17.Bölüm
DipUlaç iki adımlık mesafeyi uzun, tek adımda kapattı. Dudakları dudaklarına, bedenleri bedenlerine hoyratça kapandı.
Dudakları galibi olmayan bir yarışı başlatırken Meran bu şiddetle sarsılmış, bir adım yalpalamışken adam bedenini bedenine bastırıp Meran'ı duvarla kendi arasında sıkıştırdı.Nefesini paylaşır gibi, beraber battıklarını kanıtlar gibi, Meran'a dipte yalnız değilsin der gibiydi öpüyordu. Sahiplenici, arzulu, sarsıcı ve sabırsızdı. Hala açık olan su birleşmiş bedenlerinin üstünden sızıyordu ama kapatmak ikisinin de aklına gelmiyordu.
Çok geçmeden Ulaç'ın elini bacağında hissettiğinde, dilsiz isteğine uyup bacağını kaldırarak adamın beline doladı. Ulaç'ın geniş gövdesine daha fazla yer açmıştı, havlusunun altından hissettiği sertlik bacaklarının arasına yaslandığında Ulaç'ın boğazından boğuk bir inilti Meran'ın dudaklarında yükseldi.
Ulaç gömleğin üstünden ince beli okşayarak yukarı çıktı, göğüslerini bulan parmakları, sivri göğüs ucuyla oynarken dudaklarını ıslak dudaklardan ayırıp çene hizası boyunca öperek, kadının zarif gerdanına uzandı.Boynuna uyguladığı fakat tüm bedeninde hissettirdiği tatlı işkencesine devam etmesi için kafasını duvara dayayıp, Ulaç'a daha fazla yer açarken elleri adamın saçlarında ve sırtında geziyor, Ulaç soluğunu üfleyip dudaklarını arsızca dolaştırdıkça Meran kendinden geçiyordu.
Göğsündeki elin aşağıya indiğini ancak iç çamaşırının indirilmesiyle anlayan Meran Ulaç'ın sabırsız tavrına karşı koymadan adamın belindeki bacağını indirip, ten rengi tül şort iç çamaşırını çıkarmasına müsaade etti.
Ulaç kadının suyla sırılsıklam ıslandığı için tenine yapışmış iç çamaşırını sabırsız elleriyle çıkardığında göz göze geldiler.Aralık dudaklarının arasından solukları birbirlerine karışırken, Ulaç aralarına yarım santim mesafe koyup yanındaki musluğa uzanıp, suyu kapattı. Az önceki anlardaki hoyratlığının aksine nazikçe kadının çenesine uzanıp gözlerini kaçırmasını engelledi.
"Ne yapıyoruz, melek?"Meran seslice yutkunurken, ürperdi. Adamın büyük, sıcak bedeninin taşıdığı ısı kaybolmuştu. Islak gömlekle üşüdüğünü hissetti.
Ne cevap vereceğini bilmiyordu, dizleri hafifçe titriyordu. Neyse ki Ulaç cevap beklemeden devam etti."Seni taciz mi ediyorum?"
Meran dudağını ısırıp gözlerini suçlulukla kapattı.
"Söyle bana, melek."Meran gözlerini açtı.
"Bana neden melek diyorsun?"Ulaç'ın diğer eli yanağına uzanıp yüzünü kendine doğru çektiğinde, istemsizce parmak uçlarında kalktı.
"Önce ben sordum." Dedi Ulaç kadının dudaklarına dudaklarını sürttü.
"Hayır..." diye cevap verirken Ulaç'ın bu cevabı yeterli bulup kendisini öpmesini istiyordu.
"Taciz etmiyorsun.""Sevişiyoruz." Dedi adam.
Tanıştıkları ilk gecenin sabahı gözlerini aynı yatakta açtıkları anıyı hatırlattı bu sözler mankene. Acımasızca sormuştu; Seviştik mi? Diye.
"Benimle sevişmek istiyor musun melek?"
Meran çenesindeki elli tutup, kararlı bakışlarını Zümrüt gözlere dikti.
"Evet," dedi durdu. Söyleyebileceğini sanmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Bebek
RomanceGeldiği yönden gitmek için arkasını döndüğünde korkuyla sıçradı, tiz çığlığı arkasında bekleyen gölge tarafından kesildiğinde ise etrafı aydınlatan kırmızı yerini siyah bir boşluğa bıraktı. İri adamın elinden kurtulmaya çalışırken kalp atışları hızl...