Taş Bebek

2.Bölüm | Leyla Olamam Ben

2.Bölüm
Leyla Olamam Ben

Berk, sabahtan beri barın karşısındaki masada, diğer arkadaşlarının aksine tek takılan kızdan gözlerini alamıyordu.

"Berk, bence bu kadar salya yeter." dedi Ulaç şakayla karışık, koluna vurarak.

Berk istifini bozmadan, kahverengi saçları omuzlarından biraz daha aşağıya kadar dökülen buğday tenli kızı kesmeyi devam etti.

"Senden önce ben, kızı kıskacıma aldım diye kıskanıyorsun."

Ulaç alayla dudağının kenarını büktü. Gözlerini barmene çevirdi.
"Bir tane daha, aynısından."

Genç barmen, başıyla onaylayıp bardağı aldığında Berk, oturduğu sandalyede Ulaç'a doğru eğilip elinin tersini bacağına vurmuştu hafifçe.

"Ne oluyor oğlum, ben Ulaç." Dedi adam, bacağını çekerken. "Karşında kestiğin kız yok."

Berk sırıttığında, onun tamamen kendini kaybettiğini anladı adam.
Gözlerinin feneri bile sönmüş gibiydi. Bir an evvel gitmelilerdi. İçki üzerinde iyi tepkiler vermezdi.
Asla.

"Haydi bir iddiaya girelim, ben bu kızı bu gece alırım!" Dedi Berk, Ulaç'ın aklından geçenleri kanıtlarcasına.

"Yavaş git Kazonova. Bir saattir buradayız, onunla tanışamadın bile. "

Çarpık gülüşü yüzünde yer ederken, Berk'i sinirlendirdiğini adı gibi biliyordu. Bu yüzden sarhoş arkadaşının kulaklarından dumanlar çıkana kadar devam edecekti gülmeye.

Berk geçen hafta onu zorla, gizli diyerek bir partiye sokmuş ve kucağına oturan kız yüzünden ne olduğunu anlayamadan etrafı gazeteciler sarmıştı. Tamam, pekala masum değildi. Ailesinin önüne taş koyarak çıkarttığı onca zorluğu yenerek, yayınladığı şarkısından sonra keyfi yerine gelmiş, iyice azıtmıştı. Hatta bazen bir gece üç farklı kadının yanından kaçabiliyordu. Gecenin ne kadar erken başladığına ve partnerinin ne kadar becerikli olduğuna göre değişirdi...

Yine de Berk'in götürdüğü yer eğlence mekanı falan değil, düpedüz bataktı! O haberden sonra son hızla satışı yapılan sıngle bir anda düşüvermişti. Ekibi dahil, herkes ona sırt çeviriyordu şimdilerde. Tüm magazin sayfalarında en büyük puntoyla basılmış o yazılar ve manşet manşet yayımlanan fotoğraflar hala gözlerinin önündeydi.

'YAKIŞIKLI PLAYBOY ULAÇ ASİLKANOĞLU, EĞLENCENİN DOZUNU KAÇIRINCA OLANLAR OLDU!'

'GECELERİN ÜNLÜ SİMALARINDAN OLAN ULAÇ, BU DEFA FENA ÇUVALLADI!'

'KADINLARIN GÖZDESİ, MİRASI YEDİ KAHRAMAN ULAÇ KATILDIĞI PARTİDEN KARELER BASINA SIZDI!'

"Hala geçen ay için kızgınsın değil mi? Yapma, ben de bilmiyordum.. O kadar da önemli değil hem."

"Senin önemli değil dediğin olay yüzünden müzik kariyerim başlamadan bitmek üzere."

Söylediği ciddi sözlere Berk tok bir kahkaha attığında sesinde kıskançlık dalgaları yüzüyordu.
"Sen de holdingine dönersin. "

Öfkeyle tüm kasları, kasılırken kendine bir kez daha sordu, neden hayır demeyi bilmiyorsun adam?
Berk'e minnettardı tamam, pekala albüm kapağı çalışması sırasında büyük ölçüde yardım etmişti, ama şimdilerde ilginç şekilde(!) beraber gittiği her mekanda basın sürüsü onları kolayca buluyordu. Bunun anlamı, ya paparaziler tamamen çıldırmış, peşine adam takmışlardı ya da Berk ün için onu kullanıyor, kendisi haber veriyordu. Ve şirketine dön mü? İktisat asla Ulaç'a göre değildi. Aile holdinginin başına geçmek istemese de Londra'da okumuş ama gizliden gizliye konservatuar dersleri almaya devam etmişti.