34.Bölüm | Evlilik Teklifi

312 28 7
                                    

Üç haftalık uzun, upuzun bir aradan sonra döndüm. Bu kadar güzel devam ederken, sizleri beklettiğim için üzgünüm. Üç günlük tatilde deli gibi yazıp, peş peşe bölümler yayınlayarak telafi edeceğim. ✨✨

Umarım Taş Bebek'i unutmamışsınızdır. 🙏🏻🌸

Bölümü son yorumu yapanlardan @Bobindo 'ya ithaf ediyorum. Tekrar hoşgeldin aramıza. 👋🏻💖


 👋🏻💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

34.Bölüm
Evlilik Teklifi

Promoski Bulvarı'ndan geçmişler, Potemkin Merdivenleri ile Odessa Limanı arasındaki uzun, sahil yolu boyunca yürüyorlardı.  Meran'ın arnavut kaldırımını döven topuklu ayakkabıları ve yanı başlarındaki Karadeniz'in dalgaları sessizliklerini örtüyor, kadının uzun elbisenin prenses eteği salınıyor, Ulaç'ın bir eli pantolonun cebinde, bir eli Meran'ın elinde partnerinin kısa adımlarına eşlik ediyordu.
Odessa Opera Binasında telaşla merdivenlerden inerken el ele tutuşmuşlar ve ellerini birbirlerinde unutmuşlar gibi ayrılmamışlardı.

Deniz havasını içine gürültüyle çekti adam. Zümrüt gözlerini gecenin koynuna, gökyüzüne kaldırdı.

"Güzel bi akşam."

Meran usulca kafasını salladı.
Tüm gün yanında taşıdığı çantasının omzunda yer ettiğini hissederken, rahatsızca kayışı düzeltti. Tek rahatsız olduğu askı değildi, Ulaç'ın eli dakikalardır elindeydi ve Meran yakın temastan nefret ederdi. Avuç içi terlemişti. Buna rağmen bedeni soğuktu.

"Hava biraz soğudu sanki..." Derken başı hafifçe dönünce, ayakkabısının burnu taştan kaldırıma çarptı, ince topuğu iki taş arasındaki boşluğa sıkışınca dengesini kaybetti.

Öne doğru sendelerken Ulaç elini sıktı.
"Dikkat et."

Diğer elini kadının omzuna koyup sallanan bedenin önünde siper oldu.

"Ayağım takıldı... Yoruldum, sanırım."

"Sanki, sanırım..." dedi Ulaç kadının yere çevirdiği yüzünü kaldırıp gözlerine baktı.
"Kendin gibi konuşmuyorsun melek. İyi misin?"

Meran alaycı olmasını umduğu ama baygın olan bir bakışla karşılık verdi. Adamın koluna tutunup yere eğilmek için bir hamle yaptı.

"Şunlardan kurtulsam daha iyi olacağım. Bütün gün yüksek topuklarla yürüdüm. Acıyı bile hissetmiyorum artık, yata gidene dek ayaklarımın varlığını unutacağım."

Ulaç kadını belinden kavrayarak eğilmesine izin vermedi.
"Ben hallederim."

"Ne gere-" Derken Meran bir saniye Ulaç'ın yüzüne bakıyordu bir saniye sonra boşluğa.

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin