16.Bölüm
Tehlikeli SularUlaç bu sabaha ikinci kez uyanıyordu. İlki gecenin üçünde Meran'ın kapısına dayanmasıyla gerçekleşmiş bir zorunlulukken, ikincisi uykusunu almış olmanın verdiği enerjidendi fakat kendisine tam anlamıyla geldiği söylenemezdi.
Meran'ı gece kapıda gördüğünde, sarı-kumral dağınık saçları arasındaki eli aşağı düşmüş, kaşlarını çatıp, hayal görme ihtimaline karşı ıslak kirpiklerinin izin verdiğince gözlerini açmıştı.
Evet, Meran. Diye düşünmüştü hemen sonra. Dün geceki partiden kalma elbisesi kırışmış, beden dili yorgun ve teni solgundu kadının.Ulaç hala kapı ağzında dikildiklerini fark edip, derin bir nefesle, birkaç saat önce çekip gitmesi için açtığı kapıyı içeri girmesi için sonuna dek açmıştı.
Meran'ı düşünmek zihnini karıştıyordu, yatağında kıpırdanıp tekrar uykuya dalamayınca soğuk bir duş almaya karar verdi. Sessiz adımlarla ahşap basamakları inerken göz ucuyla kanepede uyuyan kadına bakmadan edemedi. Ayakları banyoya yönelmek yerine onu Meran'ın başına götürdüler.
Meran üzerinde Ulaç'ın beyaz, saten pijama üstlerinden biriyle mışıl mışıl uyuyordu. Koyu kahve saçları yastığın dört bir yanına dağılmış, yüzü makyajdan arınmış, üstünü örtmesi gereken çarşafı çıplak bacaklarının arasına almışken, adamın verdiği pijama takımının altı da, mavi elbise ve ten rengi bir braletle beraber tekli koltuğun sırtından sarkıyordu.
"Anne..."
Ulaç bakışlarını tül braletten kadına çevirdi.
"Anne, ağlama, hım.. buldum.."
"Meran?"
Meran yüzünü döndü ve Ulaç onun hala uyuduğunu anladı.
"Anne.. hım.. buldum, onu.."
Ulaç sessiz bi soluğu ciğerlerine esir ederken, eğilip kızın iki dudağının arasına girmiş saç buklesini yastığa bıraktı.
Yüzünü yüzünden çekmeceden saçlarına gitti eli. Yumuşak saçları okşarken fısıldadı."Umarım bulduğun, kaybettiklerine değmiştir melek."
🐍
Hayaller kuruyorsun ve karanlık entrikalar..
Evet, yapıyorsun.Blues tonlarında, yumuşacık, çıplak ses, kulaklarından sızıp bir kayık misali onu uykunun karanlık dehlizinden, güneşin aydınlattığı kıyıya usulca taşıdı.
Sen bir zehirsin ve bunun doğru olduğunu biliyorum.
Bilinci ayağa kalktı, koyu sulardan çıkıp kıyaya basmak üzere adım attı. Lakin düştü. Kayığı olan yumuşak ses, onu gerçeğin kıyısına değil uykudan daha derin bir deniz deryasına, anılar deryasına düşürüp, boğdu Meran'ı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Bebek
RomanceGeldiği yönden gitmek için arkasını döndüğünde korkuyla sıçradı, tiz çığlığı arkasında bekleyen gölge tarafından kesildiğinde ise etrafı aydınlatan kırmızı yerini siyah bir boşluğa bıraktı. İri adamın elinden kurtulmaya çalışırken kalp atışları hızl...