36.Bölüm| Aslan Avı

266 28 4
                                    



Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Keyifli okumalar dilerim...


36.Bölüm
Aslan Avı

"Yalancısın." dedi Meran. "Hiçbir şey yolunda falan değil. Bir şeyler yoldan çıktı! Burada benimle ilgili bir şeyler dönüyor, sen de dönen çarklardan pekala haberdarsın ama her zamanki gibi yalan söyledin!"

Ulaç başını usulca salladı.
"Sen de hırsızsın." dedi sakince. "Her zamanki gibi hırsızlık yaptın. Şimdi de başın dertte."

Penceresini tıklatıldığında yerinden sıçradı kadın.
Ulaç işaret parmağını kaldırıp, adama dönmesini işaret ettiğinde yat görevlilerin takım elbisesi içindeki adam dolaşıp, Zümrüt'ün tarafındaki pencereye geldi. Cam aralandığında, adam elindeki deri evrak çantasını Ulaç'a bıraktı.

"Polisler gelmeden önce çok vaktim yoktu. Pasaportunuzu ve diğer önemli belgeleri aldım. Araba hazır. Plakasını ve konumu size gönderdim."

"Olesko?"

"Şatoya giriş izniniz onaylandı."

"Sağol İlhan. Durum nasıl?"

"Çalışanları en yakın karakola aldılar, beni de bekliyorlar. Şu an yat aranıyor. V.I.P. bölümüne daha girmediler. Konukların tümünün gelmesini bekliyorlar sanırım. Yattaki konukları güvertede topladılar, odalara giriş ve yattan çıkışlar yasaklandı. Herkesin toplanıp sorgulanması, kamaraların aranması size Lviv'e gidecek vaktin yarısını sağlar. Diğer yarısı için, hakkınızda arama emri çıkmadan Aslan bölgesine girmelisiniz."

"Ben bir şey çalmadım. Çıkıp ifademi verir gelirim. Neden bir hayvanat bahçesine girmemiz gerekiyor?"

İlhan sözünü kesen Meran'a şefkatli bakışlarını çevirdi.
"Orayı çok seveceksiniz." Dedi İngilizce. "Masallardaki gibi bir şato hanımefendi. Evlilik kutlaması için daha uygun bir atmosfer seçilemezdi."

"Ne?" Dedi Meran önce İlhan'a baksa da sonra Ulaç'a döndü.
Kucağında oturması doğal bir durummuş gibi rahatça, "Ne anlatıyor? Masal mı?" Dedi.

"Tamam İlhan." diyerek lafı devraldı Ulaç Türkçe konuşuyordu.
"İfadeler hazır mı?"

"Bi dakika! Arama emri mi?"

Bu kez iki adam da ırgalamadı onu.

"Hazır."
Şimdi herkes Türkçe konuşuyordu.
İki yüz metre ötelerinden geçen bir polis arabasına yan gözle bakıp tekrar pencereye eğildi İlhan.
"Azra Hanım'a haber vereyim mi?"

"Gerek görürsem söylerim."

"Ulaç Bey beni mazur görün. Ya söyleyemezseniz?"

"Söyleyemezsem Ukrayna'da göz altına alındığım haberlere çıkınca Azra Hanım da öğrenmiş olur."

İlhan kafasını karışmış biçimde kaşlarını çatarken arabaya yaslanmayı kesip, İngilizce "İyi tatiller hanımefendi. Evliliğinizi şimdiden kutlarım." Diyerek ikisine de bir baş selamıyla veda etti.

Ulaç baş selamına karşılık verip camı kapatırken Meran neredeyse kucağına atlayarak ona mani oldu.
Pencereden uzattığı kafasıyla İlhan'a kuzu gibi bakıyor, dirseğini Ulaç'ın karnına geçirmiş, bir bacağını adamın kucağına dayamıştı.

"Polis neden burada İlhan, ne istiyor?"

"Odessa polisi Halit İnan'ın kayıp kolyesini araştırmak için burada. "

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin