32

3.4K 315 119
                                    

Noel tatili ardından Hogwarts'a dönen profesörler arasındaydı, Profesör Snape. Noel'de ayrılmıştı çünkü Felsefe Taşı'nın okulda olduğu ve Lord'un onun peşinde olduğu bilgisini Lord Arasiel ve Lucius'a taşımalıydı. Taş hakkındaki bilgiyi herhangi bir yolla hemen onlara iletememişti. Zira taşın okulda olduğunu öğrendiğinden beri Dumbledore'un bir gözü üzerindeydi. Herhangi bir şekilde okuldan ayrılması dikkat çekerdi. Dumbledore hala ondan şüpheleniyordu. Mektup gönderemezdi çünkü kullanabileceği baykuşlar okula aitti. Dumbledore kişisel baykuş kullanmasına izin vermiyordu ve okul baykuşları denetleniyordu.

Onlara bildiği her şeyi anlatmıştı. Felsefe Taşı'nın okulda olduğunu, Lord'un taşı istediğini... Harry'nin taşın gerçekte ne olduğundan haberi olmasa bile, Lord'un taşın peşinde olduğunu bildiğini... Lord'la karşılaşabilme ihtimalleri olduğunu... Harry'nin Draco ile olan maceralarını... Harry'nin asasız ve sözsüz büyü yapabildiğini... Muggleların yanında hoş vakitler geçirmediğini...

Uzun tartışmaların ve uykusuz gecelerin ardından bir karara varmışlardı. Lord oğluyla tanışmalıydı. Bu tehlikeli olacaktı ancak Karanlık Lord onu kendi gözleriyle görmeden oğlu olduğuna inanmazdı.

Severus, Lucius ve Lord Arasiel ile görüşebilmek için okuldan ayrıldığında, Harry'den uzaklaşmıştı. Noel Tatili boyunca neler yaptığını öğrenebilmek adına Draco'yu odasına çağırmıştı. Draco yavaşça kapısını çalıp içeri girdiğinde karşısına oturmasını işaret etti. Aynı koltuğu paylaşıyorlardı.

"Potter için tatilde okulda kaldın Draco. Potter neler yaptı? Önemli bir gelişme oldu mu?"

Draco gerginlikle alt dudağını ısırdı. "Sev... Önce sorumu cevaplar mısın? Lord'un Harry'i karanlık tarafa kabul etme ihtimali var mı? Harry bizden biri olabilir mi?"

Severus, vaftiz oğlunun sorusu karşısında şaşırmıştı. "Neden böyle bir şey soruyorsun?"

Draco, onun sorusunu görmezden geldi ve sormaya devam etti. "Harry, Karanlık Lord'un ortadan kaybolmasına sebep olan kişi, Lord böyle bir şeyi görmezden gelebilir mi?"

"Elbette, gelemez." dedi Severus. "Lord ona karşı gelme cüreti göstermiş kimseyi affetmedi. Ancak Harry'nin durumu farklı. Lord'un asıl öldürmek istediği kişi Harry değildi. Lord bir kez bunu anladığında Harry'i asla öldürmeyecek."

Draco sevinçle Severus'un ellerini tuttu. "Gerçekten mi?" diye sordu.

Draco'nun heyecanı, endişesi, ona Harry diye hitap etmesi... "Potter'la arkadaş mı oldunuz?"

Draco başıyla onayladı. "Ancak bu Lord'a olan sadakatimin önünde değil."

Severus gülümseyip, Draco'nun saçlarını okşadı. Malfoylar her zaman doğru tercihi yaparlardı. "Şimdi anlat ya da göster. Böylece ona yardım edebileyim."

"Gösteremem. Harry'nin başkalarının bilmesinden hoşlanmayacağı sırları var. Ancak anlatabilirim. Bu sefer kimseye anlatmayacağıma dair yemin etmedim. Harry'e Dumbledore'un Lord'a tuzak kurduğunu düşündüğünüzü söyledim. Harry, Dumbledore'un bilerek Lord'u Potter evine yönlendirdiğini düşünüyor. Bu durumda ailesinin asıl katilinin Dumbledore olduğunu... Ailesinin Lord'u durdurmak için feda edildiğini..."

Severus, Draco'nun söylediklerini şaşkınlıkla dinledi. Söyledikleri tam olarak gerçeklerdi, Harry'nin ailesinin James ve Lily olmadığı gerçeği dışında. Ancak Draco anlattıkça şaşkınlığı artmaya devam edecekti.

"Gerçekler tahmin ettiği gibisiyse, Lord'a karşı savaşmak yerine ailesinin asıl katilinin karşısında olmak istiyor. Ailesinin feda edilmesini görmezden gelip Dumbledore'un bir kuklası olarak yaşamak istemiyor. Ancak gerçekleri sadece Lord'dan öğrenebileceğini düşünüyor. Bu nedenle onunla karşılaşabilmek için Felsefe Taşı'nın peşine düştü."

Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin