59. [Final 2]

9.1K 478 155
                                    

Başını kaldırıp aynada gördüğü yansımasına baktığında gözleri ışıl ışıldı. Dudakları sürekli kıvrılmak istiyordu. Yanakları kızarmış, saçları az önce yaptığı kısa banyo yüzünden nemliydi.

Gözü parmağındaki alyansa kaydı. Evliydi.

Hemde üniversiteyi daha bitirmeden evlenmişti. Yirmi yaşında evleneceği asla aklına gelmezdi. Ama doğru adamı bulduğunda tereddüt etmekte anlamsızdı.

Çok mu hızlıydı? Çok mu hevesli davranmıştı? Daha bir yıl birlikte olduğu adamın evliliğini kim kabul ederdi ki? "Tabii ki de aşık bir adam, seni aptal!" Kendisine kaş çatarken kapının açılmasıyla içeri giren adama döndü.

"Hazır mısın?" Adamın üzerinde cimler yüzünden kirlenmiş beyaz gömlek ve siyah bir pantolon vardı. İri bedeni parlıyordu giydiklerinin içinde.

"Sanırım." Aynadan kendisine baktı. Tıpkı Tufan gibiydi. Ama onun iri bedenin aksine ortalama bir vücuda sahipti. Kaslı bir adamdı ama Tufan'ın yanında sönük kalıyordu. "Evlenmemiz, nasıl olacak?"

"Eşcinsel evlilik yasal. Yeliz'in burada tanıdıkları olduğundan halletti her şeyi sadece birkaç belge imzalamamız yeterli olacak. Ondan sonra ise evli bir çift olacağız."

"Bunu ne zamandır düşünüyordun?"

"Bir sabah uyandığımda artık her dakika ve saniye seni yanımda istediğimi fark ettiğimde. Tabii yüzüğün yaydığı enerjide var." Gözlerinde taşıdığı o soğuk ifade artık yoktu. dudakları kıvrılıyor, gözleri duyduğu aşkla parlıyordu.

"Ne enerjisi?"

"Seni çevredeki et yiyicilerden korur." Baran sırıtıp onun yüzük takılı elini kaldırdı.

"Benim sevinmem lazım. Artık insanlar sana yaklaşırken evli olduğunu bilecekler." Okyanusları Tufan'ın yüzünde dolaştı. "Seni özledim." Elini kaldırıp Tufan'ın yanağını okşadı. Adamın gözleri hafif kısıldı.

Yanağını avucuna daha da bastırdı. "Gelmeyeceğinden korktuğum için Erkan'ı her dakika seni izlemesi için tehdit etmiş olabilirim."

"Ne?" Şaşkınlıkla havalandı kaşları. Bunu yaptığına inanmıyordu.

"Sana haber vermeden çekip gitmemin en büyük sebebi gidememekten korkmamdı. Seni bırakıp gittiğimde arkamdan gelmeyeceğinden de korkuyordum. Orada başına bir şey gelmesi düşüncesi öldürüyordu beni." Dudakları bastırdı yanağını avuçlayan ele. "Ya amcalarım beni bulamadığı için sana zarar verirse? Uzaktaydım, seni kurtaramaz ve koruyamazdım." İki hafta yalnızca Baran için değil onun içinde cehennemdi.

Sürekli amcası ya da dayısının Baran'a zarar verdiğinde dair telefon alacağına dair sayısız hayal kurmuştu.

"Şimdi buradayız ve güvendeyiz." Başını salladı Tufan. Haklıydı. Burada kimse onları bulup zarar veremezdi.

Kapı çaldığında içeri giren Berfin'e döndüler. "Her şey hazır. Herkes sizi bekliyor."

Tufan, sevdiği adamın ellerini tutup kapıya ilerledi. Kız kardeşinin elindeki çiçeği alıp uzattı yanındaki adama. Ardından ise Berfin beyaz gülü ikisinin de yakasına iğneyle tutturmuştu.

"Hazırsınız." O önden ilerlerken Baran, yanındaki adamın elini tutup aşağıya inen merdivenlere yönelmişti.

Salonun açık kapısından bahçeye ilerlediler. Gelenler ayakta durmuş çiçeklerle süslenmiş mabede ilerleyişlerini izliyorlardı.

Tufan'ın davet ettiği Baran'ın arkadaşları, annesi ve teyzesi de son dakikada yetişebilmişti. Yan yana kısa yolu yürüyüp küçük bir platformdan oluşan sahneye çıktılar. Şahit olarak Fatih ve Rıfkı Bey vardı.

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin