Marvolo Riddle

81

Draco ve Harry büyük salona ilerliyordu. Mermer merdivenin dibine varmışlardı. Dördüncü sınıftaki Ravenclaw'lardan oluşan bir sıra, giriş salonunu geçiyordu, Harry'yi görür görmez telaşla birbirlerine daha da fazla yaklaştılar. Sanki sürüden ayrılana saldıracağından korkuyor gibiydiler.

Draco hafifçe güldü. "Biliyor musun? Aslında senden gerçekten korkmalılar. Ama bu komik.... Yani gerçekte kim olduğun düşünülünce sırf yalancı bir kaçık olduğunu sandıkları için bu kadar korkmaları..."

"Sorun değil. Tam olarak nasıl istiyorsam öyle davranıyorlar."

"Ama ben hoşlanmıyorum. Neden Dumbledore'la birlikte senin de batman gerekiyor?"

Harry bir elini omzuna koydu. "Merak etme, sonsuza kadar bir iple birbirimize bağlı olmayacağız. Doğru zaman geldiğinde o ipi keseceğim."

Draco heyecanla sordu. "Bir planın mı var?"

"Tabii ki.... yok." dedi Harry. "İşleri ara sıra kadere bırakmalısın. Bırakalım da bize yol göstersin. Ben sadece fırsatları değerlendireceğim."

Kahvaltının ardından ders programını takip ettiler. Günün son dersi Düello Dersi'ydi. Yani babasının dersi. Ancak derse girdiklerinde Umbridge'i, bir önceki
gecenin ponponlu pembe hırkasını giymiş, başının tepesine de siyah kadife bir fiyonk kondurmuş halde, öğretmen masasında oturur buldular. Öğrenciler şaşkındı. Zira Düello sınıfında masa yoktu, şimdiye kadar. Tüm sınıf diğer sınıflar gibi sıralarla dolmuştu.

Sonunda, bütün sınıf oturunca, "Eh, tünaydın!" dedi.

Birkaç kişi, "Tünaydın." diye mırıldanarak cevap verdi.

"Cıks cıks.." dedi Umbridge. "Bu pek olmadı ama, değil mi? 'Tünaydın, Profesör
Umbridge' diye cevap vermenizi istiyorum. Bir daha lütfen. Tünaydın, sınıf!"

"Tünaydın, Profesör Umbridge." dedi hepsi birden, tekdüze bir sesle.

"Şimdi oldu." dedi Profesör Umbridge tatlı tatlı. "Zor sayılmaz, değil mi? Asalarınızı
kaldırın, tüy kalemlerinizi çıkartın lütfen."

Harry gözlerini kıstı. Gıcık olmaya başlıyordu. "Profesör Lockhart daha gelmedi." dedi.

"Benim sınıfımda öğrenciler konuşmak istedikleri zaman ellerini kaldırırlar, Bay Potter." dedi Umbridge.

Harry alayla güldü. "Sınıf sizin sınıfınız değil, siz müfettişsiniz, öğretmen değil."

"Bu okulda işlerin yürütülüş şeklini eleştirmek istemiyorum ama..." dedi, kocaman ağzını iyice geren ve hiç inandırıcı olmayan bir gülümsemeyle, "Bir öğrencinin bir bakanlık müfettişini eleştirmesi haddi değil."

Harry tek kaşını havaya kaldırdı. "Öyle mi? Peki bu müfettiş tam olarak burada ne arıyor? Dersin hocası burada değilken, ders işlemeye çalışarak ne yapmaya çalışıyor? Düello Dersinde bizi sıralara oturtturarak ne yapmaya çalışılıyor?"

Umbridge, küçük bir gülüşle, "Düello mu?" diye tekrarladı. "İyi ama, sınıfta sizin düello yapmanızı gerektirecek bir durum
doğabileceğini hayal dahi edemiyorum, Bay Potter. Sınıftayken saldırıya uğramayı
beklemiyorsunuz, değil mi?"

Harry hafifçe kahkaha attı. Draco sakin olması için elini omzuna koyup hafifçe sıktı. "Yapma..." diye fısıldadı.

Hermione elini havaya kaldırdı. Ders Gryffindor ile ortaktı. "Evet, Siz-" dedi Umbridge.

"Granger. Hermione Granger." dedi ve ekledi. "Düello Dersi diye bir ders olmasının tek amacı Düello yapmak, değil mi?"

"Siz bakanlığın yetiştirdiği bir eğitim uzmanı mısınız, Bayan Granger?" diye sordu Umbridge, sahte tatlılıktaki sesiyle.