30.Bölüm | Bir Kabusa Uyanmak

309 33 18
                                    

Sınır:+10 oy ve 2 yorum

Hızlıca yazılmış bi bölüm oldu, kontrol bile etmeden yayınlıyorum arkadaşlar...
Bence ortalığı biraz ateşe vermenin zamanı gelmişti.🔥

Umarım sizde beğenirsiniz, yorumlarınızı eksik etmeyin.❤️



30.Bölüm
Bir Kabusa Uyanmak

Gece tüm karanlığıyla onu yutmuş, bilinçsizliğin beşiğinde usul usul sallanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece tüm karanlığıyla onu yutmuş, bilinçsizliğin beşiğinde usul usul sallanıyordu. Rahatsız bir uykuydu.
Doğrusu, Meran'ın tüm uykuları rahatsız olurdu. Bünyesi tilki uykusuna alışıktı ve bu alışkanlığı çocukluk yıllarına dayanıyordu.

Bu yüzden kayan bornozun kapatmadığı ensesinde hissettiği minik temasla anında uyandı. Süregelen bir dokunuştu, birinin parmakları ensesine dokunmaya başlamış, boynuna ilerliyordu.
Ne yapacağına karar veremediği yarım saniyede kesik bi nefes alıp gözlerini araladı. Dokunuş omzuna kayarken tatlı ürperti tüm bedenine yayıldı. Bu dokunuşu tanıyor daha da fazlası bu dokunuştan zevk alıyordu.

"Ulaç?"

Arkasını hızla dönüp yatağın kenarında oturan iri bedeni gördüğünde tahmini kesinlik kazandı.

"N'yapıyorsun?"

Ulaç parmaklarını kadının dağınık buklelerine dolayıp Meran'ın yüzüne eğilirken sakin ve sessizdi.
"Seni, seviyorum."

"Ne?" Diye soludu kadın, yataktan kalkmaya çalışarak.
"Ne diyorsun sen?"

Ulaç'ın kaşları çatılmıştı. Meran'ın kalkmasını engelleyerek üstüne eğildi.
"Benden seni sevmemi istemedin mi?"

Saçlarını başından başlayarak bir bebek sever gibi sevdi yine. Gözlerindeki huzursuz pırıltılarla kadına bakıyordu.
"Seni seviyorum işte."

Meran soluğunun kesildiğini hissetti. Zümrüt daha çok eğilip dudaklarını birleştirine dek soluk alamıyor gibiydi.
Öpüşmeleri havuzdakinden daha tutkulu bir hal alırken Ulaç'ın siyah tişörtüne yapışıp onu yatağına çekti.
Dudakları gibi bedenleri de tutkunun esaretine düştü. Meran korkunun mahkumiyetinden kurtulurken bir başka hapishaneye, şehvete mahkum edilmişti. Ve gardiyanının onu sürüklediği her duygudan zevk aldı.
Gözleri hazla kapanırken çığlığı kamaranın duvarlarını boyadı.

"Ulaç!"

Bir el ağzını kapattı. Sesini, sözünü, soluğunu kesti.
Gözlerini tekrar açtığında üzerinde Karun vardı. Ellerini adamın güçlü ellerine götürerek kendini kurtarmaya çalıştı. Etrafına bakındı, hala kamaradaydı üzerinde beyaz bornozuyla yatıyordu ve yanındaki yatakta Ulaç mışıl mışıl uyuyordu.
Bir çığlık boğazında patladı.
Yatakta deli gibi çırpınmaya başladı. Karun'un tıpkı takım elbisesi ve ağzı gibi kanlı parmakları çıplak bacaklarına gittiğinde gözünden yaşlar boşaldı.
Karun kulağına eğildiğinde Meran başını sol tarafa çevirdi.

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin