Geldiği yönden gitmek için arkasını döndüğünde korkuyla sıçradı, tiz çığlığı arkasında bekleyen gölge tarafından kesildiğinde ise etrafı aydınlatan kırmızı yerini siyah bir boşluğa bıraktı. İri adamın elinden kurtulmaya çalışırken kalp atışları hızl...
Siz sevgili okurlar, Ulaç ve Meran'ın hikayesinin daha çok kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Taş Bebek'i arkadaşlarınıza önerip, listelerinize almanızı, kısa da olsa yorum yapmanızı gerçekten çok isterim. Yazacağınız iki üç kelimelik yorumlar bile, ana sayfada daha görünür olmamıza yetecektir. 🧡
Bölümü oylarını eksik etmeyen Aslıseren'e ithaf ediyorum.
Keyifli okumalar dilerim...✨✨
29.Bölüm Ayrı Yataklar
Ulaç cevap vermeden belindeki silahı çıkardı. Pantolon cebindeki şarjörü ustalıkla takarak, boş silahı iki saniye içinde ölümcül bir makineye dönüştürdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Meran afallamış vaziyette, şaşkınlığın girdabında onu izlerken Ulaç soğuk makineyi soğuk bakışlarıyla beraber kadına çevirdi. Bir çift Zümrüt ve bir düzine mermi Meran'ın yüzüne doğrultmuşken mankenin kalbi tekledi. Nefesi bıçak misali kesilirken ağzı bir balık gibi açıldı.
Bu kez başına dayanan silahın tetikçisi Halit'in iti değil sahte nişanlısıydı, namlu alnına tam kaşlarının arasına dayanmıştı. Koyu mavi gözlerinde sorular yüzüyordu ama şaşkınlıktan konuşamadı.
"Ne oldu?" Dedi Ulaç, kadının afallaması anlamsızmış gibi kaşlarını çattı. "Planın bu değil mi? O kamaraya kendini öldürtmek için girmedin mi?"
Meran burnundan hızlı bir nefes çekerek, ciğerlerine gönderirken kalbine hala yaşıyorum çalışmaya devam et mesajını iletmişti.
"Hayır..." dedi kesik, titrek sesiyle. Ellerini sırtını dayadığı duvara yaslarken kirpiklerini kırpıştırdı. "Kendimi öldürmek gibi bi niyetim yoktu."
Kalp atışları olağan ritmine kavuşur, nabzı yavaşlarken Ulaç zayıf kalbine indirmek istercesine silahı kadının alnından çekip kendi göğsüne yasladı.
"Kimi öldürmekti niyetin?"
Sesi saniyeler içinde düşerken, dişlerinin arasından kısıkça, "Halit İnan'ı mı?" Dedi.
Meran'ın tek elini zorla avucunun içine alıp silahı ona tutturdu. "Yoksa bir başkasını mı?"
"N, ne yapıyorsun!" Meran irileşen gözlerini dehşetle açarken, elini tabancasının kabzasından çekmeye çalıştı. "Bırak!"
Fakat Ulaç'ın eli elinin üstüne örtülmüş, izin vermiyordu. Parmağını zorla tetiğe dokunmasını sağladığında Meran korkuyla taş kesiliverdi. Artık çırpınmıyor, bağırmıyor, gözünü dahi kırpmadan namlunun ucundaki adama bakıyordu.
