Marvolo Riddle

12

Yıl: 1979

Karanlık Lord casus ölüm yiyenlerden gelen raporları okuyordu. Dikkati çalışma odasının kapısının açılmasıyla dağıldı. Gelen elbette Eleanor'du. Riddle Malikanesi'ni bilen ve girme iznine sahip tek kişi Eleanor Black'di. Black evinden ayrılmamıştı, annesi iyice yaşlanmış ve hastalanmıştı. Annesinin yanında ayrılmaya gönlü el vermiyordu. Ancak sık sık Riddle Malikanesi'ni ziyaret ediyordu. Karanlık Lord onu ilk kez malikaneye getirdiği gün ailesiyle olan geçmişini de anlatmıştı, onları bizzat öldürdüğünü...

Beklediği gibi Eleanor onu yargılamak yerine, onun için ağlamıştı. Sırf onun göz yaşları için bir daha bu konuyu açmamıştı. Artık geçmişin acı hatıralarını ona anlatmıyordu. Bunun yerine ona Alexi'yi anlatmayı denemişti. Alexi'yle yaptıkları yaramazlıkları anlatmıştı. Ancak söz Alexi'nin ölümüne gelince genç kadın bir kez daha ağlamıştı.

Eleanor'un Alexi için döktüğü göz yaşları sanki Karanlık Lordun içindeki bir şeyleri değiştirmişti. Sanki kalbindeki o boşluk dolmuştu. Biri ilk kez onun için ağlamıştı, onun için, Alexi için... Bir kez daha sevildiğini hissetmişti. Sonunda biri onun yerine ağlamıştı. Onun akıtamadığı göz yaşlarını akıtmıştı.

Böylece Eleanor ile daha çok yakınlaşmışlardı. O gün birbirlerine tamamen kalplerini açmakla birlikte fiziksel olarak da ilk kez yakınlaşmışlardı. Resmi olarak evli olmasalar bile, kalplerinde çoktan evlenmişlerdi.

Karanlık Lord, içeri giren Eleanor'a gülümsedi. Onu görmek bile istemsizce gülümsemesini sağlıyordu. Üstelik genç kadın sanki bugün her zamankinden daha neşeli daha mutluydu. Lord çok az sayıda insanın görmeye izinli olduğu bir gülümseme sundu genç kadına.

"Neden bu kadar neşelisin küçüğüm? İyi bir haber mi aldın?"

"Nereden bildiniz Lordum, yoksa zihnimi mi okudunuz?"

"İyi bir haber almana sevindim. Ancak yüzündeki sevinci okumam yeterli, zihnini okumama gerek yok."

Eleanor güldü. "Cissi ve Lucius'un bir bebekleri olacakmış. Black ailesine yeni bir üye daha katılacak."

Karanlık Lord hafif bir kahkahayla güldü. "Teknik olarak çocuk Malfoy soyunu devam ettirecek ama tabii, Black ailesi adına da sevinebilirsin. Buyur devam et."

"Lordum, benimle alay etmeyin lütfen." dedi Eleanor, yüzünde küçük bir somurtma oluştu. "Neyse sizi affediyorum, küçük Malfoy hatırına... Bugün hiç bir şey neşemi bozamaz, sizin küçük alaylarınız bile." Tekrar neşeyle gülümsedi.

Karanlık Lord, kadınının ne kadar mutlu olduğunu inceledi. "Küçük bir bebek için gerçekten bu kadar mutlu musun?" diye sordu düşünceyle.

"Tabii, o küçük ve tatlı olacak."

Karanlık Lord, dikkatlice düşündükten sonra sordu. "Seninde olsun ister misin?"

Eleanor'un gülümsemedi soldu, şaşkınlıkla sordu. "Ne?" Lordu tahmin ettiği şeyi soruyor olamazdı.

"Bizimde bir bebeğimiz olsun, istemez misin?" diye açıkladı Karanlık Lord.

Eleanor farkında olmadan bir adım geri attı. "Böyle bir şeyi ben nasıl isteyebilirim? Sizin büyük hedefleriniz var, ilerlediğiniz yolda küçük bir bebeğin bakımını nasıl üstleneceksiniz? Bir aile, bir bebek size yük olur. Onu size karşı kullanmaya çalışırlar."

Karanlık Lord kaşlarını çattı. Sırf onun isteğini öğrenmek için sorduğu bir soruydu. Bir bebek istese bile hemen bebek sahibi olamazlardı, savaşı kazanmayı beklemeliydiler. Ancak onun bu kadar bahane sıralamasını beklemiyordu. Bir kez daha onun iyiliğini, onun önceliklerini, kendi isteklerinin önüne koyuyordu. Tüm safkan ve soylu kadınlardan daha güzeldi. En güzel düğünü hak ediyordu ama ona gizli bir beraberlikten başka bir şey verememişti. Bir kez olsun bundan şikayet etmemişti.

Karanlık Lord, Eleanor'u eliyle yanına çağırdı. Eleanor masanın etrafından dolaştı. Kadını kolundan çekip kucağına oturtturdu. "Neden? Neden benden hiç bir şey istemiyorsun? Benden bir şeyler isteme hakkına sahip olan birkaç insandan birisin? Neden benden hiç bir şey istemiyorsun?"

Eleanor şaşırmıştı. Aynı şaşkınlıkla sordu. "Sizin için böylesine önemli bir konuda nasıl bencilce isteklerde bulunabilirim?"

Karanlık Lord iç çekti. "Peki, sen isteme. Ben istiyorum. Eleanor çocuğumun annesi ol. Bu bir emirdir." deyip dudaklarını birleştirdi.

Eğer Eleanor bir çocuk istediğini söyleseydi, ona şimdi zamanı olmadığını ama gelecekte çocuk sahibi olabileceklerini güzelce açıklayacaktı. Ancak sevdiği kadının ondan en ufak bir şey bile isteme hakkını kendinde görmeyişi sinirlerini bozmuştu. Tüm planlarına rağmen, asla zamanı olmamasına rağmen, içinde çocuk için bir kıvılcım tutuşmuştu. Sevdiği kadına onu en çok mutlu eden şeyi verecekti, bir çocuk.

Birkaç ay sonra, 1979'un son ayında, Eleanor, Karanlık Lord'a müjdeli haberi verecekti. Ancak aralarındaki ilişkinin gizli olması gibi Eleanor'un hamileliği de gizli kalacaktı.

Eleanor'un Karanlık Lord ile olan ilişkisinden haberdar olanlar Lordun en çok güvendiği ölüm yiyenleriydi. Elit ölüm yiyenlerin içinde bile elit olanlardı. Bu isimler; Severus Snape, Lucius ve Narcissia Malfoy, Bellatrix ve Rodolphus Lestrange, Elanaor'un kardeşi Regulus Black. Her ne kadar Regulus, Karanlık Lord'un en güvendiği ve en yetenekli Ölüm Yiyenlerinden biri olmasa da, hala elit Ölüm Yiyenler arasındaydı ve Eleanor'un kardeşi olarak aralarındaki ilişkiyi bilmeye hakkı vardı. Doğal olarak Karanlık Lordun bir varisi olacağını öğrenenler de, Eleanor ile Lordun arasındaki ilişkiyi bilenlerdi.