36

4.5K 353 239
                                    

Harry, yıl sonu şölenine tek başına indi. Büyük Salon çoktan dolmuştu. Yedi yıl üst üste Okul Kupası'nı kazandığı için, Slytherin'in yeşil gümüş renkleriyle donatılmıştı. Yüce Masa'nın arkasındaki duvara üstünde yılan resmi olan koca bir bayrak asılmıştı boydan boya.

Harry, Draco'nun yanına geçip oturdu, başıyla selamladı onu. Henüz ona dün gecenin gerçeklerini anlatmamıştı, sabah Draco merak ettiği için odasına gelmişti ancak onu keyifsiz görünce rahatsız etmek istememiş, ona zaman tanımıştı. Harry bunun için ona minnettardı çünkü sabah henüz kafasını toplayabilmiş değildi.

"Akşam yemeğinden sonra benim odama gel." dedi Harry. "Konuşalım."

"Peki." dedi Draco ancak sesi meraklıydı. Onun için sabretmek çok zor olmuştu.

Dumbledore'un gelmesiyle birlikte mırıltılar kesildi. Okul Kupası verilecekti, önemli bir konuşma olacaktı. Harry bilerek ona bakmaktan kaçındı. Dayanamayıp nefretle bakmaktan korkuyordu. Onun sempatisini kazanabilmek için Potterların fotoğrafını kullanmıştı. Ondan iğreniyordu.

Dumbledore, "Bir yıl daha geçti!" dedi neşeyle. "Şimdi bu güzel yemekleri yemeye başlamadan önce ihtiyar bir adamın gevezelikleriyle sıkacağım sizi. Ne yıldı ama! Şimdi, Okul Kupası verilecek. Puanlar şöyle: Dördüncü sırada, üç yüz on iki puanla Gryffindor; üçüncü sırada, üç yüz elli iki puanla Hufflepuff; ikinci sırada, dört yüz yirmi altı puanla Ravenclaw; Slytherin'in de dört yüz yetmiş iki puanı var."

Slytherin masasından bir çığlık ve alkış kasırgası koptu. "Evet, evet, Slytherin başarılıydı, ama başarılarının hakkı eksik, son olayları da göz önüne almamız gerekiyor." Odaya sessizlik çöktü birden bire. "Şimdi son puanları da ekleyelim. Bakalım... Evet.. Önce, Bay Draco Malfoy'a, Hogwarts'ın uzun yıllardır tanık olduğu en başarılı satranç oyunu için, Slytherin'e elli puan veriyorum. Sonra, Bay Harry Potter'a, kararlılığı ve olağanüstü cesareti için, Slytherin'e altmış puan veriyorum."

Slytherinler yeni gelen yüksek puanlara sevinmek yerine birbirine dönüp fısıldaşmaya başladı. Gözler Harry ve Draco'nun üzerindeydi. Okulun geri kalanında Slytherin masından farkı yoktu. Herkes onlara bakarak fısıldaşıyordu. Harry'nin kulağına bazı fısıltılar çalındı.

"....doğruymuş..."

"....gerçekmiş....."

"....durdurmuş....."

".....engellemiş....."

Harry, kaşlarını çattı, Draco'ya dönüp sordu. "Neler oluyor?"

"Bütün gün odandan çıkmadığın için bilmiyorsun, dün gecenin söylentileri okula yayılmış, herkes senin Karanlık Lord'un, Felsefe Taşı'nı almasını engellediğini biliyordu. Tabi, sadece bir söylentiydi, az önceye kadar."

Harry dişlerini sıktı, yükselmeye başlayan öfkesini bastırmak için gözlerini açıp kapadı ancak sakinleşememişti. Zümrüt yeşili gözleri öfkeyle parlarken sadece Draco'nun duyabileceği bir fısıltıyla dişlerinin arasından söyledi. "Dumbledore! Dumbledore! Dumbledore!"

Draco, onun Dumbledore öfkesine alışmıştı. Sinirlenmekte haklı olduğunu biliyordu ama yapabilecekleri bir şey yoktu. Omuzlarını silkti. "Adam seni bir daha, büyü dünyasının kahramanı ilan etti."

Yemeğin ardından Harry'nin odasına çekildiler. Harry'nin ününe ün katılmasına rağmen Slytherin'de bu zor olmamıştı çünkü Slytherinler açıkça Harry'den hoşlanmadıklarını dile getirmişlerdi ve dışladıkları kişi Karanlık Lord'u bir kez daha durdurmayı başarmıştı. Doğal olarak, Harry'den korkuyorlardı. Anlam veremedikleri şey, Draco Malfoy'un Harry ile olan yakınlığıydı. Malfoylar taraf mı değiştirmişti?

Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin