuyla sıkıştı. Hayatının bundan sonrası onun olmaması düşüncesi katlanılmazdı.

"Baran." Işığı sönmüş gözlere bastırdı dudaklarını. "Buna asla izin vermem. Çocuk değilim, sesimi çıkarmayı ve hayır demeyi bilirim."

"Ya, ya sana zorla..." Endişeyle fısıldadı. Sesi titremişti, bunun düşüncesi bile bu kadar yıkım yaratıyorken ya annesi gerçekten isterse?

"Asla! Buna asla izin vermem." Omuzlarından tutup göğsüne bastırdı. "Evlenme kararını kendim vermek isterim. İstediğim ve sevdiğim kişiyle."

Titreyen bedeni suyun altına çekti. Kendini geri çekip gözlerine baktı. Okyanuslarında dalgalar çekilmiş, balıklar derine gömülmüş gibiydi.

"Bu kadar endişelenme. Dünya kız çocukları için adaletsiz olsa da bizim için değil. Onlar evlenirken zorla, dayak yiye yiye evlendirilir. Ya elenirsin ya ölün çıkar derler daha on sekizini doldurmamış çocuğa."

Dişlerini sıktı. Kaç bedenin ölümü seçtiğini hatırlamıyordu bile. Bazen tanrı bile kaderin kalemini şeytanın parmaklarına bırakıyordu.
"Biz seçimizi yapacak ve sesimizi çıkaracak kadar şanslıyız." Dudaklarını bastırdı ıslak dudaklarına. Tadını almanın verdiği hisle inledi.

"Ne olursa olsun. Asla ama asla annemin istediği biriyle evlenmem."

"Söz mü?"

"Söz." Dudaklarını yeniden öperken, dua etti bunun için.

Üst dudağı adamın dudakları altında kıstırılmışken kollarını doladı boynuna. Su bedenlerini ıslatırken, bedenleri uğruna yandıkları birleşme için çok beklememişti.





Kaos yaratayım derken çocuğu evereceğim kxmyshdhshsj

Bölüm nasıldı? Biraz rahatsız olduğum için üzerine çok düşmedim. Umarım beğenmişsinizdir.

Öpüldünüz 💜

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin