84

2.6K 306 232
                                    

Harry, küçük asi grubuyla haftalık derslerinden birini yapıyordu. Duvar bir gümlemeyle patladığında, öğrencileri çığlık attı. Bağırış ve paniğin arasında tozlar yatıştı. Öğrenciler korkuyla patlayan duvardaki deliğe bakıyordu.

Umbridge'i hiç bu kadar mutlu görmemişti. Umbridge onun kolunu mengene gibi kavradı ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Draco'ya döndü. Onunda kolunu tutmak için elini uzattığında Harry kolunu tuttu.

"Dokunma ona." diye uyardı. Zümrüt yeşilleri tehlikeli bir şekilde parlıyordu.

Umbridge istemsizce yutkundu. "Sen benimle müdürün odasına geliyorsun, Potter. Sen ve arkadaşların; Malfoy, Granger ve Lovegood."

Birkaç dakika içinde taş heykele vardılar.
"Fışırdayan Vızvız." diye şakıdı Umbridge; taş heykel yana doğru sıçradı, arkasındaki duvar iki tarafa doğru açıldı ve hareket eden taş merdivenden çıktılar. Grifin tokmaklı cilalı kapıya geldiler, ama Umbridge kapıya vurma zahmetine girmeden, Harry'yi hala sıkıca tutarak, doğruca içeri daldı.

Umbridge ile birlikte içeri dalan birkaç büyücü, diğerlerine eşlik ediyordu. Ancak onlar Harry gibi, bir mahkum gibi getirilmemişlerdi.

İçerisi insan doluydu. Dumbledore masasının başında oturuyordu, yüzünde çok sakin bir ifade vardı, uzun parmaklarının uçlarını birleştirmişti. Hemen yanında Profesör McGonagall dimdik duruyordu, yüzü son derece gergindi. Sihir Bakanı Cornelius Fudge, ateşin yanında ayak parmaklarının ucunda bir öne bir arkaya sallanıyordu, belli ki durumdan muazzam şekilde hoşnuttu. Kingsley Shacklebolt ve bir büyücü, nöbetçi gibi kapının iki yanında yer almışlardı. Çilli, gözlüklü Percy Weasley ise duvarın yanında heyecanla dolaşıp duruyordu, elinde bir tüy kalemle kalın bir parşömen tomarı vardı, belli ki not tutmaya hazırlanıyordu.

Eski müdür ve müdirelerin portreleri bu gece uyuyormuş numarası yapmıyorlardı. Hepsi dikkat kesilmişti ve ciddi görünüyordu, aşağıda olanları izliyorlardı. Harry içeri girdiğinde, birkaç tanesi çabucak komşu çerçevelere geçti ve komşularının kulaklarına aceleyle bir şeyler fısıldadı. İçlerinden Black olan Harry'i gördüğünde sırıttı.

Kapı arkalarından kapanırken Harry kolunu çekiştirip Umbridge'den kurtardı. Cornelius Fudge, yüzünde gaddar bir memnuniyet ifadesiyle ona bakıyordu.

"Bak, bak," dedi. "Bak, bak, bak... Evet, Potter... sanırım niye burada olduğunu biliyorsun, değil mi?"

Harry omuzlarını silkti. "Hayır." dedi.

"Pardon?" dedi Fudge.

"Hayır." dedi Harry, kararlı bir sesle.

"Niye burada olduğunu bilmiyor musun?"

"Hayır, bilmiyorum." dedi Harry.

"Yani şimdi..." dedi Fudge, buram buram alay kokan bir sesle, "Profesör Umbridge'in seni buraya niye getirdiği hakkında en ufak fikrin yok, öyle mi? Okul kurallarını çiğnediğinden haberin yok, ha?"

"Yani yeni duyuyorsun..." dedi Fudge, artık adamakıllı öfkeli bir sesle. "Bu okulda yasadışı bir öğrenci örgütü ortaya çıkarıldığını, öyle mi?"

"Evet, öyle." dedi Harry, masum bir şaşkınlık ifadesi takınarak.

"Bence, Bakanım.." dedi Umbridge yanından, ipeksi bir sesle. "Gidip muhbirimizi getirirsem daha çabuk ilerleme kaydedebiliriz."

Fudge, baş sallayarak, "Evet, evet, öyle yapın." dedi ve Umbridge odadan çıkarken, Dumbledore'a kin dolu bir bakış attı.

Birkaç dakika beklediler, bu süre boyunca kimse birbirine bakmadı. Sonra Harry arkasındaki kapının açıldığını duydu. Umbridge yanından geçip içeri girdi, Cho Chang'in kıvırcık saçlı arkadaşı Marietta'nın omzuna sıkı sıkı yapışmıştı, Marietta ise elleriyle yüzünü kapatıyordu.

Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin