102

2.3K 252 215
                                    

Kingsley kendini koltuğa atmıştı. Tüm vücudu pelteye dönüşmüş gibi hissediyordu. Yeterince hayal kırıklığına uğramamış mıydı? Dumbledore onu yeterince hayal kırıklığına uğratmamış mıydı?

"Dumbledore..." diye mırıldandı Kingsley.

"Dumbledore..." dedi adam. "Ben okurken müdür yardımcısıydı. Aynı zamanda Biçim Değistirme Dersi'nin profesörüydü. Nefret ettiğim tek öğretmen ve benden nefret eden tek öğretmendi."

Kingsley başını kaldırdı. Gözlerini adama dikti. "Neden?"

"Dumbledore beni hiç sevmedi. Dürüst olmak gerekirse bu nefret karşılıklıydı. Dumbledore, bana büyü dünyasını tanıtan kişiydi, yetimhaneye gelip bir büyücü olduğumu açıklayan kişiydi. Ancak ta en başından itibaren beni sevmedi. Derslerinde başarılı olmama rağmen beni görmezden gelir, ufak tefek şeylerden bile cezaya bırakırdı."

"Dumbledore mu?" dedi Kingsley şaşkınlıkla.

Lucius burun kıvırdı. "Hah! Artık Dumbledore hakkında hiç bir şey beni şaşırtamaz." Lucius da asasını indirmişti.

O sırada Kingsley'nin odasının kapısı çalındı ve Sirius içeri girdi. Adamı görmesiyle şaşkınlıkla, "Harry! Bu nasıl bir şaka böyle?" diye sordu, karşısındakinin yetişkinin kılığına girmiş Harry olduğunu sanıyormuş gibi.

"O Harry değil." dedi Lucius.

Sirius kaşlarını çattı. "Kim öyleyse?"

Lucius alayla sırıttı. "Harry'nin babası."

"Ne?" diye fısıldadı Sirius.

"Açıkçası bunu senin açıklamanı bekliyoruz. Söylesene, Lord Vol- Voldemort'un oğlu Alexander Riddle, nasıl oldu da, James Potter'ın oğlu Harry Potter oldu?" diye sordu Lucius.

"Ben... siz... Nasıl biliyorsunuz?"

"Black!" dedi Kingsley. "Doğru düzgün açıkla şunu! Sabrım tükenmek üzere artık."

"Dumbledore..." dedi Sirius. "Eleanor'un hamile olduğunu öğrenince bana geldi. Bir bebeğin onun yanında büyümesine izin veremeyiz dedi. Beni Eleanor'u kaçırmaya ikna etti. Ben yaptım. Eleanor'u kaçırdım."

Tom Riddle'ın yeşil gözleri tehlikeli bir şekilde parladı. Eli yumruk olmuştu. Hafifçe gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi. Hala... hala bu konu öfkesini yükseltiyordu! Sirius'un söylediklerine güçlükle odaklandı.

"...... bebeği James ve Lily evlat edindi. Herkes onu Harry Potter olarak bildi. Ama Dumbledore bununla yetinmedi. Kehaneti uydurdu. Ona kendi oğlunu öldürtmeye çalıştı. Ancak planları tutmadı."

"Lord Voldemort kayıplara karıştı." dedi Lucius.

Sirius başıyla onayladı. "Şimdi bana söyleyin, burada neler oluyor?"

Lucius hafifçe güldü. "Bay Riddle'a tanış Sirius. Tom Riddle, Lord Voldemort'un ta kendisi." Ardından Riddle'ın hafıza problemlerinden bahsetti. Aslında kim olduğundan bahsetti.

Sirius yıkılmışcasına yere çöktü. Elini başına götürmüştü. "Nasıl olur? Neden..." dedi inanamıyormuş gibi.

"Görünüşe göre Dumbledore, büyü dünyasının kaosunun asıl yaratıcısı." dedi Lucius.

Tom Riddle, birden söyledi. "Şimdi hatırladım!"

"Ne? Ne hatırladın?" dedi Kingsley.

"Hogwarts'a gitmiştim. Dumbledore'la görüşmeye, iş görüşmesine. Profesör olmak istiyordum. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü olmak istiyordum. Daha önce, okuldan mezun olunca, müdür Dippet ile de aynı konuda görüşmüştüm ama çok genç olduğum için reddedilmiştim."

Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin