41.Bölüm | Zanzibar Gece Kulübü

218 18 16
                                    




Merhaba arkadaşlar, 👋🏻

Uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi... Bu bölümü hikayeyi artık yazmamaya karar verdiğim bir zamanda Meran'a dahil olan Marla'ya ithaf ediyorum. Yaptığı yorum öyle güzel, öyle gerçekti ki... Beni Meran'ın yarım kalamayacağına yeniden ikna etti.

Teşekkür ederim,  marla_999 💜

Siz bu bölümü okurken ben diğer bölümü yazmaya gidiyorum. Keyifli okumalar...

Limonlu soda ve haplarınızı almayı unutmayın zira peş peşe ekleyeceğim bölümler boyunca tansiyon gittikçe yükselecek🔥❤️‍🔥

Limonlu soda ve haplarınızı almayı unutmayın zira peş peşe ekleyeceğim bölümler boyunca tansiyon gittikçe yükselecek🔥❤️‍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


41.Bölüm
Zanzibar Gece Kulübü

Çevresindeki diğer binaların aksine siyaha boyanmış kulübün ön cephesindeki tabela parlıyor, mekanın girişine ilerlerken mor neon ışığının esmer çehresini yaladığını hissediyordu.
İki iri kıyım güvenliğin arasından geçtiğinde kalabalık karşısında yüzü buruştu. Belinde ufak bir dokunuş hissetti.

"Gel, sana bir içki ısmarlayayım."

"Ukrayna polisi peşimde, boynumda Halit İnan'dan çaldığım iddia edilen kolyenin benzeri kolyeyle, Sobieski'nin tek sözüne tüm planı değiştirip Lviv'in en kalabalık kulübüne sürükledin beni. Evet, içki ısmarlamalısın. Bir fıçı..."

Ulaç cevap vermek yerine kadını ikinci kata çıkan merdivenlerin yanı başındaki bara yönlendirdiğinde Meran boş bir bar taburesi bulmaktan memnun oturup, onlara dönen kırçıl saçlı, orta yaşlı barmene siparişini verdi.

"Votka-mors." dedi. "Mümkünse bir fıçı!" diye bağırmayı da unutmadı.

Ulaç yanına oturup, barmene içkilerin markasını sorarken Meran sandalyesini sıkıntıyla 180 derece döndürdü. Alt tarafı bir bardak alkol için barın ruhsatını isteyecekti! Sıkıcı, süt çocuğu diye düşündü etrafı süzerken.

Ulaç bar taburesinin alttaki metal kısmına parmaklarını takıp da kadının kendine çevirinceye dek en az on erkekle göz teması kurmuş, biri göz kırpmış, birkaçı gülmüş, en sonuncusu Ulaç'ı geç fark edip yarı yoldan dönmüştü.
Zümrüt barmenin tezgaha bıraktığı içkiyi kadına uzattı.
"Bir bardakla başlayalım."

"Trabzon'da, tüm davet boyunca kolyeyi taşıdım." dedi Meran, uzatılan içkisini eline alır almaz burnuna götürüp hafifçe kokuyu soludu.
"Bir sürü tanığım var." devam ederken bir yudum almayı ihmal etmedi.
"Morsun mayhoş tadını özlemişim... Sen Halit İnan olsaydın polise bu durumu nasıl açıklardın Asilkanoğlu?"

Ulaç ilgisizce omuzlarını silki.
"Olmam."

Meran kaşlarını çatarken, adam içkisini tezgaha bırakıp bakışlarını sakınmadan kadının kısılan gözlerine dikti.

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin