Marvolo Riddle

101

Tom Riddle, şömineleri kullanarak Sihir Bakanlığı'na giriş yaptı. Ana giriş, hızla bir yerden bir yere haraket eden cadı ve büyücülerle doluydu. Asansörlere ilerledi ve kalabalıkla birlikte asansöre bindi. Asansördeki cadı ve büyücüler onu ilgiyle süzüyordu. Akıllara durgunluk veren yakışıklılığının yanı sıra yüzü oldukça tanıdıktı.

Seherbazlık Bürosu'nun bulunduğu katta indi. Baş seherbazın odasına adımladı doğruca. Kapının üstündeki altın plakaya gümüş harflerle eğik yazıyla yazılmıştı.

Kingsley Shacklebolt

Kapıyı tıkladı ve içeri girdi. Siyahi adam ayağa kalktı. Kulağında takılı olan altın küpesi sallandı. "Hoş geldiniz." dedi tok bir sesle. "Kingsley Shacklebolt." diyerek kendini tanıttı ve elini uzattı.

Ona uzatılan eli sıkarken söyledi. "Tom Riddle."

"Buyurun oturun." dedi ve masasının önündeki koltuğu gösterdi. Yerine otururken söyledi. "Yüzünüz... sanki daha önce görmüş gibiyim."

Riddle, ona gösterilen koltuğa oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı. "Öyle mi?" dedi tek kaşını havaya kaldırarak. "Daha önce tanıştıysak bile hatırlamıyorum."

"Rahatsızlığınızı şifacı Bonnes'ın yazdığı mektuptan ve mektuba eklediği rapordan öğrendim." Derin bir iç çekti. "Geçmiş olsun. Umarım hatırlamadığınız yıllara dair bir şeyler bulabiliriz. Kim bilir, belki bakanlığın hala peşinde olduğu ölüm yiyenler hakkında da bilgi ediniriz."

"Umarım..."

"Size nasıl yardımcı olabileceğime dair araştırma yaptım. 1937-1944 yılları arasında Hogwarts'ta okudunuz, doğru mu?"

"Evet."

"Daha sonra, Borgin ve Burkes adındaki dükkanda satış elamanı olarak çalışmaya başladınız ancak daha sonrasını hatırlayamıyorsunuz."

Bir soru olmamasına rağmen Tom Riddle başıyla hafifçe onayladı.

"Borgin ve Burkes karanlık sanatlarla ilgili eserler satmaktan geri durmaz. Belki de o sırada bir ölüm yiyene denk geldiniz ve saldırısına uğradınız."

"Olabilir... Açıkçası hiç bir fikrim yok."

"Bir muggle yetimhanesinde büyüdünüz, ailenizi bilmiyorsunuz. Peki ya arkadaşlarınız?"

Tom Riddle acı bir şekilde gülümsedi. "Şu anda hepsi ölmüş durumda."

"Yine de, bana birkaç isim verir misiniz? Belki onların çocukları sizden haberdardır."

Tom Riddle kaşlarını hafifçe çattı. "Abraxas Malfoy ve Orion Black. Yakın arkadaş olduğumu söyleyebileceğim sadece o ikisi."

Shacklebolt'un yüzündeki nazik gülümseme sallandı. "Öyle mi?" diyebildi. Asasını çıkardı. "Expecto Patronum." Büyüyü seslendirmesiyle asasından bir vaşak fırladı. "Bay Malfoy'u, Lucius Malfoy'u, çağırdım. Abraxas Malfoy'un oğlu olur. Kendisi bakanlıkta çalışıyor. Birazdan burada olur."

Tom Riddle, hafızasını zorluyormuş gibi kaşlarını çattı. "Abraxas'ın bir oğlu olduğunu hatırlayamıyorum."

Kısa süre sonra Lucius Malfoy gelmişti. "Baş seherbazdan acil bir çağrı almamım sebebini neye borçluyum?" diye sordu hafif bir küstahlıkla, içeri girdiğinde.

Kingsley derin bir iç çekti ve masasının önündeki diğer koltuğa oturmasını işaret etti. "Tom Riddle'la tanış Malfoy. Kendisi babanın okul yıllarından arkadaşıymış." dedi ve Riddle'ın yaşadığı rahatsızlığı anlattı.