66

3.3K 330 285
                                    

Harry'nin tahminleri tutmuştu. Peter Pettigrew'in yıllar sonra sağ olarak ortaya çıkışı sansasyonel bir haber olmuştu. Büyü dünyası büyük bir dedikodu kazanına dönmüştü. Herkes gelişmeleri merakla takip ediyordu. Karanlık, Aydınlık fark etmeksizin büyücüler bir araya geldiklerinde bu konuyu konuşuyordu.

Peter Pettigrew'in sağ olmasından daha şok edici olan haber ise... Sirius Black hakkındaydı. Peter Pettigrew, yapılan sorguda asıl ölüm yiyenin kendisi olduğunu itiraf etmişti. Sirius Black masumdu. Azkaban'da boşu boşuna geçirilmiş yıllar... Herkes ona acıyordu. İnsanların korkusu acıma duygusuyla değişmişti.

Bakanlık böylesine ilgiyle takip edilen bir davayı öğlece geçiştiremezdi. Halkın gözü bu davanın üzerindeydi. Bu nedenle halka açık duruşma gerçekleştirilecekti.

13 Ağustos, duruşma günü, Harry görünüşte Malfoy Ailesiyle birlikte duruşmayı izlemeye gitti. Oysa Lucius Malfoy aslında babasıydı ve Narcissia Malfoy ise Lucius'du. Kendi olarak gelen tek Malfoy, Draco'ydu.

"Lucy." diye seslendi biri. Bay ve Bayan Malfoy aynı anda arkasını döndü. Çocuklar da onlarla birlikte dönmüştü.

Seslenen kişi Bellatrix Lestrange idi. Lucius'un hemen yanındaki çocuğu gördüğünde yüzü çarpılmış gibi dönmüştü. Lucius, -Karanlık Lord- hafifçe alayla gülümsedi ve işaret parmağını dudağının üstüne getirerek sessiz olmasını işaret etti.

Bellatrix belli belirsiz kafasını sallarken yanındaki kocası istemsizce yutkunmuştu. Karanlık Lord'a tıpa tıp benzeyen bu çocuk da kimin nesiydi böyle?

"Harry Potter ile tanış Bella." dedi Lucius. "Sirius'un vaftiz oğlu." Bastırarak ekledi. "Akraba sayılırsınız."

Bellatrix yapılan imayı anlamıştı. "Gerçekten mi?" diye sordu titrek bir sesle.

Lucius hafif bir baş onayı verdi. "Diğerlerini bu konuda sen uyarırsın." dedi sessizce.

"Elbette." diye mırıldandı Bellatrix, Malfoy Ailesi ise duruşma salonunda onlara ayrılan koltuklara geçti.

Harry salonu inceledi. Karanlık taş duvarlara meşalelerin donuk ışığı vuruyordu. Malfoyların iki yanında yükselen sıralar boştu, ama tam karşısındaki en yüksek sıralarda çok sayıda insan vardı,  alçak sesle konuşuyorlardı, salona bir uğultu hakimdi.

Harry karşı tarafta oturan Remus Lupin'i seçti. Sanki bir 10 yıl daha yaşlanmış gibiydi. Eskiden de pek iyi görünmüyordu ancak adamın yüzündeki yorgunluk aralarındaki mesafeden bile kendini belli ediyordu. Eh, masum sandığı dostunun hain çıkması, hain sandığı dostunun masum çıkması kolay olmasa gerekti. Yanlış kişiyi lanetlemiş, yanlış kişinin ardından yas tutmuştu.

Harry'nin gözleri kısa bir süre kızıl saçlı ailenin üzerinde oyalandı. 4 çocukla -ikizler ve en küçük iki çocuk- Bay ve Bayan Weasley duruşmaya katılmıştı.

En ön sırada oturan Dumbledore'u gördüğünde sırıttı. Bugün onun için zor bir gün olacaktı. Zira sır tutucunun Sirius Black olduğuna dair ifade vermişti. Kıvranışlarını zevkle izleyecekti.

Malfoyların iki yanı hızla doldu. Sol taraflarına Lastrange çifti otururken sağ taraflarına Antonin Dolohov oturmuştu. Dolohov elinde olmadan Harry'e baka kalmıştı.

Lucius -Karanlık Lord- uyardı. "Önüne dön Antonin."

Sonunda beklenen an gelmişti. Duruşma salonundan içeri elinde zincirler ve mahkum kıyafetleriyle Peter Pettigrew girdi. İki koluna iki seherbaz girmiş yürümesi için ittiriyordu. Ortalığa bir anda sessizlik çöktü.

Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin