Geldiği yönden gitmek için arkasını döndüğünde korkuyla sıçradı, tiz çığlığı arkasında bekleyen gölge tarafından kesildiğinde ise etrafı aydınlatan kırmızı yerini siyah bir boşluğa bıraktı. İri adamın elinden kurtulmaya çalışırken kalp atışları hızl...
Bölümü, emeğe saygı duyup tüm bölümleri oylayan maybuke12'a ithaf ediyorum. Teşekkür ederim, hoş geldin.🙏🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
35.Bölüm Günahkar
Adamın kısa kahkahası tebessüme dönüşmüş, fakat sönmemişti. Tıpkı gülümsemesi gibi gözlerindeki ışık da Meran'a baktığında sönmek, tükenmek nedir bilmiyordu.
"Hayır." Dedi kendinden emin çıkan fakat yumuşak bir sesle. "Restoranın sahibini istedim ve onunla konuştum."
Meran meraklanmıştı. Bilinçsizce kendisine eğilmiş adama doğru dönmüştü bedeni. "Ne söyledin?"
Zümrüt gözlerin içinden yıldızlar gelip geçti.
"Restoran sahibine, bir melekle tanıştığımı ve bu gece evlenme teklifi edeceğimi söyledim."
Meran durup düşünmeden gözlerini devirdi. Omurgasını dikleştirip, bedenini Belvedere Kolonlarına çevirirken, "Ah, şimdi hatırladım! Hırsız değil yalancısın sen." Dedi.
Ulaç ayağa kalkıp önüne geçtiğinde Meran boynunu geriye yatırmak zorunda kalmıştı.
"Kalkıyor muyuz?" Dedi, çantasına uzanırken Ulaç'ın tek dizi üstüne çöktüğünü fark edip hayretle soludu. "Ne yapıyorsun?"
Ulaç ciddi bir ifadeyle, kadının gözlerine gözlerini dikti. "Haklıymışsın. Alışkanlık yapıyor..."
Pantolonun cebinden aldığı bir şeyi avucu kapalı çıkardı. "İnsanlar, nasıl evlilik teklifi ettiğimi sorduğunda cevaplayabilmemiz için ortak hikaye uyduruyorum."
"Gerçekten yapıyorsun." Dedi Meran, üç yüzüğe bakıp kederli bi film izler gibi ellerini yüzüne kapattı.
"Yüzükleri alacak mısın böyle bekleyeyim mi?"
Kadın ellerini yüzünden çekip bıkkınca Ulaç'a baktı. Hızlıca iki yüzüğü aldığında Ulaç ayağa kalkarak kendi alyansını taktı. Meran büyük taşlı, yuvarlak kesim pırlanta yüzüğü çantasının önündeki minik fermuarlı yere koyarken, minik pırlanta taşlarla bezenmiş alyansı parmağına geçirdi.
"Yüzükleri, sabah kıyafetlerle beraber aldım. Akşam yemeğinden önce vermeyi planlamıştım ama yatta yoktun. Daha sonra da fırsatım yoktu... Diğerini neden takmadın?"
Gözünü kırpmadan kendisini seyreden adamdan gözlerini kaçırarak, "Şu an evli değil nişanlıyız, bir tane takmam yeter." Dedi.
