Marvolo Riddle

85

Albus Dumbledore kaçmıştı. Onun kaçışının hemen ardından şaşkınlık içinde bir sessizlik oldu. Fudge, derin bir nefes verdi. "Bu kadar alçaldığına inanamıyorum. Kendi amaçları için Potter'ın aklına girmiş."

"Dumbledore benim aklıma falan girmedi." dedi Harry öfkeyle. "Dumbledore, akıllı ve bilge bir adam. Muggle dünyasından hiç bir şey bilmeden okula geldiğimde bana yol gösterdi. O olmasaydı -"

"Potter..." dedi Fudge üzüntüyle. "Farkında bile değilsin."

"Asıl farkında olmayan sizsiniz Sayın Bakan. Dumbledore olmadan yapamayız, yapamam. Voldemort sadece ondan korkuyor. Eğer Dumbledore olmazsa, Voldemort beni öldürür, tıpkı ailemi öldürdüğü gibi..." dedi çaresizlikle.

Voldemort adının her söylenişinde hafifçe titrese de, üzüntüyle, "Ah Potter..." dedi Fudge. "Kim Olduğunu Bilirsin Sen yok artık, gitti."

"Ama Dumbledore döndüğünü söyledi. Bana saldıran inferilerin onun bulduğu lanetle yapıldığını söyledi."

"Potter..." dedi portrelerden bir ses. Bu Harry'nin beklemediği bir şeydi. Şaşırmış ancak merakla portrenin ona söyleyeceği şeyi beklemişti.

"Biri bir büyüyü bulduğunda, bu o büyünün sadece o kişi tarafından kullanabileceği anlamına gelmez." dedi portrenin sahibi yüzünde anlamlı bir gülümsemeyle.

"Black!" dedi Müdür Dippet.

Harry bakışlarını portreye çevirdi. Bu küçük yardımı reddetmeyecekti. "Demek istediğiniz... Profesör Dumbledore, sırf beni Voldemort'un döndüğüne ikna etmek için inferi büyüsü kullandı. Bu durumda..." dedi kaşlarını çatarak. "Beni mezarlığa çekmek için kupayı bir anahtara çeviren o muydu? Öyleyse adımı kadahe atan da oydu? Ama neden? Dumbledore neden böyle bir şey yapsın?"

Harry dehşetle bir adım geri attı. "Herkesi Voldemort'un geri döndüğüne inandırmak için... Böylece bakanlığın yetersiz olduğunu söyleyebilecekti!"

Birden Fudge'a döndü. "Böylece Bakan Fudge'un bir bakan olmak için yetersiz olduğunu söyleyebilecekti!"

Harry, söylediklerinin asıl tesirini görmek için McGonagall'a baktı. Zira diğerleri söylediklerine inanmaya dünden razıydı. McGonagall'ın bile kafasının karıştığını gördüğünde başardığını anladı. Yine de...

Dehşetle bir adım daha geri attı. "Dumbledore yapmaz. İnferiler tarafından öldürülebilirdim, tıpkı Diggory gibi... Dumbledore öğrencilerinin zarar görmesine göz yummaz."

Kafasını sürekli olumsuz anlamda sallıyordu. "Dumbledore beni Voldemort'tan koruyacağını söyledi. Onun beni öldürmesine izin vermeyeceğini söyledi. Büyü dünyasında o olduğu müddetçe kimsenin kötü emellerini gerçekleştiremeyeceğini söyledi."

"Harry..." dedi McGonagall üzüntüyle, Harry'nin hali karşısında daha fazla sessiz kalamamıştı.

"Beni Voldemort'tan koruyacağını söyledi profesör..." dedi Harry ona çaresizce.

McGonagall daha fazla dayanamadı ve Harry'i bir sarılmanın içine çekti. "Görünüşe göre, yanlış kişiye güvendik Harry."

"Profesör, ben şimdi ne yapacağım?" diye sordu çaresizce. "Sırf Dumbledore istiyor diye okul kurallarına bile karşı geldim. Ya okuldan atılırsam?"

McGonagall, Fudge'a döndü. "Eminim Sayın Bakan, kandırıldığının farkında. Bir başkasının suçunu daha 14 yaşında bir öğrenciye yüklemecektir. Sayın Bakan anlayışlı ve hoşgörülü biridir."

"Ben sadece Dumbledore'a inanmıştım." dedi Harry hayal kırıklığıyla.

"Ah Potter... Merak etme. Okuldan atılmayacaksın. Sen ve bu gece toplanan arkadaşların hiç bir şey için suçlanmayacak." dedi Fudge.