13.Bölüm | Kaçak

364 29 1
                                    




13.Bölüm
Kaçak

Önüne dönüp, dikiz aynasından gittikçe yaklaşan adamlara bir kez daha baktı.
"Atla."

Meran üçletmedi.

"Sıkı tutun!"

Meran Ulaç'ın beline kollarına dolayıp, adama bedenini hafifçe yasladı.
"Yeterince sıkıyım Asilkanoğlu!"

Ulaç'ın homurdanmasına anlam veremezken, dönüp dönüp arkasına bakıyordu. İki araba peşlerine takılırken, Karun'un içine girip oturduğu son model spor araba hareket etmemişti.
"Daha hızlı!"

Ulaç motoru sağa yatırıp, bir arabanın  birkaç santim ötesinden süratle geçtiğinde kadının cümlesi tizleşti, bir çığlığa dönüşüp patladı. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Zümrüt, kısa bir an freni bırakıp, belinde duran kadınını eline elini götürdü. 
"Daha sıkı tutun!"

Elini çekip frene tekrar koyarken, iki arabanın ortasından geçip, Karaköy'ü Galata'ya bağlayan yokuşlardan birine saptı.


Meran bir kez daha arkasına baktığında zaferle gülümseyip, heyecanla bağırdı.
İki arabayı da atlatmışlardı.
"Devam et!"

Motor aniden fren yaptığında Meran adamın sırtına yapıştı. Ulaç başını çevirip, omzu üstünden geriye döndüğünde  kadın ile burun buruna geldiler.

"İkisini de atlattık, ne güzel gidiyorduk.. Ne oldu?"

Ulaç önce dudaklarına sonra gözlerine baktı sonra tekrar dudaklarına baktı Lapis'in. Gözlerini yumup kendini geri çekti.
"Dikkatimi dağıtıyorsun, Meran."

"Nasıl yani? Ne yaparak dağıtıyorum dikkatini?"

Ulaç alt dudaklarını yalayıp, gözlerini açtığında "İn." Dedi kadına. "Üşümüşsündür. Altta ceketim var."

Meran adamın omzuna tutunup kalkarken ayakkabısının tabanı kaydı. Kalktığı gibi düşerken bükülen ayak bileği acıyordu.
"Hay, ben böyle işin şarap çanağına!"

"Bir şey oldu mu?"

"Düştüm!"

"Fark ettim onu, Meran. İyi misin?"

"Topuklu ayakkabıyla şu zımbırtıya bas da seni de görelim iyi olur musun!"

Ulaç önüne dönüp iç geçirdi. Kalkıp motorun  önünü ve arkasını tuttu, Meran üstünde otururken motoru hafifçe  kaldırdı, arkasındaki ayaklığı zemine sabitledi.
Meran'a elini uzattı.
"Şimdi gel."

Meran uzatılan eli tutup indiğinde, kafasını kaldırıp onları karanlığında saklayan Galata kulesini seyretti.
Uğruna şiirler yazılan Galata her mevsim hakkını veriyordu bu sevdanın.
Omuzlarına konan ceketle irkilip, çenesini çevirdi ve bu gün bilmem kaçıncı kez bir çift zümrüde mıhlandı.

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin