53. Bölüm- Tüm Dünyaya Sağır Kesilen Adam

29.3K 1.1K 1K
                                    

"Komutanım acilen gelmeniz gerekiyor."

İç geçiren Cevat, önce karşısındaki askere sonra da Tornado'nun sorgusuna yeni girmiş olan Burak'a baktı.

Albay, sabahtan beri her işe kendisi koşuşturuyordu.

Üsse gelen yol üzerinde büyük bir kaza gerçekleşmiş, kilitlenen trafiğe takılan Sinan ve Ataşehir'deki üssün Albayı Kazım daha gelememişti.

'Ankara'dan gelecek üst düzey yetkili de daha gelmedi. Kesin o da kazadan dolayı tıkanan trafiğe takıldı.' diye düşünen Cevat, konuşmaya başlayan Burak'a tekrardan bir bakış attıktan sonra Turan Alp ve Emre'ye döndü.

"Burası sizde. Ben birazdan geleceğim... Yani umarım."

"Anlaşıldı Komutanım!"

"Anlaşıldı Albayım!'

Cevat Albay'ın çıkmasıyla birlikte odadakiler sorguyu izleme işine geri döndüler.

"Bizimki adamdan gerçekten de nefret ediyor." diye mırıldandı Yağız, sorgu odasındaki Burak'ın kaskatı duruşuna bakarken.

"Öyle! Sevilecek bir adam da değil zaten." diyen Turan Alp 16 günlük operasyon boyunca sürekli diken üzerinde durduğu için yorgun gözüküyordu.

Sorguya izlemeye devam ettiklerinde Tornado'nun 'Hayattaki en büyük ikinci pişmanlığımı da söyleyeyim mi?' demesiyle Tuncay bıkkın bir nefes aldı.

"Bu adam niye boş yapıyor?"

Burak da onun gibi düşünüyor olacak ki umursamaz bir şekilde 'Söyleme.' diye yanıt vermişti.

'Yerinde olsam hemen reddetmezdim. Bence anlatacaklarım oldukça ilgini çekecek.'

Tornado'nun cümlesiyle kaşlarını çatan Hilal, ne olduğuna anlam vermeye çalışarak duraksadı. Tornado'daki rahatlık ve dudaklarındaki sinir bozucu gülümseme kızı çok rahatsız etmişti.

"Bir hikaye anlatacağım... O*ospu çocuğunun birisi zamanında beni kandırdı. Neyse ki güç bendeydi ve bunu önceden fark ederek işini hallettim. Sana söylemiştim. İlk pişmanlığım onun geberip gitmesini izleyememek, ikinci pişmanlığım ise bir konuda onun kazanması oldu. En büyük isteğim onun acı çekmesini sağlamaktı. Ama p*ç herif acı çekmeden gitti. Halbuki gözlerinin önünde karısının tecavüze uğradığını izlemesini isterdim.' diyen şerefsizin sesindeki tını karşısında Hilal kesik bir nefes aldı.

Düşündüğü şey... Olamazdı değil mi?

Burak'ın masanın üzerindeki elinin yumruk olduğunu gördüğünde Emre'ye bir bakış attı. Emre'nin yüzü kireç kesilmişti.

O da hissetmişti. O da anlamıştı Tornado'nun dudaklarındaki iğrenç gülümsemenin nedenini o da fark etmişti.

Konuşmaya devam eden Tornado'nun söylediklerini duyan genç kız, başının dönmeye başladığını hissetti.

'Hatta... Oğlunun da aynı şekilde neden olmasın? Eğlenceli olurdu bak. Karısında mı daha çok tepki verirdi oğlunda mı merak ettim şimdi...'

Hilal, tüm bedeninin buz kestiğini hissetti. Tüyleri diken diken olan genç kız 'Eğer o gün Yiğit Kılıç olayı fark ederek oğlunu o dolaba saklamasaydı neler olurdu?' sorusuna teorik olarak bir cevap aldığını farkındaydı.

Ve bu cevap öylesine ağır gelmişti ki gözü kararan Hilal, sendelediğini hissetti. Düşmesin diye onu tutan Emre de en az Hilal kadar berbat görünüyordu.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin