45.Bölüm | Darmadağın

206 21 20
                                    


Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum. Eskiden bir sürü farklı kişiden farklı yorumlar alırdım. Neden sessizliğe gömüldünüz? N'oldu aramızda? Yazın bana. 🖤🤓

Keyifle okumalar...

Sınır: 10 oy⚡️



Sınır: 10 oy⚡️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

45.Bölüm
Darmadağın


Emniyet karakolunun giriş katındaki pencerelerden birinin geniş, mermer pervazına tünemiş sırtını cama yaslamıştı. Mermerin kenarında topuklu ayakkabıları ve çantası ona eşlik ediyor, parlak kumaşlı mini elbisesinin ne kadar açıldığını umursamadan ayak bileklerini birbirine kenetlemiş oturuyor, kurumuş dudakları arasında ince sarılmış, mentollü sigarasını tüttürüyordu. Sol elindeki çakmağı bir kez daha çakıp, ucundan tuttuğu notu ateşe verdi. Beyaz kağıdın sararıp buruşmasını, kıvrıla kıvrıla küle dönüşmesini ağır ağır seyretti.

Alev yanıyor, dağılıyor, yükseliyor ve kağıdı öldürüyordu ama kağıt karşı koyamıyordu. Bir kez tutuşmuştu çünkü. Artık kaçışı yok, yanacaktı. Kabullenmişti kağıt. Kaçarak kurtulacak ya da kalarak savaşacak gücü olmayınca son çare kabullenmekti. İnkar etmeyip, yüzleşmek, sindirmek acıyı çekmek ve yaşadığı acının bedelini ödetmekti artık amacı kağıdın.

"Ah, Meran..." dedi bir erkek sesi. "Ben de karakolun içinde seni arıyorum,"

Meran kafasını kaldırıp merdivenlerden hızlıca inen Ulaç'ı gördü.

"N'yapıyorsun!" dedi Ulaç, yanına neredeyse koşarak gelmesi ayrı, elinde yanan kağıdı kaptığı gibi yere atması ayrı şaşırttı kadını.

"Elini yakmadın değil mi?" Şaşkın mavi gözlere aldırmadan kadının eline uzandı. Avucunu iki eliyle açtı, parmakları ince uzun parmaklarında dolaştırdı.

Meran'ın gözleri istemsizce kapanırken, tüm bedeni bir ürpertiye teslim oldu. Tüyleri diken kesildi bir anda.

"Yakmamışsın." diyen Ulaç zümrütlerini zayıf yüze kaldırınca, "Solgun görünüyorsun. Üşüdün mü?"
Cevap beklemeden kadına bir adım daha yaklaştığında gövdesi kadının çıplak bacaklarına değip, sıcaklığıyla onu örtmüştü.

"Sigara paketinden çıkan kağıdı yakıyordum. Janjanlı oluyor ya hani.. böyle.. elbisem gibi..."

"Ayakkabılarını çıkartmışsın."

"Yoruldum artık," dedi kadın tahammülsüzce. "günlerdir sivri topukların üstünde ince bir çizgide yürüyorum. Düşmek istemiyorum. Düşmekten korkuyorum ama düşmekten korkmaktan çok yoruldum artık."

Ulaç cevap vermek yerine dudaklarındaki sigarasını çekip aldığında Meran kısık bir nida bastı.

"N'yapıyorsun?" derken adamın sigarayı da tıpkı not gibi yere atıp, notun alevini söndürmesi gibi izmaritin üstüne basarak söndürmesini izledi.

Taş BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin